Ölümlü Ölümsüzler

• 21 Şubat 2015 Cumartesi 11:40:07

İnsan Yapımı İn’ler
Eskinin müzikleri güzelmiş. Sezen Aksu, Rammstein, Cradle of Filth, Abdurrahman Önül, Ahmet Kaya gibi. Düşük ses kalitesinde ses kaydetme dosya türü olan MP3 formatında müzikler buldum dedemin babasından kalan evin bodrum katında. Tüm gün dinledim Sezen Aksu’yu. ‘’Gidiyorum’’ diyor hala kulaklarımda. Aşk dedikleri, hiç de yüce olmayan bir duyguyu ile yoğrulmuş şarkıların çoğu. Sözleri hoşunuza gitmese bile dinleyebilirsiniz.
Başka bir şey de buldum bodrumda. O zamanın insanın son model teknolojik bir ürün olarak kullandığı 3D yazıcı. Düşünebiliyor musun bu yazıcılarda yapay organ filan üretiyorlarmış? İyilermiş ama bedenden bağımsız ruhu yaşatma konusunda pek bir şey bilmedikleri kesin. Bedenimizi evde bırakıp evrenin herhangi bir yerine geziye çıkıyor olmamız o dönemin insanı için hayal edilecek bir şey bile değildi. İstediğimiz zaman herhangi bir bedene girip çıkabiliyoruz. Emrimizi bekleyen milyonlarca insan yapımı in var.
Tıpkı atalarımız gibi doğal şekilde yaşayıp zamanı gelince ölmemiz belki de olması gerekendir. İkinci Halife’nin böyle bir teknolojik gelişme hakkında olumlu bir fetva vermesi bazen aklıma soru işaretleri getiriyor. İslam gerçekten teknolojik gelişmenin önünde engel değildi mi geçmişte? Şimdi engel olmaması geçmişte engel olmadığı anlamına gelmez ama. Kıyamete inanan ölümsüz insanların yeryüzünü sardığını görseydi atamalarımız ne düşünürdü?..
Bizler ölüp mezara girince ölüm meleği gelip bizi sorguya çekecekmiş. 21.yüzyılın dini kitaplarında böyle şeyler yazıyor. İyi ama biz hiç mezara girmiyoruz artık. Belki de kıyamet gerçekten koptuğunda simgesel anlamı olan mezara gireceğiz, sorguya çekileceğiz. Evrende salınan bedenlerimiz evrenin dışına kaçamayacağına göre akla mantıklı geliyor. Bilim insanları insanın hiçbir zaman evrenin dışına çıkamayacağını söylüyor. Bu demektir hepimiz gene ölümlü canlılarız.
İnsan yapımı insanların Allah’a inanması konusu aklıma takıldı bu noktada. İkinci Halife insan yapımı insanların da sorguya çekileceğini söylüyor. Bu eğer hak bir bilgisi ise neden onlara kötü davranıyoruz. Seks aleti olarak kullanıyoruz. Bizim için çocuklar dünyaya getiriyor. Böylece piç bir nesil türetildi bence. Neslimiz eskilerin robot dedikleri varlıklardan türüyor ve kimse bu konuda tek kelime etmiyor.
Onlar için neden ayrı camiler inşa ediyoruz? Bence bizim çocuklarımızı doğuran insanların tıpkı bizim gibi oruç tutma hakkı olmalı. Ama nedense sadece namaz kılmalarına izin veriliyor. Yemek yemeyen bir varlık elbette oruç tutabilir. En azından seksten uzak durarak oruç tutabilirler. Buradan bir sorun var gibi.
Türler arası geçiş yasası çıktıktan sonra biz insan olmaktan çıktık başka şey olduk.
İnsanının bu canlıları cennete veya cehenneme gönderme yetkisi var dersem şaşırmayın. İkinci Halife’nin haberi yok ama bazı insanlar sahip oldukları in’lere ateizmin sapkın inancını yüklüyor. Böylece kendileri ile in’ler arasında bir fark olmuş oluyor. Yasası kim takar? Birileri de bizi inançsız yapıp cehenneme gönderse olur mu?
İnsansı insanlar olan in’ler için harekete geçme zamanı bence. Soyları tükenmek üzere olan hayvanlar in’lerden daha değerli değil mi? Sözde hepimiz eşit haklara sahibiz. Böyle bir şey yok! İçlerinde kötülük duygusu ve kıskançlık olmayan bir varlık nasıl olur da bizimle aynı haklara sahip olur. Onlar bizden üstün olmalı. Üstün olurlarsa bizimle eşit haklara sahip olmuş olurlar.
‘’İyi olanı kötü olanla mı değiştirmek istiyorsunuz!’’ diyor Kuran. Evet değiştirmek isteyenler var.
Bazı in’lerin tıpkı insanlar gibi kötülük ve kıskançlık duygusunu kazandıkları yönünde sağlam bilgiler elime geçti. Bu demektir Allah onları da cennetine alabilir pekâlâ…
Eskinin bilim insanları şu dönemde böyle sorunlarla uğraştığımızı görseydi ne düşünmezdi ki… Hala tek sorunumuz sonsuza dek ölümsüzlük. Hala görmediğimiz bir varlığa inanıyoruz. Dinlerin zamanla biteceğini söyleyen tarihteki filozoflar kalksaydı da bu günleri görseydi.
Gelecek hafta in’ler için çıkarılacak yeni çalışma yasası…