YORUMLAR
Gerçekten çok güzeldi her ne kadar mizahi bir yanı olsa dahi insanın içinden çokça düşünüp çıkarması gereken bir yaşam öyküsüydü okuduğum.
Bir gün bizde daktilo olacağız. O yüzden ona çok ama çok iyi bakmak gerekir.
Hayatımıza giren yeniliklerle ne yazık ki bir çok güzelliği unutup kaçırıveriyoruz.
Annem anlatır çocukluğunda yüzük bulmaca oyununu oynarken nasıl da güldüklerini, eğlendiklerini.
Keza beş taş ve bunun gibi örneğini sayabileceğim bir çok oyun.
Nerdeee kaldı, şimdilerde nette oynanan oyunlar moda.
A a a a a yapma abicim yoksa sen hala beş taş mı oynuyorsun :)
Dedim ya işin her ne kadar mizahi yönü ağır bassa bile çokça değerli bir yazıydı.
Ben üzerime düşeni aldım , kurdelayı hakkettiği yerde görmenin huzuruyla gidiyorum abicim sayfandan.
Sana mı ?
Sana söyleyecek neyim olabilir ki koskocaman bir yürek ve içinde binlerce cevher, helal olsun diyebiliyorum ancak...
Bu;Bir kadının çok sevdiği kocası tarafından üstüne kuma getirilmesi gibi hazin bir olaydı...Yeni kadın kocayla yatak odasında,eski kadın gözyaşlarıyla başka bir odada....
:)
kullandığınız eşyalara vefa,keşke olsa...
bizim evde de maalesef böyle,bir gün gelirsiniz ki eve en çok değer verdikleriniz atılıverir,sonra elli lira paranız da yoksa almaya:)ya da parayı verecek kimse yoksa ortada...
güzel yazıydı...samimiydi...
sevgiler:)
Eve gelen bu yeni misafirle dostluktan öte bir yakınlık doğmuş,hayatımızın bir parçası olmaya başlamıştı...Artık pc bağımlısı olmuştuk...
Derken daktilo bir poşete konularak kullanmadığımız balkona kaldırılmıştı...
************************************************************************
Yazını okuyunca benim de hayatım gözümün önğnden geçt.
Ticaret Lisesi mezunuyum.Ve on parmak daktilo biliyorum.Ookulda en hızlı yazanların içinde hep birirnci gelirdim.
Yazınızı okuyunca benimde şiirler, dilekçeler, yazılar
yazdığım daktillomu ara ara dilekçe yazmak için hala kullanıyorum.Bu yazından sonra daha bir değer kazandı gözümde...Fakat nereye kadar eskileri saklayacağız.ev o zaman hurdacı çöp eve döner.Kızınızada hak vermek lazım.
ellerinize sağlık.Çok duygulandırdı yazınız. Ayrıca kutlarım..
Eskiyi özletti bana eskileri bu satırlar...Hiç unutmam dedemin bir doktilosu vardı.Bütün boş vakitlerinde o da yazardı tabi ben çocuğum o zaman evden çıkar çıkmaz dedem ben vın daktilonun başına nasıl severdim bastıkça çıkardığı seslerini...E tabi dedem eve gelince bir fıtına kopardı kim oynadı gene bununla diye...Kağıdı takamazdım tabi :=) baktı olmayacak öğretti bana ve ben 5 yaşında onda yazı yazabiliyordum benim içinde çok değerlidir o yüzden teşekkürler bana hatıralarımı hatırlatan bu yazıya tebriklerim çokçadır saygılarımla NenA
yeni girebildim siteye
bu yüzden ben de geç okuyorum
Toynak Abi
evet
insanların çok önemli değerli bir takım eşyaları
objeleri vardır
bazen ailemiz ya da dostlarımız
onun
aslında ne kadar değerli olduğunu farkına
geçte olsa varırlar
vefamı,
evet katılıyorum
geçmişimizin büyük bir bölümünde
bazen dediğin eski bir eşya
ya da buna benzer bir şey
veya
bir dost
mutalaka gelecektede yanımızda
yer almalı.
o daktiloyu kaybetmemene çok sevindim
ve yazıyı burada gördüğümede
tebrikler..
Sevgili Toynak, yazınızı hem gülümsüyerek hem de içim burkularak okudum çünkü bana geçmişimi hatırlattınız ..
Benim babam Adliye'de Zabit Katibi idi ve çok eski bir daktilosu vardı ve iki parmak yazardı , öyle yazardı ki iki parmağı nasır bağlamıştı .
Ve biliyor musun hikayende kumaları farklı bir biçimde anlatmış olsan da benim babam da iki eşliydi ve her iki eşiyle de aynı evi paylaştı ve rahmetli üvey annem ölene kadar da birlikte yaşadı, üvey annemin üzerine benim annem geldiği içinde dertlerini, gözyaşlarını için attı hep ve genç yaşta da vafat etti .Şİmdi babacığımda rahmetli oldu tabi ..
Ben babamın o daktilosunun olmayışına hala bugün bile çok üzülürüm ve senin yazını okuyunca çok üzüldüm gerçekten , umarım atmazlar daktilonu ...
Güzel bir yazıydı, kutlarım Toynak, sevgilerimle ..
Guldane Dal tarafından 6/22/2008 10:36:43 AM zamanında düzenlenmiştir.