- 991 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
İNANÇSIZLIĞIN BENİ GÖNDEREN
Var ile yok arasında bir yaşam
Tam sınırda bıçak sırtında
Kalem darbeleri ile anlatılan
Sevdalara mil çekilen
Dudaklara zehir sürülen
Tek dil darbesinde öldüren
Bir aşk mı
Yalan bir döngü mü
İnançsızlığın tam ortasında
Var olmadan inanmak mı
Sahi neydi
Beni sen seni ben eden
Hangi kavşakta kesişti
Asla birleşemeyecek olan yolumuz
Binlerce soru işareti
Gözlerimin önünde uçuşan
Dilimde kocaman görünmez bir sürgü
İçimden akanları gizleyen
Kaç nefret fırtınasında savruldum
Kinimden saraylar inşa ettim
Setler ördüm senli yoluma
Sesine tıkadım kulaklarımı
İğrendim başkalarına in olan teninden
Ama yok
Yapamadım her nedense
Kopamadım içimde büyüttüğüm ilahi aşkımdan
Dönemedim sözümden
Alemin nuru olmaktan kaçamadım
Bile bile
Senin eserin olacak binlerce hançer darbesi ile
Solumu süsleyeceğini
Bırakmadım bırakamadım ellerini
Unutmadan
Acımasızca yolda bırakacağını
Yoldaş oldum dikenli yollarda
Rabbimin beşiğime koyduğu sabra sarılarak
Boyun eydim her isyanına
Zamanı durdurarak
Uzak tutmak için seni iblisin fısıltısından
Ama biliyor musun
Artık yoruldum
Sen farkına varmadan soluyor bedenim
İnciniyor narin ruhum
Ellerim yüzüm eskiyor
Senden kalma acılar ile
Kızma kırılma bana
Yolun sonuna kadar gelemezsem seninle
Sen bensiz de bulacaksın aydınlığını
Bil ki
Ben değilim giden
İnançsızlığın beni istemeden gönderen ….