Kulağı kesikti eskiden ..Sanırım estetik ameliyat yaptırdı fark edilmiyor..
Yemediği nane çalmadığı farklı tel yoktu.
Tövbe kapısı hep açık diye kandırmış birileri
Nemileyi.
Tövbe halis pişmanlık gerektirir Nasuh tövbesi gibi..
İşi o kadar azıttıki naçar teyzesinin eşini bile elinden almaya kalktı.
Zavallı kadınla saç saça baş başa er kavgası yaparken.
Bilmiyorduki teyzesine kaldırdığı her elin karşılığı ona melekler lanet ediyor.
Allahla pazarlığa oturdu usunda. Ben sonra tövbe ederim şimdi her naneyi yiyeyim.
Kul yutmazken bu pazarlığı Allah kanarmı?
Zordu işi kısır ama hırslı Nemile’nin.
Kısraklar kısrak olalı bu yaşlı ve ahmak Nemile kadar manyak kısrak görmemişlerdi belki.
Şimdi fink atarken sosyal paylaşım sitelerinde Allah din ağzından düşmezken..
Sureti değişmiş kör olasıcanın dahada yaşlanıp.
Dünya çilesi ağır olanlar edebe tezat olmadığından birileri tarafından hep gagalananlar anlıyor
ondan bir cacık olmıyacağını.
Oda bazen işi pisliğe döküp orada boş duvarlara dikleniyor
’Beni ancak Tanrı yargılarrrr’.
Bakıyor dul ve kısır bedeni dahi ettiklerinden rahatsız.
Tövbe etmeyi bile öğrenememiş yakmış yıkmış kavurmuş bel altı için can baş koymuş
içmiş güzelleşmiş.
Şimdi ise boş duvarlar ve antreden mutfaktaki cep telefonundan gelen ölgün cızırtılı
melodi sesi..
Ne çok söylenir değilmi?.. ’Aaaaa ayoo ben Allaha çok inanıyorum’
İyi ama sen dün dündür bu günde bu gündür
deyip her naneyi yemişsin.. Senin tırnaklarında mazlum kadınların dna ları..
Senin inancın kendini yoktan var edeni bilip konuşamayan
aslında şuurlu bir varlık olan deniz kenarında dalgaların dövdüğü
şu gri ve irice kayadan daha etkisiz eleman Nemile..

’RABİA’