BABA HASRETİ
BABA HASRETİ
Sen babanı kaybettiğinde; ben 7 yaşındaydım ve senin üzüntünü anlayamayacak kadar çocuktum henüz.. İlk defa o gün gözlerinde yaş görüyordum.. İlk defa o gün dilinin tutulduğunu hissediyordum.. Farkına varamadım kendini teselli etmek için benim küçücük yüreğime sığındığını.. Farkına varamadım kalabalık içinde bile bu kadar yalnızlık çektiğini.. Aklım almıyordu senin bir köşede sessiz duruşun.. Tuhaf geliyordu; iki katli sarı evin tahta kapısının önünde oturuşun.. Gözlerin yaş bakıyordun boğulurcasına.. gözlerin boş bakıyordun ufukta kaybolurcasına. Biliyordun artık yalnızdın. Baban olmayacaktı yanında. Her uzaktan gelişinde yolunu gözleyen o koca çınar durmayacaktı yerinde.
Bayramlar hiç bu kadar buruk olmamıştı senin için. Ziyarete gelenler hatırlatıyordu onu sana. Aslında hiç çıkmamıştı aklından. Aslında hiç eksilmemişti yüreğinden. Çünkü onun hatırası bahçedeki ceviz ağacıydı her sabah seni selamlayan. Soğuk suyuyla yüzünü yıkadığın çeşmedeydi onun sözleri..
En büyük gururundum belki ben senin.. Onun soyadını yaşatacaktım çünkü. En çok beni sevdiği için daha bir farklıydı bana sevgin.. Artık bana onunla yaşadığın kırık, dökük ve kısa hikayelerini anlatacaktın sadece. Hani birgün sigara içerken yakalamış seni.. Hani birgün sinemadan bulup getirmiş eve seni.. Bunlar sadece birkaçıydı o güzel ve çocuksu hallerinizin..
Ben 7 yaşındaydım; sen babanı kaybettiğinde..
Yıllar geçti ve ben büyüdükçe anladım babasız kalmanın; savaşın ortasında komutansız kalmak olduğunu.. Bugün anladım; babasız kalmanın çöl sıcağında gölgesiz kalmak olduğunu..Her ne kadar bugün 30 yaşında olsam da; Ben halâ çocuğum senin gözünde..
Evet... Bugün 30 yaşındayım. Belki yolun en başındayım. Ama o çocuk büyüdü artık baba. Babasıyla arasında uçurum olan evlatlar gibi olmasa da. Yüreğinin bir köşesinde sığınacak yeri var halâ. Belki biraz yorgun; belki biraz kırgın.. En az senin kadar hasretim baba.. Belki de hiç olmadığım kadar..
işte babacım bu yüzden; beni komutansız bırakma bu savaşın ortasında.. Beni bırakma gölgesiz; bu çölün sıcağında.. En azından sığınacak küçük bir yürek bulana kadar.. En azından senin gözünde büyüyene kadar..
Vusladî
Haziran 2012