- 419 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TARİFLEYEMEZSİNİZ MUTLULUĞU!!!
Öylesi şeyler vardır ki yaşamda; bilirsiniz, hisseder yaşarsınız da, biri kalkıp da hadi anlat dediğinde ya da nedir, nasıl bir şeydir dediğinde, tek bir laf edemezsiniz.
Ya da çok fazladır anlatmak gereği duyduklarınız. Anlatır, anlatır yine de görürsünüz ki anlatmak istediğinizi tam anlamıyla ifade edememişsiniz. Yetmez kelimeler, kurduğunuz hiçbir cümle tam anlamıyla tarifleyemez o duyguyu.
İşte o duygulardan biri de mutluluk.
İyi tanırız mutsuzluğu iyi de tariflemedeyiz asırlardır. Bakın şarkılara, kaç tane mutluyum havalara uçuyorum; şöyle şöyle, mutluyum çünkü diye dillenen. Doğrusu şu an bir tane bile gelmiyor aklıma, vardır belki ama. Ya da şiirlere bakın. Hep hüznü, hep acıyı, mutsuzlukları anlatır. Kaç şiir hatırlıyorsunuz mutluluğa yazılmış. Şöyle bir çırpıda saymaya kalksanız kaçı gelir aklınıza?
Belki en doğrusu, kestirmeden bir cümleyle anlatmak. Mutsuzluğun tam tersi dersiniz olur biter. Ama sürekli mutsuzlukları yaşamışsa kişi, bir türlü aklı almaz yine de tersi nasıl bir şeydir diye. Ya da o acılar yok, üzüntüler, gözyaşları yok sanır sadece. Bilemez içi nasıl kıpır kıpır olur insanın. Nasıl sığmaz kabına. Olmayan çiçekleri nasıl koklar, olmayan, kuşların kanat seslerini, akarsuların çağlayışını nasıl duyar. Kelebeğin, gökkuşağının renklerini bile görmek nasıldır bilemez. Nasıl herkese, her gördüğüne anlatmak ister coşkusunu, tanımadıklarına bile sarılmak, kucaklayıp öpmek ister tek tek. Dağ başlarında, doruklarında haykırmak ister tüm dünyaya bilemez.
Nelerdir mutlu kılan deseler, onlarca başlık altında, yüzlerce sebep sıralayabilirsiniz. Herkesi mutlu kılan nedenler farklıdır bazı ortak olanlar dışında.
Bir işe girme, sınıf geçme mezun olma herkesi mutlu eder; dereceleri, özel durumlarına göre farklı da olsa. Ama örneğin bir çocuğun dünyaya gelişi; kimini sevinçten havalara uçururken, kimini de kara yaslara boğar. Gelinlik giymek, evlenmek kimilerini dünyanın en mutlusu kılarken, kimine mezara girmek gibidir, ölüm fermanı, kefen gibidir, ipinin çekilmesidir.
Resmet deseler mutsuzluğu, çok kolay. Al eline bir siyah boya, batır fırçanı sür tuvale, boya boydan boya. Bir yerlerine bir göz çiz, ağlayan ama. Ya da tüm hatları aşağı kıvrık yüzlü birilerini, olsun bitsin.
Hadi buyur, şimdi de mutluluğu resmet deseler yandınız. Öyle zor ki mutluluğu resmetmek. Öyle çok rengi var ki mutluluğun. Yediyi yediyle çarparsınız yetmez, bir yedi, bir yedi daha, yine de yetmez anlatmaya.
Ne kadar tariflerseniz tarifleyin anlatamazsınız.
Anlarsınız ki anlatılmaz.
Anlarsınız ki anlamak için de yaşamanız gerekir ancak.