- 435 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İPİN HESABINI VEREMEYEN HAMMAL
Variyetli (zengin) babanın çocukları baba ölüm döşeğinde iken merak ederler ‘bir ölü mezara konulduğu gün kabirde akşamdan sabaha neler cereyan etmektedir.’ fakir ve yaşlı bir hammala meraklarını anlatarak Hak vaki olduğu zaman babalarının cansız bedeni ile kabirde bir gece geçirip olanı biteni anlatmasını isterler.
Variyetleri yetik olduğu için de hammala bir yılda kazandığından daha fazla ücret teklif ederler. Hammal “yoksulluk ve yaşlılık kapıya konacak nesne değildir.” diyerek cazip teklifi geri çeviremez.
Kısa süre sonra Azrail hastanın göğsünün düzüne konar. Büyük camilerden birinde cenaze namazı kılınır. Defin işlemi sadece aile üyeleri tarafından yapılır.
Önceden kazılmış, iki kişiye göre hazırlanmış mezar için gizli bir havalandırma deliği bile yapılır. Cenaze özenle yerleştirilir. Yanına da boynunda ipiyle hammal uzandıktan sonra mezar kapatılır üzerine toprak yığıldıktan sonra aile üyeleri dağılır.
Bir müddet sonra münkir ve nekir melekleri gelir bakarlar ki bir kabirde iki kişi. Biri diğerine:
- Çok ilginç değil mi? Kabirde iki kişi, biri ölü biri diri. Nasıl olsa ölü bizim öncelikle ölüyü değil de diriyi sorgulayalım hele der.
Hammala boynundaki iple ilgili ardı arkası kesilmez sabaha kadar süren sorular sorarlar, hammal sorulardan iyiden iyiye bunalmış vaziyette iken zengin babanın çocukları sabah mezarı açarlar. Hammal mezardan çıktığı gibi bütün gücüyle koşmaya başlar. Adamlar hammalın peşi sıra koşarak:
- Nereye kaçıyorsun dur hele hemşehrim. Paranı almadan nereye gidiyorsun.
Hammal:
- İstemem, benim paraya pula, mala mülke karnım doydu. Boynumdaki bir ipin hesabını sabaha kadar veremedim sizin paranızın hesabını nasıl vereceğim istemem der.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.