- 862 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÖZGECAN' ımız ve NİHAT salağımız .
Günlerce tuttum kendimi. Bu insanlık ayıbı karşısında - sanki suistimal etmiş olabilirim diye - bir şeyler söylemek, yazmak istemedim. Fakat yapılanlar, söylenenler, suistimaller ayyuka çıkınca, ben de tutamadım kendimi işte.
Aslında, bu çok çirkin, çok vahim olay karşısında tepkisiz kalan, insanlığından, erkekliğinden utanmayan varsa halâ, aklından, vicadanından ne kadar şüphe edilse yetmez.
Bu ülkede, en önlenemez afetlerden biri olan, deprem meydana geldiğinde bile, abuk-sabuk konuşanlar her zaman olmuştur, olmaya da devam edecektir. Gölcük depremini, orada içki içilmesine, kısa etekle gezilmesine, ülkenin genel ahlâkına yoran , ellerimizle verdiğimiz oylarla vekilimiz seçip Meclise gönderdiklerimiz bile olmadı mı ?
Seçim öncesi, en çok kadınlara- kızlara görev verip, onları kapı kapı dolaştıranlar - ki girdikleri evlerde elbette ki erkekler de olacak - seçim sonrası ’ Kadının yeri evidir ! ’ ’ Çalışan kadar o. adayıdır. ’ ’ Kadın, yüzünü dahi örtmelidir, sokağa çıkmamalıdır, kadın okumaz ! ’ demiyorlar mı ?
Nihat salağı, aslında, şu anda ülke çoğunluğunu teşkil eden, çoğu aynı fikirde olup da, diliyle itiraf edemeyen yobaz kitlesinin istemeyerek de olsa tercümanı olmuştur.
En yetkilisine varıncaya kadar, hemen hemen tüm siyasilerin konuştuklarına dikkat edin : Bunların büyük bir çoğunluğu, yaklaşan seçimler dolayısı ile, gerçek düşüncelerini değil, halkın duymak istediklerini söylemeye çalışıyorlar. Size, her şeyin üzerine yemin edebilirim ki ; Nihat salağından çok daha yobaz düşünceli olup da, diliyle başka türlü konuşan çok siyasetçi var şu anda ortalıkta. Bunları tanımak hiç de zor değil. Seçimlerden uzak olduğumuz günlerdeki konuşmalarını, açıklamalarını lütfen internetten bularak tekrar dinleyiniz. Ne kadar haklı olduğumu anlamakta hiç de zorluk çekmeyeceksiniz.
Siyaseti tamamen kurnazlık üzerine icra edenler, halkın sadece duymak istediklerini söyleyip, görmek istediklerini göstererek, göz boyayarak insanımızı kandırıyor ve başımızda oturmaya, ülkemizin kanını emmeye devam ediyorlar.
Bu her yerde böyle olmuyor, olamaz. Sadece, bizim gibi, halkının çoğunluğu cahil olan, eğitim derecesi düşük ya da kandırılmaya müsait şekilde eğitilmiş olan ülkelerde olabiliyor. Bunu gelişmiş bir dünya ülkesinde kimse yapamaz. Çünkü o halklar kolay kolay kanmazlar.
Bu ülkenin en yetkili siyaset adamının çok kızdığı muhaliflerini ’ Bunlar Komunist zihniyetli ! ’ diye eleştirdiğini ve aynı kişinin, halkın çok sevdiği, sahip çıktığı rahmetli Komunist sanatçılara nasıl sahip çıktığını hepimiz görmedik mi, görmüyor muyuz ? Nazım Hikmet, Yılmaz Güney, Ahmet Kaya bunlardan sadece üçü.
Ah Özgecanı’ımız. Canım kızımız, talihsiz kızımız ! İnsanlığını yitirmiş canilerin hunharca seni katletmelerine mi yanalım, yoksa, şu zavallı halkımın başındaki tilki siyasetçilerin, oy kapmak için, senin , annenin , babanın ve gerçek sevenlerinin acılarını suistimal etmesine mi yanalım ?
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Fikret TEZEL
ilk kelimeden son kelimeye terettütsüz katılıyorum usta kalem saygılar
Fikret TEZEL
Doğru söze ne denilir.
Her zaman olduğu gibi doğruları söylemekten çekinmeyen Fikret kardeşim.
Sana teşekkür ediyorum,,,