Dünyada ki, melek artık kanatlandı
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hüzün başkadır düşerse otağa,
Yine kış yüreğim, yine ayaz üşüyor
Anne sil gözyaşlarını,
Toprağıma güller ek yeşersin mis kokularda,
Bak kar yağdı Anne, ne kadar severdim ben karı, gelin gibi oldum şimdi,
Hazan yapraklarının renk cümbüşünde, kar fırtınaları toprağın yumuşak tenini okşayarak uyuyan meleği uyandırmadan üstünü örtmüştü.
Şehir o kadar sessizdi ki, uğultusu duyulmuyordu evrenin, çünkü gözyaşları taşmıştı yüreklerden, söylenecek tüm sözcükler utanıyordu susuyordu.
//
Bir akşamki kuytu köşelerde saklanan gölgeler
Ürkek birkaç adımda korkan ayakların telaşı
Sessizliğin karanlığa düşen hayalleri
Gözlerin en derin bakışları kolaçan eden sabırsızlığı
İşte öyle bir akşam,
Tanıklık ediyor zaman gecenin loş derinliğinde,
Birkaç serseri düşüncenin ardını takip ediyor şeytan-i izler, ilk olmadı ilk de değildi.
Bu acıların sadece isimleri farklı olayları başkaydı.
Asırlar önce ortaçağ cahiliyesin de masum kız bebekleri diri diri toprağın koynuna gömen vahşi düşünce, uzay çağında yine bir masumu diri diri yakarak canına kast etmişti. Hiç utanmadan ar etmeden aklının oyununda çelik çomak oynarken hiç düşünmemişti onunda annesi kadındı, onunda bacısı, teyzesi, halası kadındı.
Kadındı ellerinde ekmek yoğuran, yemek pişiren sofra kuran kanını canını kurban eden bir kadındı.
Anneler evlatlarını dünyaya getiriyor ama kaderlerini değil,
İki tarafta da bağrı yanan Anne, çok acı çok,
Ama çürümüş beyin düşünce yoksunu sadece bir noktada kilitlenmiş vahşi bir canavardı o kadar…
Psikolojisi sıfırı tüketmiş bir hastaydı o,
Sancıyordu hep acılı yürekler,
Ağlayamıyor gözler artık kurumuştu,
Güzelliği tutunacak eller artık yoktu,
Her düşünceden haykıran isyan, kafalardaki soruları tetikliyordu.
Asılsın, katledilsin, parça parça edilsin canlı canlı işkence yapılsın, doğransın, yakılsın bu sözlerin acıyla tarifsiz bir hüzünde yüreklerin yanarak söylendiğini düşünmek istiyor insan, elbet gerekli cezalar verilmeli,
Ama,
Bu sözleri söyleyenlerde hasta bir beyne sahip bir hiç olmuş birine şiddet düşünüyordu.
Bu da ayrı karmaşanın bir başka yüzüydü.
Düşündürücüydü…
Bu şehir hiç uyumadı daha önceleri de uyuyamamıştı, karanlıkların aydınlanacağı gölgelerin sadece bulutların oyunu olacağı güne veya günlere kadarda uyumayacaktı.
//
Çığlık çığlığında boğulan gençliğin, mahremi değdi gelecekteki ahvaline…
Sus desem susmayan sözlerin günahı
Bakışlarının hain düşen duruşlarına
Kirlenen kör duyguların gözyaşları
Karavana yine, düş olan derin yaraları yırtıyor akıllardan acı ile,
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı ,
Nurcan Bingöl
18/02/2015
YORUMLAR
Sizden çok çok özür dilerim.
Bazen istem dışı güzellikler gözden kaçabiliyor.
Bazen okuduğunuz, bazen de yazmayı planladığınız bir yazı istemeden ihmallere neden olabiliyor.
Bazen de dünya gailesi sizi netten uzaklaştırabiliyor.
Geçte olsa okuma mutluluğuna eriştim.
Yüreğim yeniden kanadı...
Teşekkürler...
Toplumda ne eksik ,ne fazla...Kim yetiştirdi bunca zalimi ,kim neyin peşinde...Sevgiyi aldılar elimizden,parayı ve şehveti bıraktılar aramıza...Hani biz elinden belinden dilinden emin toplum olmadıkça,bunlara hep tanık olacağız.Bizim gibi düşünmeyenleri horladıkça,insanı insan olduğu gibi sevmedikçe kalbimiz hep yaralanacak.Ah....demek ,zalim demek kolay ama biz ne kadar güzel insan olabildik acaba...Herkesin dönüp kendi aynasında kendini seyretme ve değerlendirme zamanı çoktan geldi de geçti bile.....demeden bir kez herkesi düşünmeye davet ediyorum.Bu bağlamda yazınız için sizi kutluyorum efendim.saygılar...İçimdekilere rehber olmuşsunuzefendim.saygılar...
N.ALTIN
Sevgili Semiray Emre,
Çok içten ve çok güzel yorumun için öncelikle çok teşekkür ederim.
Sözlerine yürekten katılıyorum,eğitim her konuda şart manevi değerlerimize de mutlak sahip çıkmalıyız,
Selam sevgilerimle,
(,,,)
Kadın İnsan, Erkek İnsanoğlu !
Sayısız sorunların yüklendiği bir dünya...Sayısız sorunları defalarca pencereden saydığımız bir gün. Sayısız insanları yaraladığımız, ağladığımız yada izlediğimiz saatler .Biz günü karşılarken üst aklın dizaynı karşısında çaresiz kalan bizler.
Kendisinden kaçan insanı yine kendisinin öldürdüğü dünya, kendisinin köle olmaması için her türlü mücadeleyi veren insan yine kendine köleler arıyor…Kendi yalanlarına kendini boğmak için kısa hayatını ebedi bir mahkumiyete hibe eden insan, ne zaman insanoğlu olacak ?Büyük bir çaresizliğe en iyi çareyi öldürmek,itaat ettirmekle tatmin eden insan,fani dünyanın farkına ne zaman varacak ?
’Vurun kahpeye’ adlı kitabı çok seviyorum. İnsanlar hatalarını yükledikleri bir insanı şeytan diye ilan ederken hala kendilerindeki bir yanı uslandırmaya çalışıyorlar.
Koca bir zaman dilimi içinde kendime dünyanın en büyük sahnesini dizayn ettim. Sahnenin bütün ışıklarını, ses tonlarını, renk ve eşyalarını da hal etim. Oyuncuları seçerken, insanda zorlandım .Hayal ederken insanın aklından korktum .En mükemmel hayalleri dahi yerle bir eden korkunç akıl, şu anda dünyayı yok etmek için yine kendisiyle savaşır durumda .Ne ilahi bir adaletten korkan var ,ne onun yolladığı Peygamberleri dinleyen var .İnsan aklı yoldan çıkmış, Yol tepetaklak.
Dünyada insan hayatından daha değerli bir şeyin olmadığı bu alem, en ucuza yine kendini pazarlıyor. Pazarlanan bedenler taşıdığı vicdandan her gün biraz daha utanıyor. Taşıdığınız vicdandan haberi olmayan insan var mı?
Kadın İnsan, Erkek İnsanoğlu !
Tebrikler...
Saygılar,sevgiler
N.ALTIN
Değerli Hocam,
Yorumunuza içtenlikle katılıyorum. Gönül duygularımıza tercüman olmuşsunuz,
İlgi ve yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam saygılarımla,
Ah analar, ah babalar ah
Eğitemeyen, eğitimsiz ebebeynler, Cinsiyet ayırımı yapan, cinsiyeti tanımayan zavallılar .
Kadın açarsa ,erkek yapar diyebilen hocalar.
Özgecanı öldürenler sizlersiniz.
Memlekette genel ev bırakmayan sapık zihniyet, Karadeniz Batum' a akıyor gözlerinizi kapamayın.
Tebrik eder saygılar sunarım.
N.ALTIN
Değerli Abim,
Hüzünler acılar hep ortak,maalesef :((
Her konuda eğitim şart, ilginize ve yorumunuza teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Ne düşünmeliyim diye sorguluyor bâzıları kendini.. Şüphesiz ki bu acının târifi yok ve her kadının yüreği -sağlıklı bir kâlbi olan- aynı acıyla kavruluyor. Annelerimizi düşünüyoruz, gözlerimiz acıyor.. Gelecek nesilleri ve kim bilir dâhil olacak evlâtlarımızı..
Asılsın, kesilsin, yakılsın..
Anlık öfke ile neler ister insan.. Hukuk, kânunlar ne der biliyoruz. Yeter mi, yine biliyoruz ki yetersiz... Nevi hâdiseler artacak, biliyoruz ki caydırıcı cezalar olmadıkça tekrarlanacak. Bu ne ilkti ne de son olacak, yine biliyoruz..
Her şeyi biliyoruz da bir dönüp kendimize bakmıyoruz. Üzgünüm, ben o hasta rûhlu cânilerin suçlu olduğu kadar onların eşlerinin de annelerinin de suçlu olduğuna inanıyorum ve yine üzgünüm bu suça tüm toplum ortak... Kabûl etmek güç, ancak gerçekler böyle.. Zâten kimsenin de gerçeklerle pek alâkası yok. Herkes asıp kesen bir çoban derdinde..
Ne düşünüyorum.. Kısas taraftarıyım. Bir cana karşılık bir candır. Bunu da söyleyince yobaz oluruz muhtemelen. İyi de canından olacağı korkusu olmadıkça kim tekrarının olmayacağını temin edebilir ki.. Tabiîgönül diler ki can korkusundan çok Allah korkusu olsundur..
Kişi hak ve özgürlüklerini savunmak dahî bugün ülkemiz insanınca garip garip karşılanırken ne denebilir ki.. Kılık kıyafet bile kânunla sınırlandırılıyor. Buyrun asın yakın.. Denecek her şey önemsiz.. Düşünce târihi düşüyor aklıma.. Yazar uygarlaşmanın, tâlihsiz sonuçlarından söz ediyordu.. Önce şu avrupai özentiyi bi sıyıralım üzerimizden.. Kendi asırlar öncesinde başa tac olan değerlerimizi hatırlayalım ondan sonra hükûmet muhalefet diyelim diyeceğim, boyumdan büyük olacak söylemlerim..
Allah dahasını yaşatmasın hiçbir kız çocuğuna. Ve Allah ıslah etsin insanımızı Rahim sıfatının hâkim yüzüyle..
Teşekkür ediyorum kâlbimce... Aynı şeyleri düşünuyor aynı acıyı paylaşıyoruz..
Rabbim insanlığı muhafaza eylesin....
Sevgimle...
N.ALTIN
O kadar derin konular ki, acılarımız hüzünlerimiz yaralarımız aynı ve satır satır her sözüne katılıyorum,
Daha fazla geç olmadan, bir an önce bir şeyler yapılmalı, acilen üstelik :((
RABBİM, sabır versin tüm acıları çeken Ailelere inşallah,
Selam sevgilerimle,
Akıl hastası doğru, hastalıklı hir zihniyete sahip olmak da belki hastalık, ama iyileşmiyecek bir hastalık cezaevinden çıkıp başka mazlumları kurban edecek...
Kuduz hastalığı vardır kireç döküp yakarlarmış cesedi.
Ve bu hastalıklı beyinlerin sayısı o kadar çok ki, ve onlarda buna hastalık olarak bakmıyor: dünyaya bakış açısı olarak görüyorlar. Herkes benim kızıma yapsaydı ne yapardım cevabıyla sonuca ulaşıyor aslında,
N.ALTIN
Hüzünler acılar hep ortak,maalesef :((
Sözlerinize yürekten katılıyorum.
İçimiz yanıyor toplumda bu olaylar artış gösterdi bir an önce bir şeyler yapılması şart,umarım gerekli çalışmalar yetkililer tarafından yapılır.
Selam sevgilerimle,
Emin ol ki Sevgili Nurcan Hanım, o annenin yerinde olmak istemezdim.Kihiç biranne de istemez. Katilin annesi uyuyabiliyor mu onu merak ediyorum.Bir bakıma o caniyi yetiştiren de bir kadın.Çok etkilendim yazınızdan. Söylenecek okadarçok şeyvar ki.Tebrişkler sevgili dost.Sevgiyle.
N.ALTIN
Sevgili Nermin hanımcığım,
Hüzünler acılar hep ortak,maalesef :((
Sözlerinize katılıyorum,İçimiz yanıyor toplumda bu olaylar artış gösterdi bir an önce bir şeyler yapılması şart,umarım gerekli çalışmalar yetkililer tarafından yapılır.
Selam sevgilerimle,
bir anne olarak tarifi olmayan bir acının kanatlarına altına düştüğümüz bu kaçıncı gece...
bu kaçıncı pis , iğrenç düşüncelerin tırnak izi
bu kaçıncı yaprak dökümü
kaçıncı bitmeyen rezilliklerin utnaç maskesi
insan olduğuma utandığım bu dünyaya bir evlat getirmenin nasıl büyük bir risk olduğunu düşünüyorum .
içinden çıkamadığım sorularla kendim olmaktan çıkıyorum
ya rabbim !!!!
içinde insanlık kalmamış bu zavallıları ıslah et....
merhamet , vicdan ,sevgi duygusunu göm kalplerine
isyan etmek yerine rabbimden bu insanlar için dua etmek inan daha doğru dostum
başkaları yanmasın , başkaları ağlamasın diye...
sözlerine söylenecek bir şey yok ancak susarım dostum....
:(((
N.ALTIN
Hüzünler acılar hep ortak,maalesef :((
Prensesim, Narin dost yüreğini,kıymetli sözlerini,kalemini kutlarım,
Selam sevgilerimle,
Yazın çok güzeldi Sevgili Nurcan...
Olayı duyduğum ilk gün zaten çok üzüldüm. Fakat bu Sami Hocamızın dediği gibi ilk değildi, sanmıyorum ki, ne de son olacaktır.
Önce ülkemizde uyuşturucu gibi maddelerin satışlarına dikkat etmeli devlet. En önemli unsur bunlar.
Geçen yıl benim oğlumun cebindeki telefonunu ve parasını almak için üç tinerci göğsünden bıçakladılar. O da inatla savaşıp hastanelik oldu.
Aslına bakarsanız, böyle durumlarda paranızı da, telefonunuzu da vereceksiniz yoksa sizi linç ederler. Çünkü onların vücutlarındaki uyuşturucuları bittikleri için Dünyayı göremez haldeler.
Tek çareleri sizin cebinizdekileri satıp yeniden uyuyuşturucu alabilmek.
Tecavüze gelince...
Neyin ne olduğunu bilmez haldeler. Karşılarındaki köpek mi, kadın mı, yaşlı bir adam mı? Onlar bunun farkında değil.
O yüzden iyi düşünmeli, suç ve suçlu kim?
N.ALTIN
Hüzünler acılar hep ortak,maalesef :((
Kıymetlim, sözlerinize yürekten katılıyorum, narin yüreğinize selam olsun,
Oğlunuza çok çok geçmiş olsun, yaşadığı olaydan ötürü çok üzüldüm RABBİM bir daha göstermesin,hiç kimseye de inşallah
Sevgi hürmetlerimle,
Değerli arkadaşım.
Kaç gündür kanayan bir yaramız. Ama ilk kez kanayan bir yara değil ve maalesef son da olmayacak gibi görünüyor. Çünkü daha bu vahşetin, bu cinayetin şokunu üzerimizden atamadan bu gün haberlerde bir erkeğin karısını öldürdükten sonra elli iki parçaya bölüp çöpe attığını öğreniyoruz.Öyle olunca da ümit adına artık söylenebilecek hiç bir şey kalmıyor.
Ne diyebilirim ki yazan kalemin susmasın demekten başka.
Not: Böyle bir yazıya mahsus olmak üzere bir iki ufak imla hatası ile ilgili eleştiri yapmayacağım
Selam ve saygılarımla.
N.ALTIN
Hüzünler acılar hep ortak,maalesef :((
Düşünce ve sözlerinize katılıyorum.
Saygı hürmetlerimle,
N.ALTIN
Neşem,
Hüzünler acılar hep ortak,maalesef :((
sözlerine katılıyorum.
Selam sevgilerimle,