- 627 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Totem Ve İlah 2
Totem alan düzenlenmeli mana düşüncesi içe açık oluşla, dıştaki sosyal olaylara kapalıydı. Oysa ilah, grup totem düşüncesini ittifakı sentezli düşüncelere dönüşerek ittifakları başlatandı. İlah, düzenletişti kurallarla totem alanlı her katılımcı grup süreçlerini ittifak alanlı sürecin parçalı alt durumu yaptılar.
İlahi dönemler; totemi döneme göre birbirinin dışında olan grupları, ittifakların içi haline getirdi. İlahi anlayış sentezci ittifakı süreci, parçalı, kesikli sürekli kılmanın sosyal alan süredurumlu olmasının bir mana boyutudurlar. İlahi anlayışlar ittifakların ürünüdür. İlahlar, ittifak içindeki gruplar olana dışa açık olmasıyla; eski sosyal yapıyı içe kapayan totem düzenlemeleri, dışa çevirmenin, dışa da açık kılmanın yasal düzenlemesiydiler.
İlahi yasa, totem yasanın “grubundan olanla yatacaksın” kuralını; “grubundan olanla yatmayacaksın” demek suretiyle; grup alanlı totem ufkunu, dış sosyal olaylı süreçler girişmesine açmıştı. Totem alan, ittifak düzenli ilahtı zaman mekân alanın özeğinde; çakılı, bağıntılarsan bir gömülme oluşuyla yer aldı. Bu çakılı kalış, zaman önceliği oluşlaydı. Tarihsellikti. Bu gömülü totemdi tarihsel düzlem; dıştan üzerine inşa olan ilahi anlayışla bağıntılarsan oluşla, giderek karmaşıklaşmaya başlamıştı.
Bu sosyal düzenli, ilahi kurallı ittifakı belirmenin; birinci yanıydı. İttifakın ikinci önemli ve tarihi kırılma yapan özellik yanı ise; ilahların karar verici olan totem grup tüzelli aitliğin temsilcileri de olmalarıydı. İttifakı yapan grup aitlikleri, arı oluşun; biyolojik ve kültür temsilciliğinin; yalın totemi etnik kişileriydi.
Buluşma yerinde ayrı ayrı olan grup çul ilahlar, ittifak yapma kararı aldılar. Melez insana göre saf olan ilahlar, ittifakı yaşantılıma içine girdiler. İlahlar, totem temsilci ilah oluşla; ittifakın kült merkezinde etkin gömülü oluşla ve ittifak melezi olan insanların ittifakı içindeydiler. Ama ilahlar ittifakın içindeki gruplar arası çiftleşmeli, takdis kültürler kaynaşmasının ürünü olan melez insandan da olmamakla; melez soylu ırka benzememekle de; ilahları ittifakın dışında ata soy aitliktiler.
İlahlar, kırma yani melez olmayan, buyurucu etnik biyo-kültürlü ittifak öncesinin yalın totem dönemli oluşun son temsilcileriydiler. İttifak yapmanın kararını alan, ittifakı meşru kılan; hizmetleri görülüşle dıştan birbirine göre grup temsilcisi olan ilahlar, ittifak içi çiftleşmeleri sonrasındaki kendileri katkılı melezleri olan insan ait eşlerini sahiplenenlerdi.
İlahlar, ittifakın melezi olan yeni soya “insan” dediler. İnsan meşruiyetliğini tanıyıp, bu meşruiyetliğe onay verdiler. İlahlar, ittifak içinin insanına göre müesses oluculuğu inşa edişle; ittifakı kült merkezinin yönetici kuruluydular. Açıkçası ilahlar ittifakın kurucusu oluşla ilahtılar. İttifakı sürecin çiftleşmesinden doğan melez insan, olmamakla da; insan değildiler. İnsanı; görünüşçe, kültürce, tutumca yaratandılar.
İttifakı tohumlayan ve ittifaka rahimlerde olan dölü veren totem temsilcilik, bir geçiş dönemi mana kuvveti olmakla; farklı anlamlı iş görmeklteler. Yeri zamanı geldiği için önceki totem tutumunun yapamadığını yapmaktalar. Bu nedenle karşı totmli grup tohumlayıcısı ve karşı totemli grubun rahimlerinde olan dölü verici oluşlarıyla karşı grup karşılaşmalarını yapan son totemi oluşla, önceki totem tutumundan ayrılmaktadırlar. Bu ayrıcalıkla ilah olmuştular.
Son ilahın gerçek ölümüyle artık ittifakın tüm tohumlayıcısı ve rahimde olanları verenleri, melez insanlardı. Mellez insan; rahimerin verdiği ürünleri velayet paylaşımı yapmaları sonrasında geçiş ritüelleri yoluyla ittifak içinde ilahları düzleminde temsiliyet oluyorlardı.
Böyle olunca ilahlar, kurucu iradeydiler. Ve gruplar arası birleşmenin ürünü insan olmayışla, dıştan; insana insan adını veren etkiydiler. İttifakı oluşmayı sosyal takdir oluşla belirleyip, takdis edişle ittifakı sosyal salınımı, dokunulmaz kıldılar. İlahlar yalın totemi kimliklerini de taşıyan, arı totem aitliktelerdi.
İlahlar: insana benzememekle ittifak dışındaydı. İttifakı belirleyici ve ittifakı düzenin yürüteni olmakla ve ittifaka bir etki oluşuyla; ittifakın içinde yönetimin merkeziydiler. İlahlar, ittifak katılımcısı; ittifakı düzen kılan totem gruplar olmakla, ittifak içinde ikili çoklu görünüme kaçan bir plüralisti politeizmdi.
İlahlar sosyal tüzelini takdirci, takdisti ve kendi sülplerinden olan melez insana, görünüşlerini verişle; melezi sosyal kültürlü insanı yaratanlardı. İlahlar, bu sosyal etkileriyle ittifakı giriştirişle totem düzenli dönemden gelen, totem meslekli üreten ilişkilere de, yeni ittifakı girişmesi içinde yön veriyorlardı.
Bu nedenle ön ittifaklı ilahlar; sosyal olucu takdir, takdis ve yaratış yapışla sosyal elli ittifakı düzenler ilahlar olmakla köleci ittifakın ilahlarında, ayrılırlar.
Nasıl totem dönemi ortaya koyan atalarına totem temsilciliği üzerinde ritüeli saygılama ve kutsama yapıyorlarsa; yine ön ittifakı dönemin, ittifakı melezi olan insanlar; bu takdimci ve takdis edici ilahların sofrasını kurmak ve sofralarını hazırlamakla; kendilerine ittifakın (sosyal mantıki deyişle kalü belanın) bu görünüşünü veren ve ittifaklarını yaratanlarına, ritüeli saygılama yapıyorlardı.
İttifaka göre; aşağı yerli (tarımcı) ilahlar olan yalın totem grup temsilcileri ile yukarı (gök) yerli yalın totem temsilcileri olan çoban temsilcili ilahlar; grup alanlı kesim noktalarında; önce birbirleri ile kendi aralarında gruplar arası çiftleşme yaptılar.
Bu çiftleşmenin melezi oluşla tarihsel döneme ilk kez “ittifakı kalü belanın insanı” doğmuştu. İşte ittifakın ürünü ve ittifakı geleceğe aktaran insan temsilcileri bu “adam” insanlardı. İttifak içindeki ilahlar, ittifak yasasına göre karşı grup aitlikti insanla da çiftleşme yapıyordu. Bu ittifak imanıydı.
İnanna, Geştinna, İştar gibi ilah temsilcilikler; Dumuzi gibi Gılgamış gibi ilahların tohumu olan melezi insanı, kendi memesinden emdirdiler. Bu emzirme ile ilahlar melezi insana, insanın hem Geştinna, İnanna ilahlarının tarafında kendilerine ait oluşunu, hem ittifakın insanı oluşunu onaması meşruiyetliği kazandırıyordular. Emzirme ön ittifakı dönemler içindeki sosyal insana, hem ittifak aitliği ve hem de totem (ilah-ilah parçası olma) aitliği olan biyo kültür kimliğini vermenin kurumlaşmasıydı.
Totem dönem başlangıcından beri, saf totemi etnik aitlikler vardı. Saf aitlikleri, ittifakı girişendi melez aitlikten ayıran temsilciliğe “ilah” dendi. İlah söylenişle temsilciler; kendi kişi ölümleriyle, bir bir ittifak içinde yok olmaya ve bir bir ölümleriyle ittifak içinde zorunlu oluşla ayrılmaya başladılar. Bu nedenle ilahlar, insanları terk etmişlerdi.
Son ilah temsilcinin somut bedeni de ölünce; ilahlar insan içinde yaşamayı terk etmiş oldular. İlah dedikleri birliktelik etki görünmez oldu. İlahi ölümler insan zihni içinde, bir durumdan diğer bir duruma geçmenin yansıması oluşla yeni bir zihinsel anlama göç etmenin mana ilkesini oluşturmaya başladılar. Böylece ilahların insan içinde ayrılışı, yeni bir ilah anlayışı olmanın hüviyetine büründü.
Bir ittifak, ticaret gibi dış tehdidi kaldırmak gibi, ittifakı büyütmek gibi, talan yapmak gibi nedenler ile dıştaki başka ittifaklarla da ittifak yapmaya başladılar. Bu durumda ilki ittifak; diğer dış ittifaklarla yapılan ittifaklar nedeniyle diğer dış ittifaklarda ilki ittifaka göre, ilki ittifakın içi gibi oldular. Tekparça kimlik kazanmanın uygarlaşma mücadeleleri başladı Kült merkezine doğru gömülen sosyal sistem devinmeli ittifaklın, merkezi oluşla milletleştiler. Aitlikler henüz emek ekseninde oluşmuyordu.
İttifaklar arsı ittifaklar yapıldı. İlahlar eliyle takdisli kılınan ittifakın çiftleşmesi ittifak içi kardeşler arası insanların çiftleşmeydi. Takdisle olan bir ittifak insanı, dışındaki diğer bir takdisi ittifak insanını, insan saymazdı. Dıştaki ayrı ayrı iki ittifaklar arasındaki çiftleşmeler, ilki ittifakı çiftleşiciler ölüp; aralarında ayrılmış olan totem atalarının çiftleşmesi değildi.
Bu nedenle ilki ittifaklınlar; ilahi takdisin temsilcisi oluşun, ilk ilahlardan el almış olmanın ilk geleneğini de başlattılar. Kendilerini zorunlu terk eden ön ittifakın yaratıcısı olan atalarının ölümleriyle ittifak içinde bıraktıkları mana devinmeli soyut boşluk alanın içi; ilahı görmüş olmaları, ilahla temas etmiş olmalarından ötürü kendilerinin ilahlar temsilcileri oluşu anlayışıyla dolduruldu.
Bu olgunlaşıcı evrimsel ön ittifaklar öyle bir aşamaya geldiler ki, sonucu mal sahipliği olan mal edinici, ittifak için üretilen, birikmiş ittifakı emeğe el konucu kaba güç ortaya kondu. Bu kendine yabancılaşan insanın kullandığı kaba güç; sürü dönemli kaba güçten daha zorbaydı. Anlayış düzlemleri farklı oluşla bu zorbalığın güden mana imlecinin geliştirilmesi olan ilah anlayışı, ilk kez mal edinici takdiri yaratan Tanrıydı.
Sürecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.