- 513 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Denge Sizsiniz
Denge Sizsiniz
Denge “Ben” im!
Algılanmayan “Yok” hükmündedir!
Her şey hiçlikten boyutsuz, sınırsız kaynaktan açığa çıkar!
Denge konusu, 1. Boyutta başlar! “Ben” boyutu.
Data boyutu olan 2. boyutta dahi levh-i mahfuzda, fikirler dengesi vardır!
İkinci boyutta zaman yok! Ama denge soyut var! Bu nedenle “Levh-i Mahfuz” levha denir! Zaman ve mekan da 3. Boyutta başlar! Zaman konusuna “Zaman” ile ilgili yazımda girdim, boyutlar konusu da “Boyutlar” yazımda var; burada kısa yazacağım. Zaman ve mekan, bir maddenin varlık sahasına çıkmasıyla başlar, bu eskimeye başlamasına benzer! Bir şey, eskimeye başlamışsa 3. Boyutta demektir! Tüm ölümlüler 3. Boyutta madde açısından manası 2. Boyutta, hakikati de 1. Boyutta; kaynak da boyutsuz ve sonsuzlukta. Yani 3. Boyutta denge en hassas şekilde somut görünecektir! Fizikteki dengeleri bilirsiniz! “Denge noktalarından tutun atomun ve galaksilerin dengelerine dek! Hassas bir denge gereklidir! Dengeden söz edebilmek için en az iki noktaya ihtiyaç vardır! Yani ikili bir sistem olmadan denge anlamsızdır! Boyutsuz ortamda denge aranmaz, açığa çıkış da en az iki nokta ile düzlemde olur!
Habil-Kabil; Melek-Şeytan; Ene (Ben’in pozitif yanı)-Nefis (Ben’in negatif yanı); Artı- Eksi; Madde-Mana; Madde-Anti madde! Bu ikililer birbirini gösterir! Biri olmadan diğeri boyutlarda bilinir olamaz! Bu ikililer 1, 2 ve 3. boyutların yapışık ikizleridir! Kaynak olan boyutsuz, sınırsız olandan açığa çıkış bu ikilemde oluyor! Biri yok ise diğeri de bilinmez, görünmez!
Geometride, en az iki nokta olmalı ki bir boyuttan söz edilsin! Boy, en ve yükseklik (Hacim); 1. Boy, 2. Boy ve en, 3. Boy, en, yükseklik!
Şimdi işin felsefesine girebiliriz!
Artı ve eksi olmadan elektriğin iş yapması mümkün olmaz! Sadece biri yeterli olmaz işin görünür olması için! İnsanlık tarihinde “Habil”, (pozitif, “+”); “Kabil”, (negatif, “-”) olsun! İkisinden biri, diğerini öldürürse ne olur? Öldüren, aslında kendini öldürmüş olur! İnsanlık gelişemez! Şunu da diyemeyiz; “İyi kardeş kötüyü öldürsün!” bu da olmaz! Kötü kardeş, iyiyi öldürünce de olmaz! Denge bozulur! Adalet denge ile sağlanacak ama bu kolay olmayacak! Denge için “Sırat “benzetmesi boşa değil! Bu iki kardeşi ayrı ayrı değil de bir tek insanda birleştirip bakalım! İyi tarafı ve kötü tarafıyla dengede olduğu sürece sıkıntı olmayacak! Ne zaman denge bozuldu o zaman sıkıntı baş gösterecek! Şöyle ki bir insanın kötü yanı, iyi yanını öldürse; nasıl kendi de bilinmez olur! İyi yanı, kötü yanını öldürünce de aynısı olur! Geometrideki en az iki noktanın bir boyut kazanması gibidir! Biri giderse, diğeri boyuttan düşer! Denge, boyutta devam eder! Aynen öyle de “Şeytan” olmadan “Melek” boyutlarda (2. Boyutta özellikle) bilinmez! 2. Boyutta olmayan zaten 3. Boyutta olamaz! Gece, gündüzü gösterdiği gibi melek ve şeytan da birbirini gösterir! Açığa çıkış, boyutlarda olduğuna göre boyutlar da en az ikili bir yapıya sahip olduğuna göre denge durumunda olmak zorunluluğu var!
Kaynak, boyutsuz ve ebedi olan!
İnsan;
1. Boyutta “Ben” ile yüklenir! Emanet alır!
2. Boyutta, ruhsal olarak tasarlanır! Ruh alır!
3. Boyutta, maddi olarak görünür! “Hay” olur! Canlı!
Zat konusu geldi şimdi; “Ben”, irade; “Ruh”, yazılım; “Beden”, donanım. Şimdi “Zat” nedir?
Zat: “Ben” kullanıcısının, ruh yazılımını beden donanımında açması ve işletmesi! Bu işletimden doğan veriler “Zat” kapsamında! (İsrafil, zat toplayan) bu veriler “Levh-i Mahfuz” da toplanır! Bu veriler asıl kaynaktan açığa çıkarılabilir! Yani açığa çıkanlar aslında (İyi-Kötü) kaynakta olanlardır! Kaynakta olmayan açığa zaten çıkamayacak! Esmalar açığa çıkıyor yani… İyi-Kötü olarak açığa çıktığı sadece zan edilir! Kaynakta sorun yok yani sorun açığa çıkaranın zannında! Açığa çıkanları “İyi-Kötü” olarak sınıflayan yine insan! Adalet konusuna girmiyorum, elbet adalet de denge ile sağlanacak! Yani denge noktasından sapmalar kadar, pozitif-negatif etkiler (Ceza-Ödül) gerekecek! (Bu konu “Evrensel Enerji Dengesi” yazımda var!)
Son tahlilde; insanlığı melekleştirmek için içlerindeki (Sembolik düşünelim) “Kabiller” i öldürmek, “Habiller” i de öldürmek gibidir! Adalet, denge ile kurulacak çünkü! Bir taraf ağır basınca ortalık karışacak! “Habiller” i öldürmek de aynı sonucu verecek! Bu hasta bir organı, kesip atmaya benzer! Başı ağrıyana; “Kes, kurtul!” demeye benzer! Denge, tedavide! Antibiyotikleri, “Rast gele kullanmayın!” diyor ya doktorlar! Boşa demiyor. Vücuttaki yararlı mikropları da öldürüyor çünkü! Şeytanların icadı dahi terakki, gelişim içindir! Şeytan, kötü konumuyla; dolaylı olarak iyiliklerin açığa çıkmasına sebep olur! İnsanın iyi-kötü yanları dengede olduğunda adalet sağlanır! Buradaki ayrıntı şöyle; her hangi bir insana, diğer insanlar üzerinde hakimiyet kuracak şekilde 3. Boyutta, sınırsız-sorgusuz bir alan vermemek! Çünkü insan melek değildir! Olamaz da. Çünkü Meleküt, 2. Boyutta! Toplumsal adalet için kötülerin alanı kapsamasına müsaade etmemek, bireysel olarak da kötülüklerin kişiyi ele geçirmesine fırsat vermemek gerekiyor! Kötülük tanımı ise kolayca şu; geniş manada insanlığa zarar veren, bireyselde ise kendine zarar veren! Her ne var ise kötüdür! Zarar tanımına girmiyorum.
İyi insanı kim belirleyecek? “İyi insan” diye bir şey aslen yok, insan var; insanın iyi ve kötü olarak tercihleri var! Yani kaynak "O" olduğuna göre "Esma" dan ayrı çalışan bir sistem de olmadığına göre, iyi insanları ayıklamak kadar sorunlu bir düşünce olamaz! Yani ilk insandan günümüze ne gelmiş ise insanlığın başına bu göreceli olan ayıklamak isteğinden gelmiştir. "Seçilmiş ırk, vaat edilmiş topraklar ve fethi övülmüş yerler" söylemleriyle gelmiştir. Yani birileri kendi menfaati doğrultusunda ırkını ya da dinini yüceltmek için bu söylemleri kullanmış. İnsanda her iki yön de var, ayıklamak imkansız; denge yeterli. Adalet sağlamak, ayıklamak değildir!
Bir kanser doktoru (Rahmetli), bir sohbette (Aklımda kalanıyla); “İnsan bedeni, hastalıklar ve mikroplardan tam temizlenirse denge bozulur, hatta insan bazı kanser olur ama teşhis bile edilmeden bünye onunla baş eder! Sadece bünyenin yenildiği durumlarda hastalık açığa çıkar! Yani denge bozulunca; vücut kanser, anarşist hücrelerine yenilince ya da mikroplara yenilince hastalanır! Yani faydalı ve zararlı mikroplar dengede ise bünye sağlam ve dengeyi koruyor ise sorun olmaz!
Adalet, insanları “İyi-kötü” olarak ayırmak değildir; bu mümkün de değildir! Adalet, “İyi-kötü” herkesin kötülük yapmasına fırsat vermemektir!
En son; denge, denge, denge! Denge, siz siniz!
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
İyi insanı kim belirleyecek? İyi insan diye bir şey yok aslen, insan var; insanın iyi ve kötü olarak tercihleri var! Yani kaynak "O" olduğuna göre "Esma" dan ayrı çalışan bir sistem de olmadığına göre, iyi insanları ayıklamak kadar sorunlu bir düşünce olamaz! Yani ilk insandan günümüze ne gelmiş ise insanlığın başına bu göreceli olan ayıklamak isteğinden gelmiştir. "Seçilmiş ırk, vaat edilmiş topraklar ve fethi övülmüş yerler" söylemleriyle gelmiştir. Yani birileri kendi menfaati doğrultusunda ırkını ya da dinini yüceltmek için bu söylemleri kullanmış. Son tahlilde insanda her iki yön de var ayıklamak imkansız denge yeterli.