KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1704 Okunma
- 12 Yorum
- 2 Beğeni
O Gece
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Farların ışıklarını metrelerce öteden gördüm.Dışarısı Zifiri karanlıktı, görmemem imkansızdı.
Saatlerdir oturduğum pencere kenarında, geçen hiç bir arabada kalbim böyle çarpmamıştı.
Kalktım, öyle hızlı fırladım ki yerimden ayağımı masanın ayağına vurdum.Ayaklar çarpışması....
Hız yapana veriliyorsa , durana da ceza.:)
Kimbilir kaç dakikadır saygıyla başımı eğdiğim masaya göz gezdirdim, her şey yerli yerindeydi.
Özenle pişirdiğim ana yemek hariç, o soğumuş haliyle mutfakta servis saatini bekliyordu.
Mumları yaktım
Yatak odasına koşup, rujumu tazeledim
Üzerine ellerime kullandığım nemlendiriciyi parmaklarımla gezdirdim,işte tamam, ıslak ve tutkulu görünüyorlardı
Dudaklarım böylece saatlerdir konuşmamış olmanın sertliğini ve kuruluğunu unutacaklardı.
Renksiz , donuk bir şeyden pembe bir şenliğe dönüşmüşlerdi.
Gülümsedim
bu pembe şenlik, usulca konuşacaktı
hizaya sokmaya çalışmadan karşısındakini...
Bilirsiniz istediği zaman kadın yenilen yanlarını unutur.
Göründüğü kadar rengarenk olmasa da, gizler karalığını.
Güzelliğinin ve zekasının arkasına saklar kırbacını
vakti gelince çıkarmak için...
Uzun süre aynaya dalmış bakışlarım kapıdaki anahtar dönme sesiyle irkildi.
Kahretsin, uzun süredir az hareket ettiğim için bedenim ani hareketlerime uyum sağlayamıyor.
Dirseğimi elbise dolabına çarptım.
Ama gülümsedim
hepsinin acısını çıkaracağım..!!
kıkırdak bir sesle kapıya doğru yürüdüm
- hoş geldin hayatım..
devamı var
YORUMLAR
Dudaklarım böylece saatlerdir konuşmamış olmanın sertliğini ve kuruluğunu unutacaklardı.
Renksiz , donuk bir şeyden pembe bir şenliğe dönüşmüşlerdi.
sevgili kardeşim yazıda bunun gibi o kadar çok taç cümleler varki okuyanı kıskandırıyorsun...saygılarımla
Onca dev aynası sırıtışındaki bir hayata karşı hınzırca gülümsemen asıl devin sen olduğunu gösterir ki
ben o asil kadına hayranım.
Ve şu an yanımda ve masamda ve kahkahamda veya gözyaşımdasın.
İyi ki...
Devam lütfen, bayıldım bu yazımına... <3
bu hoş geldin hayatımın altında yatan hınzır gülümseyişi ve o kadını çok sevdim :))
insan en iyi kendisinden yola çıkarak yazar bazı şeyleri.sonra sonra gözlemleri yetişir,yetiştirir bizleri çıraklıktan kalfalığa kalfalıktan ustalığa.
usta kalemin usturası cebinde aşk olsun kesilen yanımıza.
Güzel ve duru bir başlangıç.
Tebrikler...
Güne düşen yazınızı kutlarım öncelikle.
"Güzelliğinin ve zekasının arkasına saklar kırbacını
vakti gelince çıkarmak için..."
Bu şiirsel hava estiren cümleler bana 19'uncu yüzyılın kadın yazarı Lou Salome'yi hatırlattı bir an. Nietzsche'nin büyük aşkıdır ya.
İnternette görsel site de görebileceğimiz bir fotoğrafları ilgi çekici gelebilir. Nietzsche ve Salome’a aşık diğer bir arkadaşı at arabasının önünde atların koşulduğu bölümde durmaktadır. Salome ise arka planda at arabasının kasa bölümünde dizlerinin üzerine çökmüş ve elinde ki kırbacı kaldırmış vaziyette durmaktadır.
Hep şunu düşünmüşümdür. Nietsche bu fotoğrafı iyi analiz etseydi, edebilseydi; Salome'ye evlenme teklif etmezdi diye. Tamam aşkın gözü kördür de közü de o oranda ateşindir. Platonik aşkın da doğası yabana atılmaz. Fakat gördüğüm fotoğraf Salome'nin ruhunun fotoğrafıydı. Ben öyle okudum açıkçası. İşte bu yüzden ısrarla Nietsche'nin yanılsaması üzerinde duruyorum.
Yine Nietsche'nin "kadına mı gidiyorsun kırbacını unutma" dediği söylenir. Bu söz ekşi sözlük ortamlarında erkek geyiklerine malzeme oluyor. Ünlü filozofun kadına şiddeti kutsadığı gibi algılanabiliyor. Oysa gerçek bunun tam tersi bence. Nietsche öyle sanıyorum ki; Sonradan üstte arz ettiğim fotoğrafı doğru analiz etti ama iş işten geçti muhtemelen.
Özlü ve zarif sunumunuz için teşekkürler.
Saygı ve selamlarımla...
levent taner tarafından 2/3/2015 2:43:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
çöldeki kelebek
kimse kimseyi tam anlamıyla analiz edemiyor.:))
gizem de burda aşkın o bilinmezliği zaten güzel olan.
Çok güzel bir yorumdu teşekkür ederim selamlar.
çöldeki kelebek
öykülerimde düz yazılarımda desteğine yönlendirmelerine ihtiyacım var..
teşekkür ederim canım
çöldeki kelebek
ben bile zamanıma göre sayfayı inceliyorum önce
uzunsa başka zaman bırakıyorum sonra da okumayı unutuyorum..:))
kısa ama etkili öykülerden yanayım
Sevgiler canım
çöldeki kelebek
selamlar
kimsecik
bir erkeğin en güzel anı
bir kadının yeildiğini unuttuğu andır
oyso o an
erkeğe en yakışan mağlubiyettir.
Selam olsun acı çekmekten korkmayanlara . . .
betimlemeler muhteşem. ne kadar zamandır ilk defa güzel bir yazı okudum bu sitede süperdi. yüreğine sağlık. ayaklar çarpışması da güzeldi :)
çöldeki kelebek
kendi yazdığıma kendim güldüm..
ben de şeyi beğendim
hız yapana cezaysa , çok oturana da ceza..:))
selamlar
crash & night
çarpıntılarını pembe ile sakinleştirmeyi bilse bilse kadınlar bilir
abartısız sürülünce de farlar uzaktan görülebiliyormuş demek ki :)
çöldeki kelebek
selamlar
yavuz girgin
her işe aklımız ermez biz sakallıların :))
ya kara geceler de gök yüzü dönecek mavilere yada gün batımı aglayacak hasrete çiçekler, kurak ova bekleyecek hasretle yagmurlarını ya yağacak ya ağlayacak
çöldeki kelebek
zaten ne olacaksa
bir şekilde olur
selamlar
atilla durukan
selamlarımla
