- 706 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
BİRLİK BERABERLİK?
Maçlarla hiç ilgim olmadı, bugüne kadar hiç maç izlemedim.
Milli maçlarda kazandığımız zaman sevinirim.
Seven taraf tutanlara saygılıyım.
Fakat beni rahatsız etmelerine hele sevindim diyerek silahın çıkarıp nereye gider balkonda duran kıza mı yolda yürüyen vatandaşa mı bilmeyen şehir eşkiyaları ve magandalara da şiddetle karşıyım...
Mücadelemizi ve birlikteliğimizi sadece maçlarda mı hatırlıyoruz?
Sınırlarımızı korumak için başlatılan harekatı -yabancı- el kaldırıp durdurunca ,
her konuda nerdeyse nefes alışımıza kadar ülkemize girip üsler kurup babasının malı gibi kullanırken bizim yanına bile yaklaşmamız yasaklanınca ses çıkarmıyorsak..
Sadece belli kesimden vatandaşın çocukları şehit olurken ...
Çocukları yurt dışında gösterip askerlik dahi yaptırmıyanlara...
(Başbakan, Balıkesir’de ’Şehit cenazesi istemiyoruz’ tepkisine ’Askerlik yan gelip yatma yeri değil’) dediğinde...
N e d e n bu kadar heyecanlanıp nara atıp silah sıkmıyor, arabalara gece yarısı binip korna çalmıyor (hasta, çocuk, yatan var mı demeden) kıyameti koparmıyorsunuz diye sorarlar....
Futbol; zengin-fakir, kültürlü-kültürsüz, genç-yaşlı demeden bütün dünyayı peşinden koşturan bir kültür haline gelmiştir.
Bu kültür tarihsel birikim, siyasal olaylar, etnik ayrım, ulusal karakter ve moral gibi unsurlardan oluşmaktadır.
Futbol, uluslar açısından neredeyse bayrak, milli marş gibi önem kazanmış, uluslararası alanda kazanılan bir futbol müsabakası milli bir zafer olarak bütün ülkede kutlanır olmuştur.
Günümüz toplumlarında ekonomik kaygıların herşeyin önüne geçtiği düşünülürse, futbolun da yine bu sektörden para kazanan insanların ekonomik menfaatlerini artırmak için desteklendiği gerçeği de gözardı edilmemelidir.
Futbolun, herşeye rağmen bir spor dalı olduğu unutulmamalıdır. İnsanların futbolu uluslararası alanda bir temsil aracı olarak görmeleri güzeldir
Ancak, futbolun bazen ölümle bile sonuçlanabilen olaylara neden olmaması gerekir. Bu, sporun ruhuna aykırıdır.
Türkiye’de bir çok sıkıntının yaşandığı günümüzde, insanların milli birlik ve beraberlik duygularını sadece futbol maçlarından sonra mı gösterecekler?
Ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda (her gün askerlerimizin şehit olması,
Tuzla tersanelerindeki ölümlerin daha birkaç gün öncesine kadar görmezden gelinmesi, Eğitimin özelleştirilmesi ve devlet okullarının kalitesinin düşürülmesi,
Sosyal güvenlik haklarının teker teker elimizden alınması,
1 Mayıs’ta taksime çıkmak istedikleri için emekçilerin devlet güçleri tarafından engelenirken şiddete maruz kalmaları kabul edemeyiz.
Her konuda özgürce sevincini ve şikayetlerini miting ve yürüyüşler gibi medeni ülkelerde doğal olarak icra edilen faaliyetlerin şiddete maruz kalmadan yapılmasınıa olanak sağlanması dileğimiz.
Her maç sonrası kaç vatandaşımız maganda kurşunuyla ölecek veya her mitin sonrası kaç vatandaşımız devlet terörüne feda olacak sakat kalacak korkusu yaşamamamız dileğiyle.
YORUMLAR
Uçurtmam Haram Bana Annem
İda'ya dar ağacı kurmuşlar anam
Cellat başı amade yolumu bekliyorlar
Gözlerim bahtımdan da kara bantla kapalı
Bileklerimde O insafsız zincirleri var ahkâm kesenlerin
Sokaklarda gün kuzguni bir yağmuru ağarlıyor
Gün üzgün fırtınaya tutsak yaşıyor
Ve benim bedenimde zemheri çırpınışlar
Ruhum güneş doğsun diye boşuna yalvarıyor
Daha dün gece yine koynumda uyutmuştum
O has yünden ördüğün akılsız bebeğimi
Daha birkaç gece önce rüyalarını görmüştüm
Meleklerimin kopmuştu kanatları terörist kurşunlarla
Şehidim uyusun şu canda uçartmamı özledim anam
Hani kırıpta çomak incesinden yapmıştın iskeletini
Birde kaplamıştın ya kırmızı kurdelayla her yerini
Gök kuşağına ulaştıramadım ki O minicik dileklerimi
Elimde sönmüş balonlarım kaldı hepsi ayrı renkten
O'nlarıda acımasızca delik deşik etmişler
Aleni bir ihanetle kırmızı çizgilerimi delmişler
Hemde pavuryaların tanklarıyla annem
Avuçlarımın arasında yastığımın altında
Balonlarım paramparça. Uçurtmam haram bana
Olsun parmak izin var hala elimdeki son mektubunda
İnan bana annem doyamıyorum okumaya, koklamaya
Cansız bebeğim çomak incesi uçurtmam balonlarım
Bütün bunları çöpçüler bile elinin tersiyle iterken
Ben allame-i cihan iken arayıpta bulamıyorum ya
Şimdi hangi sazlıkta çürüyorlar bilemiyorum annem
Tandır başında çekilenlerde neyin nesi
Ah be anam. Bizimkisi kardeşin kardeşe işkencesi
Onlar hep bir ağızdan olmuşlar kâzip ağası
Ne de güzel oynuyorlar hepsi ayrı satvet havası
Kurşunlar yağıyor yüreğime hiç yolunu şaşırmadan
Ne alâ görmüyorsun anam. Duman yükseliyor Pera' dan
Senle aramızda kalmadı artık bakışacak tek bir alan
Duman mavi. Duman kuşatmış bizi bu son balaban
Ne törede ne berdel de yok, yok böyle yanmak
Can bildiklerimle kendi canımdan olmak
Pekte çaresiz imkansız haller bu bendeki
Gayrı düşer bana acımı gazimle yaşamak
Anam ozontabakası delinmiş hesap ver diyorlar
Sözde ben yakmışım Harran ovasını
Sözde ben yıkmışım Nemrut dağını... Birde...
Boğazda ağırlamışım toprağımı satan köseğileri
Billahi yalan küllen yalan her söyledikleri anam
Kurtlar sofrasına nasıl ulaşabilirim ki bunu düşünmüyorlar
Öyle dosyalar dolusu sıkıştılar ki köşeye
Bütün bu suçlara adres arıyorlar
Ve gerçek suçlular sırra kadem
Yasaları ihlal ediyor, bayraklarımı yakıyorlar
Sen hayıflandığıma aldırma güzel anam
Hiç korkmuyorum ki
İda' ya dar ağacı kuran namussuzlardan
Benim tek suçum Türk' üm, küçük Atatürk' üm
Öyleyse başım dik, dimdik yürürüm
Alnımı yaslarım göklere gök kadar açık
Varsın dar ağacı olsun ipimi alırda koşarım
İda' ya dar ağıcı kurmuşlar anam
Encam vaktidir son arzumu soruyorlar
Anam söyle O keman keşlere.... yeter
Bebeğimi, uçurtmamı balonlarımı vurmasınlar
VURMASINLAR...
Atiye Danış
Bu Kayda değer yazıyı ve emektarını kutluyorum ne yazıkki futbolun belli bir kesime sağladığı vergisiz rantiyeler göz ardı ediliyor.Ne yazıkki Şehitler anadolunun garibanları oluyor yoo öyle bi başbakan-baka-M.vekili çocuğu-bürokrat çocuğu ya da tacirlarin çocuklarını dağlarda siper görmek mümkün değil.
Böyle sevinmek aptalca neş'e...Ağlanacak hallerimiz hep sümenaltı ediliyor ya..Üstad GÜNÜN YAZISI BU BENCE..
Yanılmıyorsak 10-15 dakika boyunca İstanbul’un tüm semtleri, sadece tabancalardan değil, ancak güvenlik güçlerinde veya terör yahut mafya tipi örgütlerin elinde bulunan otomatik silah sesleriyle inledi.
Bu satırların yazıldığı dakikaya kadar gelen bilgiye göre İstanbul’da 5 kişi atılan bu kurşunlarla yaralanmıştı
Niğde’de, Şanlıurfa’nın Siverek İlçesi’nde birer, Adana’da 2, Mersin’de 2, Kahramanmaraş’ta 1, Bursa’da 1, Gaziantep’te 5, Samsun’da 1 kişi de sırf Türkiye-Hırvatistan maçından galip çıkmamızı insanca değil de hayvanca kutlayanlar yüzünden yaralandılar.
Diyebilirsiniz ki, "Ceza Kanunu, kişilerin hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilere korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda (...) silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" şeklinde bir hüküm içermiyor mu?
Hürirety gazetesi yazarı
Oktay EKŞİ
Biz utandık köşe yazısını şimdi okudum...
yorum sizin??
.........Milli maçı alıpta sevinmiyenlerin kanından ve türklüğünden şüpehe duyarım insan maçı sevmeye bilir sizin ve benim gibi ancakbu sadece maç değildir ki hilalle haçın yarışı diye görüyorum ve alkışlıyorum.......... dıyen hasım beye katılmıyorum.
[bunu demeden rahatlayamıyacam]
necva hanımın yazısını kutluyor ve hak verıyorum...
Boyle bir sevinc yasadigimiz bu gunlerde bu tur konulari bu sekilde yazmak ne kadar dogru bence sorgulanmali . Muhalif oldugumuz kisilere gonderme yapmak icin bir kac kendini bilmezin hatalarini one surerek Milli Birlik ve Beraberligimizi yipratmamak gerekir. Birakalim da tum siyasi menfaatler bir yanda dursun bu gunlerde icten ! bir sekilde kutlayalim basarilarimizi diger konulari sonra konusmali bence