- 533 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖNCE BİN KITA ŞİİR EZBERLE SONRA UNUT
Bizim gibi Azeriler de şiiri ve müziği hayatlarına nakşetmiş doğuştan şair insanlardır.
Türk şiirinin insanlığa en büyük armağanı olan Fuzulî kullandığı dilin derinliği bakımından hem Azeri hem Anadolu sahasındaki edebi dili mükemmel bir şekilde 18 bin farklı kelime ile bize aktarmıştır.
Hazreti Ali’’nin türbedârlığını(türbe hizmetçiliği) bu fani âlemin en yüksek unvanı ve onurlu görevi sayan üstad ve kâmil şarimiz Fuzulî’nin bir kanadı Azeri Türkçesi ise bir kanadı Türkiye Türkçesidir.
Bizler nasıl ki Fuzulî bizim, divan şiirimizin zirvesi şairimiz diyor isek, Azeriler de aynı şekilde Fuzulî’yi kendi şairleri sayarak hazırladıkları şiir antolojilerinin baş köşesine yerleştiriyorlar. Bu her bakımdan çok güzel bir vefa örneğidir merhum Fuzulî’nin aziz hatırası için.
Sanat üstad elinden öğrenilir. Bu eskiden okulların ve ekollerin yaygın ve merkezi olmadığı dönemlerde bir zorunlulukta aynı zamanda.
Azeri bir genç üstad bir şairin kapısını çalar. Bende şair yeteneği olduğunu söylüyorlar. Şair olmak istiyorum. Bana bir öğüt verin üstadım. Nasıl şiirler yazmalıyım der.
Üstad şair; kültürün öğrenilenler unutulduktan sonra geriye kalan şey olduğunu gencin anlamasını ister. Bunun için:
-Bak evlâdım tabiatı incele ve canlı cansız her gördüğünü izle, insanoğlunun meşrebine önem ver, değer ver. Çiçeğe konan arılara özellikle dikkat et, balın yapım sürecini adım adım izle. Bunlardan sonra yapacağın ilk iş bin kıta şiir ezberle sonra gel yanıma sonrasını o zaman konuşalım der.
Azeri genç gider aylar mı geçer yıllar mı geçer bilinmez bin kıta şiiri ezberler üstad şairin kapısını tekrar çalar.
Aradan geçen zaman zarfında genç belli ki iyi bir mesai harcamıştır. Üstad şair genci ölçer, biçer, tartar son bir nasihat daha verir:
- Şimdi var git ezberlediğin bin kıta şiiri unut o zaman tekrar gel sana daha mühim şeyler söyleyeceğim der.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.