- 517 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞİNDEN DE DAYAK YER İNSAN
telefonla aramışdı arkadaşını:
_ kız arkim sana geleceğim az sonra, dedi
arkadaşı:
_tamam gel,çayım hazır,kahveyide yaparık evelallah, dedi.
Bu söz içini rahatlatmışdı.Napacakdı evde,bütün gün dışardaydı,ama kesmemişdi bu durum onu,çünkü zoraki tebessümler etmişdi tüm hemcinslerine.Birsürü gereksiz lakırdı,bir sürü gereksiz laf salatasıydı,kafası bir dünya olmuşdu.İçi daraldıkça daralmışdı.Zaten erkenden kalkıp,işim var diyerek izin isteyip,havası dar gelen ortama vurmuşdu tekmeyi.
Kapıdan çıkarken offf demişdi,zor bir badireyi atlatmanın verdiği garip bir ferahlamayla ayakkabılarının bağını bağladı.Nereye uğramalıydı şimdi,aklına Yeşim geldi,parfüm satan arkadaşının dükkanına geldi.Kafa dengiydi.Girdi tüm şaklabanlığıyla dükkandan içeri.Sanki on dakka önce onun boğazını sıkmıyordu birsürü karı gız...Bunları düşünerek girdi dükkanına arkadaşının,yeşim okadar sıkılmışdı ki oturmakdan,görünce gülümsedi hemen.Bütün dişleri gözükmüşdü.Sordu,ne gülüyorsun olummmmm?
_Kızım seni görünce gülümseme geliyor üstüme dedi.Neşe kaynağım, dedi.
_heee şaklabanın desene sen ona,dedim.
_Yok gız,kaçgündür gelmedin ?...nerdeydin diye sordu.
Yeşim uzun boylu,iri yarı,zeki bir hatundu.Zaten bakar bakmaz bir hatunda,zekayı hemen anlıyordu.
Üstelikde zeki insanlardan pek hazediyordu.Aptal hem cinslerine dayanamıyor,asla arkadaşlık kuramıyordu.
Bazen zamk gibi yapışan oluyordu,ama o bir yolunu buluyor firar ediyordu öylelerinden.Aptallığa taammülüm yok olum benim diyordu kendi kendine.
Yeşim hemen sordu:
_kanki kayfe içersin?
_Yok olum,kahve ağacı çıkacak içimde,azcuk ara verem, dedi..
Zaten öğlenden beri,çay kahve,nerdeyse kafayı bulacak duruma geldi...İçmekden yorulmuşdu.Birde,çekilmeyen muhabbetler,sahte tebessümler...Ayyy gına duygusunda doktora verecek kıvama gelmişdi.Yok kalkacağım,herif gelir,azcuk oturamda,gidem, dedi
Azcuk oturmadı,öyle sıkılmışdı ki,bir saat oturdu.Ordan burdan,şurdan derken vakit geçdi.Bir ara nescafeyi sevmesede,Yeşim içelim deyince içdi.
Eve yaklaşırken,sokağa şöyle bir göz attı,nevardı ne yokdu.Birkaç saattir uğramamışdı.Üstelik bugün dükkanıda
açmamışdı.Zaten çabucak sıkılmışdı dükkandan.Fazla değil,altı ay oyalamışdı,heyecanlandırmışdı onu.Akşama kadar gömlek sat,kazak sat,iç çamaşırı sat,bööööğğ gelmiş kapıları çalıyordu.İşin tohafı hep karı gız geliyordu dükkana,erkekler için birşey satmadığından,doğaldı aslında.Ama acayip insanlar geliyordu,çok hoşlandıkları,hiç hoşlanmadıkları.Mecbur herkeze tebessüm ediyordu.Gelene gidene sütyen don veriyor,kopçe ilikliyor,fikir beyan ediyor,kısacası hafif bir oynaşma havasında satışlar yapıyordu...
Şaşırıp kalıyordu,ne kadar çok flörte açık hatun vardı,len dedi hepside bu dükkanımı bulur.Hele bazen,öylesi geliyordu ki,ölesemi öldürsemi?
Acayip bir deneyimdi bu dükkan ...Eeeee hayat,türlüsü,etlisi,butlusu,güzeli,çirkini,lezizi,acısı doludur diye düşündü.
Bu tür durumlardan sıkılmışdı acıkcası,bu aralar canının istediği yerlerde ve insanlarla sürtüyordu.Sonuçda ölüm heran ve sonuçda vardı...Kasmaya gerek yokdu.Helede eşi olacak herif,asla sıkmıyordu kendisini.Biliyordu,ne kadar sıkarsa okdar uçacak avuçlarının içinden.Kadının huyunu tüyünü ezberlemişdi.Adamın lügatında hayır olmaz cümlesi kurulmuyordu kadına karşı artık.Aklı okutulmuş gibiydi.Zaten buda delirtmiyor değildi kadını.NE istese evet,olur,yaparız.tabe aşkım...
Yaşam sıkdıkça sıkıyordu,heryönden ve herkezden.Kankim dedikleri bile uysallaşmış,ne denirse oluyordu.Bu kadar herşeye evet denilen bir yaşamda ne arzu eder ki insan?
Yaşamında hiçbir duvar kalmamışdı,aşklardan duvar yapacağı...Rutin ve gerekli rutuellerden ibaret olmuşdu yaşamak..Gallavi bir küfür savurdu sokağın başında,elleri ceplerideydi...Hay ben senin yaşam gibi,hayat gibi..
içinde yaramaz bir piç,habire şuç işleme isteği,rahatlık mabadına batıyordu hatunun...
Ah birde vicdan denilen şeyi ALLAH vermeyeydi,bak neler olurdu diye düşündü.Anantarı apartman kapısından sokduğunda,çok sıkıştığını fark etti.Koşdu,hızlı hızlı çıkdı,açdı evin kapsını....
yemekler hazırdı,yapdı bir pilav,kızarttı birkaç incik,salatasız olmaz dedi,yapdı...yedi ve doldurdu bulaşıkları makinaya...Eşini aradı,8 de geliyorum hatun dedi.OK dedi,kankiyi aradı..
_alo
_efendim
_evdesin demi dedi?
_evdeyim atla gel
_ok 8 de sendeyim,cigara getiriyorum dedi
_Eşi içeri girmeden bırakdı kankisine...
Sonrası,sohbet muhabbet ve çay ve kahve...Eskilerden konuşdular,yirmi sene önceki birini sordu kankisi ona..
Oda başladı anlatmaya,anlattıkça fark ettiki,her anını yaşıyordu yeniden.Unuttu sandığı ne varsa vuruyordu,ardı arkası kesilmeyen tokatlar gibi..Bir ara başının döndüğünü hissetti.Sigaradanmı?özlemekdenmi ayırt edemedi..
Saat gecenin onikisinde,yeniden gerçek dünyaya,evine dönmek zorunda kaldı...
ve
Bu gece uzun olacak gene, DEDİ .Kendi kendine...
ve BU GECE UZUN OLUYORDU İŞDE...
Gelişine,yaşamakda bazen turşunu çıkarıyor...limontuzu ve ekşimşi,kekremsi bir tat bırakıyor işde...
Eni sonu,unuttuğun kadar özğürsün be KIZIM dedi içinden....brn