- 641 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AĞA EZANI
Teknolojinin “T”sinin köylere girmediği dönemlerde, yüzlerce binlerce dönüm tarlanın işi gücü biter mi insanın kol gücüyle, sabah ezanı ile akşam ezanı arasındaki sürede tabii ki bitmez.
İki gece arasında bir gündüz, güneşin doğması ile batması arasındaki zaman kısıtlı, (ben sömürülen işçiler üzerine okuduğum bir kitabın yalancısıyım, orada yazıyor) ağanın bu işe bir çözüm bulması gerekiyor. Ağa, kendisinin olan köylerin tek hakimi değil mi? Bu işe bir çözüm bulması lâzım, harmanı hasırı kar kış düşmeden içeri atması için, tatlı sert bir uslûb kullanarak imama yanaşır.
Eskilerin subh-ı sadık dedikleri sabah ezanı vaktinden bir saat kadar önce bir ezan daha okumasını ister.
Kara kaplı kitapta yeri vardı, yoktu, hınk, mınk derken sonunda paraya veren düdüğü çalar misali ağanın dediği olur.
Ağanın sözü ikilenmez, imamın yaptığı sorgulanmaz, gecenin üçünde okunan ve adına daha sonra “ağa ezanı” denilen ezanla birlikte onlarca ırgat yollara dökülür.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.