- 797 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MEZAR VE BAYRAK KAÇIRMA OPERASYONU VE DEVLET BAHÇELİ
MEZAR VE BAYRAK KAÇIRMA OPERASYONU VE DEVLET BAHÇELİ
Süleyman Şah Türbesi ile Süleyman Şah Saygı Karakolu ve bulunduğu alan Suriye’nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisinde bulunan, Türkiye’nin kendi sınırları dışında sahip olduğu ekslav statüsündeki tek toprak parçasıdır.
Türbe’de Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk padişahı Osman Gazi’nin dedesi ve Ertuğrul Gazi’nin babası Süleyman Şah’ın ve iki askerinin naaşları bulunmaktadır.Türbede yatan Süleyman Şah’ın Osman Gazi’nin dedesi olan Süleyman Şah değil, I. Kılıçarslan’ın babası Kutalmışoğlu Süleyman olabileceği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. [
.
Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Alp Arslan’ın Malazgirt Zaferi’nden sonra yeni vatan edinmek maksadıyla batıya yönelen Oğuz boyları arasında Süleyman Şah önderliğindeki Kayı Boyu da bulunmaktaydı. Süleyman Şah, yeni yurt aramak üzere çıktığı bu Yolculukta Halep yakınlarındaki Caber Kalesi’ne gelir ve Fırat Nehri boylarına yerleşir. Buradan tekrar yeni yurt aramak üzere yola çıkar, ancak 1227 yılında Fırat Nehri’nin karşı kıyısına geçmeye çalışırken muhafızları ile birlikte Fırat sularında boğulur. Süleyman Şah’ın naaşı ve iki askeri Caber Kalesi eteklerine bir kümbete defnedilir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde imparatorluk sınırları içerisinde olan mezarın bulunduğu yere bir türbe yapılarak buraya “Türk Mezarı” adı verilir. Türbe ve Caber Kalesi, Osmanlı İmparatorluğu yıkılınca Fransız Suriye Mandası sınırları içerisinde kalmıştır.
20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye ile Fransa hükûmetleri arasında imzalanan Ankara Antlaşması’nın 9. maddesi ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın 3. maddesi gereğince Caber Kalesi ve türbe müştemilâtı ile berâber Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edilmiş ve Türkiye’ye burada muhâfız bulundurma ve bayrağını çekme hakkı tanınmıştır.
BİRİNCİ NAKİL 1939’DA
Türk Mezarı” olarak bilinen türbe ve müştemilatı, 1975’e kadar sınırımıza 100 km uzaklıktaki Caber Kalesi’nin eteklerinde bulunmaktaydı. Birinci yer değişikliği 1939 yılında kale içinde gerçekleştirilmiştir. Tamirinin imkânsız hale gelmesi ve güvenlik zaaflarının oluşması sonucu türbe, kale içinde kurulan karakolun yanında eski özelliklerine uygun olarak inşa edilmiş ve sandukalar yeni yerine nakledilmiştir.
İKİNCİ NAKİL 1975’TE
1975 yılındaki ikinci nakilde ise türbe ve müştemilatı, Caber Kalesi’nden uzak bir noktaya,Karakozak mıntıkasına taşınmıştır. Nakil, 1968’de Suriye tarafından yapımına başlanan Tabka Barajı’nın Caber Kalesi’ni tamamen sular altında bırakması riskine karşı gerçekleştirilmiştir. Nakil kararı 1973’te alınmış; türbe, Caber Kalesinden 63 km kuzeyde, sınırımızın ise 37 km güneyindeki yeni yerine nakledilmiştir.
ÜÇÜNCÜ NAKİL 2015’TE
Süleyman Şah Türbesi Suriye’deki iç savaş ve IŞİD tehdidi altında
Süleyman Şah Türbesi’nin Suriye topraklarında ki konumu 13 Mart 2014 tarihinde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile El Kaide’nin Suriye kolu Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı grup arasındaki çatışmalar sonucu Karakozak köyü ve türbenin bulundu bölge IŞİD kontrolüne geçti. 20 Mart 2014 tarihinde IŞİD, YouTube üzerinden yayımladığı bildiride Süleyman Şah Türbesi’nin üç gün içerisinde boşaltılıp Türk bayrağı indirilmediği takdirde türbeyi yerle bir edecekleri tehdidinde bulundu. Bunun üzerine Türkiye, güvenlik tedbirlerini artırarak en üst seviyeye getirdi. Gaziantep Beşinci Zırhlı Tugay Komutanlığı’ndan da araç ve personel takviyesi yapıldı. Sınır hattında bulunan mevcut nöbet kulübelerine ilave kulübeler yapılarak askerler konuşlandırıldı. Ayrıca Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Süleyman Şah Saygı Karakolu için kriz masası kurulduğunu açıkladı.
IŞİD’in tehdidi Suriye toprakları içindeki Süleyman Şah Türbesi’ne operasyon düzenledi. 1 askerimiz şehit oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Türkiye sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan Suriye içindeki Süleyman Şah Saygı Karakolu ve Türbesi’ne 50 tankla operasyon gerçekleştirildi. Süleyman Şah Türbesi Türkiye sınırındaki bir başka Suriye toprağına nakledildi.
Bahçeli, "Özel Paşa’nın Süleyman Şah’a nasıl yetiştiğini herkes görmüştür. Madem Süleyman Şah Türk vatanının ayrılmış parçasıdır kime sorarak vatandan vazgeçtiniz? Bunu tarihe nasıl anlatacaksınız. Millete nasıl izah edeceksiniz. Harbiye’de vatan konusu işlenirken dersi mi kırdın, okuldan mı kaçtın?" demişti.
Sayın Devlet Bahçeli, sivilleşmiş bir demokraside genelkurmay kökenli bir cumhurbaşkanı desteği olmadan siyasilere ve siyasi iradeye genelkurmay ve kuvvet komutanlarının direnç gösterip gösteremeyeceğini takdir edebilmeniz gerekirdi. Genelkurmay kökenli birini mi cumhurbaşkanı adayı göstermiştiniz ki geleneksel politikadan sapmanın sebebi olarak genelkurmay başkanını suçlama hakkı buluyorsunuz.
Her devletin yabancı ülkedeki bir konsolosluk, büyükelçilik binası o devlete aittir. Savaş ortamında büyükelçilik ve konsolosluk binası boşaltılıp görevlileri kendi ülkelerine götürülür.
Geleneksel uluslar arası siyasi, yönetsel uygulamalara, devletler hukukuna aykırı tedbirler savunulamaz.
Devlet memurlarına saldırılarak muhalefet yapılmaz, faydası da olmaz. Devlet memurlarından siyasi taraf olması da istenmemelidir. İstenirse demokrasi, halk ve tüm siyasiler zarar görür.
Erbakan da Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için benzer okulu kırma söylemlerinde bulunmuştu.
Bahçeli’nin nüktesi, çözüm siyasi kararın nasıl olacağını ihtiva etmedikçe beklenen sonucu vermez. Bahçeli Anayasaya göre Türk Silahlı Kuvvetlerin yabancı ülkelere gönderilmesine izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine ait iken Bahçeli bu karara o zaman niye müdahil olmamış. Sayın Bahçeli ve Milletvekilleri görev ve sorumlu olduğu bir karar anında niye yoktular. Meclisi mi kırmış, meclisten mi kaçmıştınız.
Sorunu lütfen doğru tespit edin sonra konuşun
T.C. Anayasası madde 92. F. Savaş Hali İlanı ve Silahlı Kuvvet Kullanılmasına İzin Verme
Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.
Abdullah Bedeloğlu
KAYNAKÇA
tr.wikipedia.org/wiki/Süleyman_Şah_Türbesi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.