2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
493
Okunma
Kimse kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir önemsediğin bir bedel ödersin. Omzunda saatlerce ağlayabileceğim , sonra göz yaşlarımı silip ağlama aptal bak ben yanındayım diyen birisine ihtiyacım var benim ,hiç kimseyi küçümsemedim ,tanıyana kadar yaratandan ötürü insan bildim herkesi ve çok güvendim kontrolü olmak şimdi sonsuz güvenebileceğim birine , kimse olmasa bile bir tek o olsa,ondan başka kimseye ihtiyaç duymayacağım birine ihtiyacım var , her an yanımda olabilecek , üzüldüğümde güldürmek için bir ton şebeklik yapıp kahkahalara boga bilecek ,klima zarar getirmeyecek , bütün gün deli gibi eğlenip gülmekten yorgun düşüp omzuna kafamı yaslayıp bütün günü gözümün önünden geçirerek yorgunluğumu atmak için çok şey değil sadece ’hep yanındayım’ derken gözleri içi parlayan birine ihtiyacım var aslında güvenebileceğim.saygı duyabileceğim,onunla gurur duyabileceğim kendini tanıyan ne istediğini bilen biri veya birilerine! Biliyor musunuz: Olursa güzel olur dediler.Olur dedim. Güzel dedim.Gözleri ,elleri,saçları ,yüreği ve hatta bu güzellik benimle yaşamı paylaşırsa paylaştıkça çoğalırsa ,benimle bana ait olursa güzel olur dedim.
Kimi Zaman Ayazlar Zorladı Kapılarımı... Ama Her Zorlukta Ben Yüreğime Sığındım... Her Solukta : Yalnızlığınla Savaştım Durdum... Belki de En Gururlu Savaştı Benim kisi... Silahım Yoktu... Sadece Seven Yüreğimdi Savaşan.yaşadığım sürece.
Menfaatsiz sevgiye değer verdim,gerisi teferruattı.
Şimdi yazmayan kalemleri. Sayfası bitmiş defterleri. Kulpu kırık fincanları. ‘Zayıflayınca giyerim’ dediğim ve Son 5 aydır giymediğiniz kıyafetleri. Arka balkona tıkıştırdığımız, bir gün yüzünü yenilerim pırıl pırıl olur dediğiniz o sandalyeyi. Dibi kararmış tencereyi. Taşındığınız hangi evden kaldığı, hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları. Sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz fotoğrafı. Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini (kaset mi kaldı Allah aşkına) Atın. Ohh bir ferahlayın bakalım. Tamam mı? Şimdi ihtimalleri atın. ‘Olacaktı, son anda olmadıkları atın, olmamış işte. Takılıp kaldığınız o günü. Düşünüp durduğunuz o lafı. Atın. Küstüğünüz için uzun zamandır görme diklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü. Aldıklarınızın, gücen diklerinizin hiç umurunda olmayan o ‘olayı’ Atın. O hiç beceremediğiniz yemeğin tarifini Kestiğiniz eski gazete kupürünü İçinizi kemiren o ukdeyi Atın. Zamanı gelince yiyeceğiniz soğuk intikam yemeğini de dökün. Soğuk yemeğin hiç tadı olmaz, dışarıdan bir döner söyleyin daha iyi. Buzdolabının üzerindeki diyet listesini (faturaların altında duruyor) Depodaki koşu bandını. Atın. Cevabı olmayan soruları Kaçırdığınız fırsatları Atıldığınız işleri Beceremediğiniz ilişkileri Atın. Arkanızdan konuşanları. Önünüzü kapayanları. Alamadığınız terfiyi Oturamadığımız evi ‘Şimdiki aklım olasıları
hayattan aldığınız en kötü karneyi. Hatta en iyi karneyi. Çalışmayan saatleri. İşe yaramayan fikirleri. Kaçan trenleri.
Zamansız yaşlandıran dertleri. ‘O gün’ olanları. Halının altına süpürdüklerimizi. Dolabın dibine itele diklerimizi. Atın. Bakın, ne güzel güneş çıktı. haydi diş arda bir yaşam var ye terki yüreğiniz sesini dinleyin bence..ve duama amin deyin yeter
Allah"ım senden başka el açacak hiçbir makam yoktur. Senden başka gidecek hiçbir kapımız yoktur. El açtık huzurunda; bizi Kurandan, imandan ve İslam"dan ayırma. Amin. .