- 1099 Okunma
- 8 Yorum
- 1 Beğeni
KARANLIKTI DEHLİZ...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Taşıdığım hiçbir kaygı ve sonucu bu denli belirleyici ve geri dönüşsüz olamazdı yaşayacağım o korkunun beni esir aldığı o güne değin…
Sıradan bir günün başlangıcıydı ölümle yüz yüze geldiğim ve en değerli varlığımı kaybetme noktasına erdiğim sabahın ilk saatleri.
Yalnızlığım hiç ama hiç bu kadar derin nüksetmemişti ve de çaresizliğim. Karanlıktı dehliz ve nasıl da soğuk. Dipsiz kör bir kuyuya hapsolmuştum. Daha ne idi ki yaşadığım zira süreç yeni başlıyordu ölümün o buruk ve yakıcı acımasızlığı ruhumun derinliklerine işlediği.
Sararmış otlar, ezik eğreltiotları ve kırık bir sürü dal üstüne basılmayı bekleyen…
Gece yarısından sonra ve sabahın ilk ışıkları daha beliremeden patlak verecek fırtına ne çok şey taşıyacaktı ve ne çok şey çalacaktı özümden, biriktirdiklerimden ve kâfir, sefil duygularımdan.
Uykuyla uyanıklık arasında ölüm beklentisiz ve randevusuz tanışıklığına hazırdı ve kucaklama arzusu ile dolu buyur etti.
Hantal, kallavi ve durağan varlıklarımız çoktan hibeli ölüme ve ipotek altında. Ama nasıl da toz kondurmayız bin bir safsata ile kırıp geçerken etrafı. Nasıl da kendini bilmez gözlerle süzeriz etrafı ve nasıl da yerden yere vururuz birbirimizi: Ne de olsa ölümsüz ve sonsuzuzdur ve burnu Kaf dağında bin bir yeti ile donatılmış ve gelip geçmiş en haşmetli canlıdır adına insan denen…
Yaşadığım hüzündür beni ben yapan en azından empati yeteneğim eş güdümlü gelişti hele ki son birkaç seneyi de dahil ettik mi… Mazoşist bir tanımlama olsa da bir o kadar severim hüznü en azından duyumsadığım mutluluk ve hoşnutluk daha da kıymete biner sonrasında. Kim bilir, belki de şükür duygumu geliştiren bir süreçtir reva görülen.
‘’İnsana en yakışan hal hüzündür’’ diye bir söylemle kesişmişti yolum kaç zaman öncesi. Kim demişse yüreğine sağlık ama bana yakıştığı gün gibi ortada.
Daha demli bir kıvam tutturmakta hayat hüznün sürüklediği o imkânsızlıklarla ve daha da yaklaşmakta sonsuzluğun sıcak nefesine ve bol bol tefekkür etmek de cabası.
Hayat sayısız sentez ile dolu ve seyreltisi farklı bir ahenkle süzülen pek çok denklem ve bilinmezlikle. Anlamlandıramadığımız ne varsa ve vakıf olamadığımız hangi gerçek ve boyut ile devinse de âlem vazgeçmek kolay mı yaşamaktan onca acı pekiştirse de hüznümüzü ve yorgunluğumuzu…
Girizgâhta dem vurduğum o sürecin başlangıcı olan o sabah ise karmaşık duygularımın yalıtıldığı ve beni benden eden en büyük korkumla yüzleştiğim bir milat bu güne değin yaşadıklarımın heyula bir boşluktan ibaret olduğu gerçeği tanısının vuku bulduğu. Hayatın kenarında kalmak ne ki ya da toplumun kıyısında seyretmek uzaktan uzağa. Varsın sefalet de delalet de esir alsın benliğimi ya da ikilemler dolup taşsın gereksiz ayrıntılar süslerken hayat ağacını.
Tek insanın içindeki o derin kişilik bölünmeleri… Bazen çocuk bazen güçlü ve genelde mağdur ve yalnız. Her ne kadar paye verilmese de kendini seven ve bir o kadar koruyucu ve kollayıcı gözetilmese de iteklenip örselense de. Kabuğunda, kovuğunda ve kendince münzevi bir yaşantı süren fazlasıyla hayal âleminin koridorlarında volta atan ve zihni bir o kadar karmaşık yine de sevi yetisini kaybetmemiş ve umutları baki ta ki ölüm gerçeği esir alana kadar benliğini ve kaybetme korkusu ile tanışıklığı tokat gibi çarparken yüzüne…
Fersah fersah uzak aşktan kırılma noktası çoktan miadını doldurmuşken ve gerçek dünyanın tüm acımasızlığı bitimsiz zulmün türevi pek çok minvalde anlam bulan…
Ne varsa içimde ukde kalan ne de olsa zaferidir mutsuzluk yörüngesinden çıkmış uyduların çoktan yitirmiş iken insani vasıflarını…
YORUMLAR
Gülüm Çamlısoy
yüreğiniz dert görmesin arkadaşım.
sevgilerimle...
<3
Bugün bir arkadaşımızın babasını kaybettik...
Baş sağlına gittiğimizde, torunlarının isimlerini sordu çok yakını olmayan bir bayan.
Başka bir bayan ise kulağına fısıldarmışcasına cevapladı: "Toprak ve Deniz."
Ölünce beni deniz kenarındaki mezara gömün derdi ya hep. Geriye onları bıraktı gitti işte.
*
Kabuğunda, kovuğunda ve kendince münzevi bir yaşantı süren fazlasıyla hayal âleminin koridorlarında volta atan ve zihni bir o kadar karmaşık yine de sevi yetisini kaybetmemiş ve umutları baki ta ki ölüm gerçeği esir alana kadar benliğini ve kaybetme korkusu ile tanışıklığı tokat gibi çarparken yüzüne…
Tebriklerimle Gülüm.
Gülüm Çamlısoy
Başınız sağ olsun. Mekanı cennet olsun İnşallah.
Pek çok ikilem ile iç içe yaşıyoruz değerli dostum ve bazen nedir önemli olan ya da nedir yalan nedir gerçek arada kalmak da mümkün. Ama her şeyiyle ve tüm sunumları ile hayat vazgeçilmez ve bir şekilde vademizi tamamlayıp göçüp gideceğiz her ne kadar ölümü yakıştırmasak da kendimize ve sevdiklerimize.
Varlığınızla ve kelimelerinizle şeref verdiniz sevgili yazarım. çok teşekkür ederim. O güzel yüreğiniz dert görmesin.
Keşke elimde sihirli bir değneğim olsaydı. Neler neler yapmazdım ki...
Sanırım yetinmek ve şükür işin sırrı hele ki son zamanlarda buna iyice kani oldum.
Sevgimlesiniz her daim. var olun.
Sevgiyle kalın ve sağlıcakla kalın ve bir o kadar mutlu kalın...
Yalnızlık abidesi, bir yanım hüzün, bir yanım tüm duygularım
Yeryüzünü hırslarına boğan , insanı kendinde vuran,garip bir han da garip bir yolcu olan insan !
İnsanoğlunun kendi içindeki sırlarına ulaşamaması, kendini en sonraya koymasından midır bilinmez. Lakin her kendine gelişinde yeni bir hüznü de kendinde bulan insan, yaşadığı sürece kendisiyle hesabı bitmez tükenmez bir şekilde devam eder.
Birimizin içindeki boşluk, bir diğerindekinden farksız. Düşünce-duygu bizi terk ettiğinde bosluk öyle büyür ki, işte sorgu o büyüklükte alır götürür bizi.
Derine, daha derine indikçe, üzerimizdeki yük daha yukarı daha yukarı ceker bizi
Güzel yazılarınızdan ötürü, çok çok teşekkürler
Saygılar, Sevgiler
Gülüm Çamlısoy
asıl ben teşekkür ederim hem de çok pek çok.
eşsiz bir yorum sevgili Maybull, ne de olsa güzel kalbinizin ve kıymetli kaleminizin iş birliği. :))
hüzün ve mutluluk bileşkesi. iki zıt kavram ama birbirini tümleyen iki mefhum. hüzün de bir parçamız her ne kadar inkar etsek de...
sonsuz selamlarımla ve en içten sevgimle değerli yazarım, sevgili arkadaşım...
insanı başka bir boyuta taşır hüzün, maddeyi yok eder, maneviyatı güçlendirir..tebrik ederim..
Gülüm Çamlısoy
Çok doğru: Maneviyatı güçlendiren bir olgu adına hüzün denen. Bu da bir sunumu hayatın aksini iddia edemeyeceğimiz...
Çok teşekkür ederim eşlik ettiğiniz için.
Sevgilerimle...
Gülüm Çamlısoy
çok çok teşekkür ederim eşlik ettiğiniz için.
sevgimle...
:))
MERHABA TÜM GÖNÜL DOSTLARIMA...
GÜNE SİZLERLE BAŞLAMAK NE GÜZEL. VAR OLUNUZ.
KIYMETLİ SEÇKİ KURULUNA SONSUZ TEŞEKKÜR VE ŞÜKRANLARIMI SUNMAYI BİR BORÇ BİLİRİM. KALEME ALDIĞIM YAZIMI GÜNE GETİRMENİZ AYRI BİR MUTLULUK KAYNAĞI. ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. VARLIĞINIZ EN BÜYÜK GÜCÜMDÜR İÇİMDEKİ YAZMA VE YAŞAMA AŞKINI PEKİŞTİREN...
GÜNÜNÜZ VE ÖMRÜNÜZ AYDINLIK OLSUN SEVGİLİ DOSTLARIM...
EN İYİ DİLEKLERİMLE VE EN İÇTEN SEVGİMLE...
SİZİ SEVİYORUM.
‘’İnsana en yakışan hal hüzündür’’ diye bir söylemle kesişmişti yolum kaç zaman öncesi. Kim demişse yüreğine sağlık ama bana yakıştığı gün gibi ortada.
Acılar insanı olgunlaştırırmış efendim.saygılar .yazan kalem susmasın...
Semiray Emre tarafından 2/22/2015 12:45:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
çok çok teşekkür ederim kıymetli şahsınıza. var olun siz. ömrünüze bereket sevgili dostum. ve iyi ki varsınız iyi ki aranızdayım.
tüm sevgimle...
<3