- 728 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞİME BAKTIĞIMDA 6. (Hedefine Yürümek)
Derken İşletmemizi kurduk , buradada bu birikimlerimi gerçek Hayatıma sundum. Halkla birebirsin günde belkide sayısı belirsiz
müşterileriniz geliyor. Onlarla güler yüzlü bir iletişim sergilemeniz sizin malınızı pazarlar, fazla gayret gerektirmez bunu yakaladık.Sizin dışınız ve yüzünüz sizin servetinizdir.
Biz müşterilerimizde bunu yakaladık.
Derken müşterilerimizin Onayları yansıyordu bize İşveren olarak.Müşterilerimizde hep derlerdi sizin Yüzünüz hepmi Güler. Bizede öyle bir yaklaşımla konuşuyorlardı. Yani curcuna gibi işletme yaptık ( eğlenceli ) . Ben çok yorulmuştum ağırlık benim üzerimde daha büyüktü.
Ev kadınlığı vede iş kadınlığı akşama kadar ayaktasın suyun çıkıyor.Evde de ev işlerini kendim yapardım, bana temizlikçi bir kadına gerek yoktu.
Zaten başkasının yaptığı işi ben beğenmem, benim elimden geçecek ya temiz yapmazsa, ya aynı temizlik bezini her yere sürerse diye; eşim kadın tutalım dedi iki kadın geldi baktım onlara; ben aşağıda pastanede çalışırken onlar benim evde ne yapacaklarıda soru işaretiydi, bende yanlarında olsam benim için farketmezdi neticede düşündümki; temizlediklerinden de çokda dağıtırlardı bana öyle geldi. Sadece saatini doldurur, benim yapacağım gibi yapamıyacaklarını düşünürdüm. Zorda olsa benim evimin temizliği, benim ellerimden geçmesi lazım.
Nedeni ise, bizim sağlıklı olmamız gerekliydi. Hasta insanın orada çalışması Hijyen açısından sakıncalı oluyor, çünkü yiycek gıda işleri pazarlıyorsun. Müşterilerinede bulaştırabilrsin, öylede bir titizliğim üzerimdeydi. Kanuncada yasaktı zaten hasta bir şekilde çalışman.
Gelelim İşletmemin ağırlığıda gün boyu servis yapıyorsun. Servise giden malzemeleri yine sen yapıyorsun . Pastaları, çeşitlerini. Kahveleri..v.s gibi derken .
Taban malzemeleri ayarlayıp müşterinin tabağına yine sen servis ediyorsun. Hesaplamalarda içinde hepsi senin elinden veya eşimin elinden ; bayağı bir yoruluyorduk.
Yoruluyordum , On Kişilik işi yapıyordum bende bir yere kadar dayanabildim .
Eşimde çok yorulmuştu yeter dedik buraya kadar kendimizi daha fazla hırpalamadık. Damak tadında anılar bırakacak kadar bir İşletme maceramızda oldu.
Sanki bir YILDIZ Doğmuştu üzerimize. Halk öyle arasına aldıki bizi işlerinin bizim pastaneye uğramadan iyi gitmediğini , sizde ne var bize güç veriyorsunuz. İşini bırakan, işe gidenler , büyüklü , küçüklü aileler sabah gelirler inanın , akşam bizim saatimiz dolmasına rağmen herhalde bizimde dinlenmemiz gerek, koca günün yorgunluğu üzerimizde oluyor ; Müşterilerimizi kırmıyorduk, dükkänın anahtarını veriyorduk , artı ne içip ne yediklerinin hesabını kendileri yapıp gidecekleri zamanda ; kapı zilimize basıyorlardı . Anahtarı Posta Kutusuna atıyoruz diye.
Müşterilerimizlede "öyle bir güzel diyaloğumuz vardı.
Bunun adıda güvendi; güven duygusunu yakalamıştık oradada halkın güvenini.
Bizim onlara , onlarında bize güveni sonsuzdu.
Hatta bazı kadın Müşterilerim beni kovalarlardı, sevgi belirtilerini göstermeleri için . Kucaklamak içlerine sokmak istiyorlardı. Bazılarıda "şefin elbiselerini "güveler yemesin diye "Naftalinime kadar getiriyorlardı, ne bileyim çok güzel duygular yaşadık .
Bize dokunmaları onların YILDIZI gibiydik.
Uğur böceğide diyebilirim. Böylede bir güzellikleri yakaladık.
Ünlü olmamıza gerek yoktu bizim ünümüz sadece yaptığımız işimizdi. İnanın Kalpten bir iş yapıyorsanız , düşünmeyin nasıl geliri olurmu diye. Sizin dışınız satar malınızı.
Zaten bilgilerinizde varsa dahada kolaylaşır .
Başarının sırrı!. "GÜLER yüzlü olma vede "Dürüst olmak lazım!.
Dürüstlük zaten Ön Pilända olmalı gerisi nafile!.
Yaşantımdaki "tecrübelerimde derlerya hep merdiven merdiven tırmandım!. Eşimle girdiğimiz işlerde bulaşıkta yıkadık , kültablasıda attık , Paspasta yaptık , büyük bir eğlence Parkı işiydi , Kasa` da yaptık. Çok kalabalığa hizmet ederken, bizde düşündükki elin işini yapıyoruz oradaki başarımızı görünce neden kendi işimizi kurmayalım dedik bu düşünceyle; kendi İşletmemizi kurma proJesini gerçekleştirmiştik. İnsan oğlu isterse herşeyin üstesinden gelebilir.
Yaptığımız tüm mücadelemizde şakşaklanmak için değil; kendini yaşatman için daha iyi bir ortamlar hazırlıyorsun.
Burada kimse senin oturduğun yerde ekmeğine yağ sürmüyor!. Mücadele vede kendi yaratılıcığını ortaya koymak!.
Başarının anahtarıda İnsanın yüreğindedir!.
Bu yazdıklarım benim hayatımdaki inişlerim vede çıkışlarım diyelim. Gaye İnsanın kendini yaşatması değilmi, illäki bir işin ucundan tutki; senin "Hayatın kolaylaşsın. Bu Ülkede de böyle bir "hayat tecrubesi kazandım". Insanlar saygılı herşeyden önce, birbirlerini dinliyorlar. Zor yönlerden de yürüyeceğin ki kolaylıkları sonradan göresin!!.
Hayatın ne kadarda Zor olmadığını anlıyorsun.
Tek bir saygı yeterli.
11/ 19 / 2014 .