2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1151
Okunma
IŞIĞI SADECE LAFTA KALAN KARANLIK İNSANLAR
Şu "Işıklar içinde uyusun." lafına çok uyuz oluyorum. Nur içinde yatsın, duasını anlamca karşılıyor mu hiç? Mezarda projektör yanıyor gibi bir çağrışım yapıyor bana.
Nur, Allah’ın bir ismidir; fakat ışık Allah’ın ismi değildir. Işık somut bir kavramdır. Nur, ışığı da içine alan soyut, manevi, anlamı sınırsız bir kavramdır.
Allah’ın Nur ismi, gerçek anlamıyla ışık anlamına gelse de "Nur içinde yatsın" duasında mecazi anlamı ön plandadır."Göklerde ve yerde olanları sapıklıktan kurtaran, hidayete erdiren, aydınlığa çıkaran” anlamı yani. Allah’ın nuru hiç ışıkla ölçülebilir mi?
Ama işin aslına bakarsak belki de ışıklar içinde uyuyacak olanlar, nur içinde yatsın duasını etmeyi de almayı da hakketmeyenlerdiR. Allah ismini bile söyletmiyordur onlara.
Neden kadim kültürümüze ait değerler alaşağı edilip dönüştürülmeye,yok edilmeye çalışılıyor. Senelerdir televizyonlarda, radyolarda "inşallah" yerine "umarım" sözünü benimsetmeye çalıştıkları gibi.
Sanki hayırlı sabahlar, inşallah, Allah’a emanet ol, Allah’a ısmarladık gibi güzel söyleyişler sadece dindar kesime aitmiş gibi algılatılmaya çalışılıyor. Ve onun yerine daha basit, somut kavramlar konuluyor elit geçinen kesimce: günaydın, umarım, kendine iyi bak, bay bay, hatta baaay..!
Baştan aşağı bir özenti, öz değerlerine sahip çıkamama, bu kelimeyi kullanmak istemiyorum; ama tam bir lümpenlik hâli.
Bir millet öz kültürünü yaşattıkça var olur ve sağlam köklerine tutunarak gelişebilir, köklerini söküp atarak değil.