- 371 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gömüt
Kayıp bir hazineden bahsediliyor. Bilmem kime ait boş bir arazide, yerin yedi kat altında, öyle kolay kazılamayan cinsten sert madenle kaplı yoğun bir toprağın örttüğü bir gömü olduğu yayılıyor kulaktan kulağa. O hazineyi kimin ya da kimlerin, nasıl, ne zaman gömdüğü ise bilinmiyor. Onu oraya koyanın öyle değerli bir ganimete sahipken nasıl bir güce vakıf olabileceğini fark ettiğinde aklını kaçırdığı ve bu yüzden gömüyü kimseye göstermeden, kullanması gereken doğru zaman gelinceye dek saklamayı düşünebilecek bir parça aklı kaldığı ve sonra kayıplara karıştığı tahmin ediliyor keskin görüşlü insanlar tarafından. Aksi takdirde çok eski zamanlardan kalma ve ancak bulunduğu zaman varlığından haberdar olunan diğer büyük hazineler gibi bundan da kimsenin haberinin olmaması gerekirdi. Diğer düşük bir ihtimalse bu söylentilerin halk arasında en kuytu, karanlık köşelerde tohumları bir dedikodudan ibaret olarak ortaya atılan ve sonradan bir efsaneye dönüşen asılsız bir rivayet olmasıydı. Ancak bu ihtimali savunan çok fazla taraftar yoktu. Çünkü herkesin kabul edebileceği gibi toplum içinde değerine paha biçilemez birkaç parça eşya bile ulu orta el değiştirirken, bir müzayedede satışa sunulan en nadide sanat eserleri gibi göz alıcıdır ve karanlıkta dahi bir yerlere taşınsa en dikkatsiz gözler tarafından fark edilir. Özetle günbegün birileri belli bedeller karşılığında bu ganimetin parçalarına sahip olmuş sonra da elinden pervasızca çıkarmıştır. Bazı duyarlı zatlar bu ganimetin insanlar içindeki silik, dağınık varlığından haberdar olmuş ve bir koleksiyoncunun sabrıyla onları toplamaya başlamıştır. Takıntılı bir şekilde ilgilenen birkaç kişinin elinde gitgide biriken ganimet, talihsiz serüvenler dizisiyle, en nihayetinde bir kişinin elinde toplanmayı başarmıştır. Sonra da gömülmüştür. Gömense başta da belirtildiği gibi delirmiştir muhtemelen. Bu gömü hakkında biraz bilgi vermenin tam sırası. Okur, öyle dünyevi değerlerle eş tutmasın bu hazineyi. Elmas, zümrüt, altın gibi madeni değerlerdense olabildiğince soyut; özünde erdem, aşk ve iyilik barındıran manevi değerlerden bahsediyorum. Bazılarının hayal kırıklığına uğradığını sezer gibiyim. Ne yazık ki insanların büyük bir çoğunluğunun gereğinden fazla değer biçtiği dünyevi, sembolik değerlere yer yok bu rivayette. Özellikle de günümüzde bir kısım insan bazı erdemleri her şeyin üstünde tutuyor diye kaçık, hayalperest ya da romantik sayılıyor. Öyle ki erdemi ulaşılması en yüksek, en ihtişamlı, en gerçek ideal olarak belirleyip tüm yaşamını buna adayan bilgeler artık tarihin karanlık sayfalarına gömülü. Umutsuzluğa kapılmanın lüzmu yok. İyilik, alçak gönüllülük, sevgi gibi değerleri toplu bir gömüt halinde bulabileceği ümidiyle bu rivayete kulak asacak olanların sayısı hiç de az olmasa gerek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.