işyerinde taciz
Sevinç, onyedi yaşında, esmer tenli, kısa boylu, pek de güzel olmasa da, iri gözlerinde, hayranlık uyandıran, bakışları mevcuttu. Liseyi bitirir bitirmez, bir emlakçının yanında, sekreterlik işini buldu. İlk başlarda işine, hevesle giderdi. Yanlız; birkaç gündür hevesi kalmamıştı, bu işten çıkması gerekiyordu. Ailesine ne diyecekti?, " patron, sözlü tacizde bulundu, diyemezdi." hem utaniyordu, o sozcükleri nasıl da elleri titreyerek dinlemişti.
Yüzüne, sert bir şamar yemiş gibiydi. Aklından geçen, ev kirasının ödenmesiydi.maaşını bir hafta sonra alacaktı. Göz çukurları, yaşla dolmuştu ve bir türlü akıtamıyordu. İçinden ne küfürler geçiyordu, söyleyemiyordu.
Birden içinden, "doğru olanı yaptım." dedi. Kızgınlığı, topuklarına vurmuştu.
"Tak,tuk,tak,tuk..."
Komşuları Nebahat abla, iş hayatının zorluklarından, bahsetmişti. Ancak; bu yaşadığı olayla ilgili, daha önceden,herhangi bir konuşma yapmamıştı.
Sahildeki çay bahçesine oturdu ve kendine demli bir çay istedi. Karnı da açtı. Ancak; sinirden birsey yiyecek durumda değildi. Gözlerini sıkıca kapattı ve bir süre öylece kaldı. Patronu, açık açık benim metresim ol demişti. Bunu derken bir an bile olsun, kendi kızını gözünün önüne getirmemişti. Öyle olsaydı, bu teklifi yapamazdı. Çünkü; kızıyla neredeyse, aynı yaştaydı. Kızı gibi görmediği, apaçık ortadaydı.
YORUMLAR
UÇUK
Sevgili Zeynep.
Yazılarının da, şiirlerinin de takipçisiyim. Senin yazmayı ne kadar çok sevdiğini biliyorum.
Hatta okuduğum her yazı ve şiirinin konu veya betimleme gibi basamaklarında daha da iyi olduğun zaman, emin ol ki, hem bir okur, hem de okuyucu olarak yüzümün farkında olmadan gülümsediğini hissediyorum.
Çünkü kalem tutmaya hepimiz böyle başladık.
Çünkü kalem öyle bir sevda, öyle bir sevdalıdır ki; ne sen ondan, ne de o senden vazgeçebilirsiniz.
Sarmaş dolaş iki aşk, iki aşıksınızdır.
Kopmayın birbirinizden... Ve her ne olursa olsun ayrılmayın sakın.
Tebrik ederim...