Abella(2.bölüm)
Adiba peronda kalkacağı uçağın çağrı sesini duyup Azeem ’le birlikte uçağa koştururlar.Ani bir hışımla Bir İngizlize çarparlar.
İngiliz:Have a care says(Dikkat etsene der).
Azeem hışımınla aynı hızda özür dileyerek ilerler.
Uçak seyahati boyunca günlük gazeteleri ve çok sevdiği müzikleri dinlerler.
Yol bittikten sonra iş yapacakları şirket tarafından karşılamak için araç gelir.
İstanbul’a gelmişlerdir.İş görüşmesi Leventte bir plaza da olacaktır.1980’den sonra İstanbul’un çok geliştiğini kendi aralarında konuşan Adiba ve Azeem İstanbul’u hayranlıkla izlemektedirler.
İş görüşmesi biter.Azeem patronuna dönerek ,Türkçe Azeeem:
-Patron İstanbul’a seneler sonra geldik.Beyoğlu’na ,Eminönü’ne ,Bakırköy’e ve de Sultanahmet ’e gidelim mi der.
Aslında Azeem lafı uzatmayı pek sevmezdi.Bu sefer kendisi bile şaşırdı.Kısaca gezelim mi diyecekti.Ağzından laflar ani bir şekilde çıkıvermişti.
Orada karşılarına nelerin çıkacağından habersiz Beyoğlu’na giderler önce.Orada sinemaya girerler,tiyatroya giderler.Yemek yer ve geri dönerler.
Adiba kendini çok iyi yetiştirmişti.Arap ve Türk kökenli biriydi.Annesi Türk babası Araptı.Babasının işleri yüzünden bir müddet Türkiye’de kalmışlardı.Bunda annesinin de etkisi olmuştu.Çünkü annesi Türkiye’de yaşamak istiyordu.
Annesi ve babası vefat edince Adiba’da babasının işlerini devam ettirmiş.Zamanla büyütmüştü.
Sonraki duraklarını teker teker gezdiler.Sultanahmet’ te çok ilginç bir olay gerçekleşti.Fransız bir güzel genç bayan görünüşüne bakılırsa yirmi beş yirmi altı yaşında idi.Bu bayan kap kaça uğramıştı.
Bunu gören Adiba orta yaşlı olmasına rağmen hızla gaspçı peşine düşerek yakalar.
Adiba Fransızca öğrenmenin bir gün işine yaracağını bilerek ten kıza çantasını uzatır.Kız şaşırır
Abella:Merci monsieur.(Teşekkür ederim)
Adiba:De rien(Bir şey değil)
Adiba’nın kalbi ya koşmaktan bu kadar hızlı çarpıyordu ya da aşk dedikleri şeyi kalp sofrasına bırakmıştı.
Abella gitmeden bir cesarete gelen Adiba Abella’ya
ismini sorar .
Adiba:quel est votre nom?(İsminiz nedir?)
Abella:Abella monsieur votre?(Abella bayım.Sizin?)
Adiba:Adiba vouz savez turgue?(Adiba.Türkçe biliyormusun?)
Abella:Peu
Azeem saati göstererek eve gitmelerinin gerektiklerini söyler.Oradan ayrılırlar.Adiba sadece bedeniyle ayrılır.Aklı orada kalmıştır.Düşüncelere hatta hülyalara dalarak minibüse binerler Zeytinburnu’nda bulunan evlerine giderler.
Abella olayın şokunu atlamadan kaldığı otele döner.Kendi kabul etmese de bu Arap onu etkilemişti.
2.Bölüm Sonu....
"Aşk sınırlarla belli olmaz ."
Agahçı Faruk Kır