- 645 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TIRIVIRI BİR ŞEYLER İŞTE
Son zamanlarda farkettiniz mi; sidik yarışı yapar gibi herkes bir şey olduğunu, bir yerlerimize soka kanata kanıtlama çabasında ki; çok da gerekliymiş gibi...
"Senin ki kaç santim, benim ki daracık, onun ki daha iri..." vrak, vrak, vrak...
Ne anladığını tahmin etmem için az arı boku yedirmedi annem. Zekaya bir katkısı oldu mu emin değilim, lakin gittikçe gerilediğini düşünsem de yakında cenin zekasına sahip olacağım galiba. "Oooo" dediğinizi duyuyor gibiyim. Şimdi bu durumda ne diyeyim ben sana? "senin tıynetin bozuk eyy okuyucuuu" desem ahlaksızca bir şey söylediğimi sanıp beni ele geçirir geçirmez pek münasip olmayan yerime bir tane korsun diye korkarım... Eee! peki ben neyi kastettim? Cevabını da duyabiliyorum "penis, vajina, meme, popişş" zooooorrrrrtttt!!!... zort kere zoooorrrrrttttt!!! yanlış cevap işteeee.
Aslında neyi kastettiğimi, doğrusu neye kastım olduğunu tam olarak ben de bilmiyorum. Hani biliyorum da hangisine en çok kıl olduğumun yüzdesel tahminini yapamıyorum. Ama bu o kadar da önemli değil ki; zira iktisat mezunu olduğu halde istatistikten koyunla danayı ayıracak kadar anlayan bir tek ben değilim ki...
Bakınız efenim ziraat fakültesi mezunları, atçılık ve nalbantçılık mezunları, son trend takı tasarımı mezunları, hayat üniversitesi mezunları büyyüük büyyüük kanalların karanlık reji odalarındaki yönetmen koltuğuna yayılmış bir eli kaldırmaya çalıştığı çükünde bir eli kaşarının en oval koordinatlarında gazını çıkara çıkara pişirdiklerini yedirmeye çalışıyorlar. Ulan bunların gaz odalarının bile ayrı bi cazibesi var; şu henüz evrimini tamamlamamış saftrik hatunların gözünde haa. Gaz odası fantazisi... breh breh brehhh... Bazen Adolf Hitler’in öldüğünden şüphe duyuyorum. Bunlar Naziler döneminde gaz odalarına hapsedilmiş talihsizler olsalardı hiçbir sıcak yatağın içinde rahat edemeyecek kadar orgazm içinde ölümü kucaklarlardı; mutlu son. Hani bir de dünyanın yükünü omuzlamış halleri yok mu bakmayın öyle bitik göründüklerine. Gerçi bitik diyicez ya başka ne diyicez ki anam babam... Herifçioğlu canı sıkıldıkça testesteron salgılıyor sonra da dünyadan bi haber gazını çıkara çıkara fossuuur fosur uyuyor.
Haberci ağbilerimiz ablalarımız koltuklarında objektiflikten paşalar gibi dimdik oturuyorlar sırtlarını kimseye yaslamamışlar, tabii ki dimdik duracaklar. Esen rüzgara yasla kıçını yeter be anam...
Ne giyiyorsak o deniliyor sonra pişti olduk diye astarı düşmüş suratlar... Kıyafetlerimiz üzerimize yakıştırılmıyor diye depreşyona girip pşikolog pşikolog gejiyoruj. Ulan incir yaprağına talip olmadığımıza şükretmek varken eşofmanla kunduranın uyuşup uyuşmadığını depresyon meselesi yaparak, beyninin ırzına geçmenin bir alemi var mı. Morfin etkisi... Uyuşsa n’olucak uyuşmasa ne... Nikahlayacak mısın birbirlerine... Ya ayağında ayakkabı olup da kıçında donun olmasa ne edeceedin... Dal daşşşak orrrtada yavvuşak...
Bir de suratları mahkeme duvarından yontma juri üyeleri var ki sanırsın dünyanın kaderi ellerinde. Tek bir sözleriyle karşılarında yapmadıklarını bırakmayan asalaklara diyecek söz bulabilir misiniz accabaaa?
Ulan, dünyada açlıktan birilerin etleri yenilip kemikleri sıyırılıyor. Sonra da bir daha ki et ziyafetine kimin kurban verileceğine dair ladese tutuluyor, insanlar bahis olarak ortalara atılıyor sen İtalyan usulü rosto yap sonra damak tadımıza uymadı denilip eleştiril... Tabi uymayacak hırt!.. Sen midesi kuru fasulyeyle bulgurun raksına senelerce sahne olmuş bir ecdadın torunusun, ecdada ihanet olur mu? Bir zelzele daha yesin aklın hooop rostolar mideye inmeden çöpe...
Karşı komşun inşaatlarda taş taşısın, demir yüklensin, harca bulansın, beli bükülsün... Sen bilmem kimin halter şampiyonu oğlunun boyu güdük kalmış diye üzül. Her gün bir yığın cinayet işlensin; sen saçlarındaki kırıkları aldırmak için gittiği kuaförde saçlarının beyazladığını öğrenen şarkıcı için üzül...
Elin oğlu on sekizlik çıtırları son model otomobillere bindirdiğinde seviyeli bir birliktelikleri var deyip kendi bacını ÖZ BE ÖÖZ! tıynetinden kıskan...
OOOOOFFF!.. Harbi sıkıldım haa!.. Uzun lafın kısası; kimseyi "tüh-met" altında bırakmak değil amacım. Velhasıl kelam; bakıp görmek yerine dalıp özeniyoruz, tabii dalış pozisyonu da önemli. Umarım boğulmadan kurtuluruz, BAKINIZ AKSİ HALDE "oksijen tükenir tükenmez kıçınızdaki gazınızdan medet umacak hale gelirsiniz" birilerinden söylemesi... HAYIR YAAA BENDEN SÖYLEMESİ.
ÇOK ÖNEMLİ NOT: BU YAZIMDA HERHANGİ BİR YAZIM YANLIŞI ARAMAYIN. ZİRA İÇ SESİMLE YAZMAYA ÇALIŞTIM. İÇİMDEKİ SESLE HAYATA DAİR DÜŞÜNCELERİ DİLE GETİRİRKEN PEK EDEBİ BİR DİL KULLANAMIYORUM MAALESEF.
Hüseyin Gökmen
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.