Sevgililer Günü Sanrıları
Ah yüce Allah’ım yakın zamanda, 13 veya 14 Şubat tarihinde, Sevgililer Günü kutlanacak! O kutlu Kandilleri kutsadığın gibi benim de Sevgililer Günümü kutsa. Kutsanmış olan bir sevgili edinmeme yardımcı ol. Belki evlenir, sana ibadet eden yaramaz çocuklarımız olur. Küçük, çok küçük, bir hediye de gönderebilirsin melekler aracılığıyla.
Hele küçük ve tatlı kulakları olan bir çocuğum olursa sigarayı bırakır, çekirdek çıtlatırım akşamları. Pleysteyşın oynarız, Bergman’dan bir film belki. Bulutlu havalarda senin yüceliğini haykıran ezanı dinler, ’şükürler olsun, çok iyiyim’ derim kendi kendime.
Artık Niçe filan okumam, Gazali’den sözler ezberler; Fesbuk’ta ’bir kere paylaş’ notu eklenen Peygamber sözlerini iki kere paylaşırım. O değil de ’Zerdüşt Böyle Buyurdu’ harika bir kitap. Aslında günah olan her şey çok güzel sanki. Bunun neden böyle olduğunu da biliyorum Allah’ım.
Sevgililer gününün hemen akabinde arka taraftaki hareketliliği caddeye bakan büyük ekrana yansıtan büyük bir pastanede iş bulur. Ömrümün sonuna kadar her sevgililer gününde çok ıslak olmayan yaş pastlar yaparım sevgilim için.
Tüm bu olumlu düşüncelerime rağmen bazen kendimi kötü hissediyorum. Sen kocaman bir hiçsin, diyorum kendime. ’Ne pastacı ne de sıvacı oldun! Kimse sana, ’Cumali bey lüften bu taraftan! Hoş geldiniz, ne arzu edersiniz!’ demiyor!’ Kötü olmak bile güzeldir çoğu zaman. Kötü olduğunda da biriler senin için sandalye çekebilir!
’Ah, son resim çalışmanız mükemmeldi! Nereden ilham aldınız?’
’Siz aşırı iyi niyetli bir iş adamısınız Cumali Bey! Kapitalizmin yetiştirdiği mükemmel adamlardan bir tanesisiniz!’
’Allah ve Peygamber sizden razı olsun Cumali Bey’ der başka biri. Ne yüce bir duygu! Gerçekten de Allah ve Peygamber razıdır benden. Belki sadece bana karşı olan karşı cinsle anlaşmıyorumdur. Büyük bir iş adamı ve aynı zamanda sanat adamı.
Düşüncelerin sınırı yok! Şekilli duvarlar ören bir duvar ustasıyım. Geçen yıl tanıştığım eşime değerli bir taştan heykel bile yaptım. O özel günde hediye bile ettim...
Belki boktan ortamda sevgilime hormonlu bir piliçten yapılmış köfte ısmarladım. Kiççın menü hesabını ödeyemeyince sevgilim elini çantasına attı. Belki yüzüm o an hiç kızarmadı. Eskinden beri sevmezdim zaten sevgiliye gazoz filan ısmarlamaktan.
Belki Sevgililer Gününden sevgilisi için fantazi iç çamaşırı alan arkadaşlarımla hiç dalga geçmedim.
Belki fazla ciddi oldum her zaman, belki hep alaycı oldum sevgilim kulaklarını tıkayarak yüzünü ekşitti kalitesiz bir ortamda otururken.
Belki mütevazı takılmaya çalışırken dünyanın en berbat aristokratı oldum. O sebepten kimse ile anlaşamadım...
Belki Allah insanlara uzak olana yakın değildir, belki hiçbir şeyin anlamı yoktur.
Belki kendimizi kandırıyoruz...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.