ÇOCUKLUĞUM 2
Çocukluğum,masumluğum...Erken yitirdim seni ve birdaha hiç bulamayacağım.Böyle yazılarda anıp,kalemimde yaşatacağım...
İşte çocukluğumdan kağıdıma akanlar:
Uykusuzluk,en çok yaşadığım olaylardan biriydi çocukluğumda.Kanım hızlı akardı;geç yatar,erken kalkardım.Aslında ışıklar erken kapanırdı,ben uyumazdım.
Önce dualar eder;ardı arkası kesilmeyen isteklerimi dile getirirdim:dondurmalar,çikolotalar,oyuncaklar...
Karanlıkta bir aydınlıktı yüreğim.Çocuktum işte,masumluğun adıydım,masumluğun hayattaki somut yansımasıydım...
Ne de olsa çocuktum;dualardan sonra dönerdim oyunlara.
Benim geceleri oynadığım kelime oyunlarım vardı.
Önce kasap derdim.Sonra paska,ardından aspak,sonrası malum,karışık kelimeler.Sizin geceleri böyle oyunlarınız var mıydı?
Düşünür dururum,neden oynanır ki,gecenin o vaktinde bu oyunlar...
Bahar-rahab-harba-abrah:)
Bir de özen gösterirdim,aynı kelimeyi birdaha söylemiyeceğim diye.
Bir kelimeden binlerce kelime yaratırdım.
Öyle dalardım ki bu oyuna,dalıp giderdim uykulara...
Aslında var olandan var olanı buluyordum.Kim bilir belki hayatı öğreniyordum.Hani;anlamsız kelimeler anlamlı oluverir ya zaman zaman,ben de öyle kelimelere çarpıyordum bazen.Cız ediyordu yüreğim,çocuk yüreğimle hüzünleri hissediyordum,bazen de kendi kendime gülüşleri...
şimdi hala kelimelerle oynuyorum,hala çocuklaşıyorum...
çocukluğum yok belki ama;oyunlarımı yansıtıyorum hayatıma...
belisss:)