- 1032 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
İLK ŞİİR KİTABIM
Yoğun olarak 1993 yılından beri şiir yazmaktayım. İlk şiirlerimin tarihi 1977 yılına kadar geri gitmekte. Ancak bendeki şiir yazma tutkusunun aşka dönüştüğü yıl 1995 tir. Bu yıllardan itibaren 2002 yılına kadar neredeyse kalem elimden hiç düşmedi ve 2007 yılından itibaren sanal ortamda da bu şiirlerimi çok çeşitli sitelerde paylaştım.
İlk kitabımı ancak bu yıl çıkarmak kısmet oldu. Bu kadar gecikmenin nedenleri arasında öncelikle, kitap yazmak ya da basmak hedefim değil, şair olarak kalabilmekti amacım. Buradan her şiir kitabı(!) yazanın, doğal olarak şair olmadığını söylemek kolaylıkla mümkün.
Yazmak öylesine bir süreçtir ki yazdıkça daha mükemmelini yazabilmek için çaba harcarsınız. Yazmanın öncelikle bir bilgi birikimi gerektirdiği kaçınılmaz, ancak, şiir söz konusu olduğu zaman, çağları aşıp gelmiş türküleri dillerde dolaşan, güzellik pınarı ozanlarımızı düşündüğümüzde, yazmanın aynı zamanda yaşanmışlıktan gücünü alan, aşka bağlı olduğunu da söylemek yanlış olmaz. Şiir, yazın türleri arasında bana göre en zor olanıdır. Çok fazla sözü uzatmak istemeyen, büyük düşlerin sahipleri, genellikle anlatımlarını şiirle ÖZET’lemeyi seçmişlerdir. Özet sözcüğünün Öztükçe’mizde şiir anlamında kullanıldığı da bir gerçektir. Yani işin özü ve kılçığından, kemiğinden arınmış eti anlamından yola çıkarsak, şiirin kalitesinin kriterlerine de atıf yapmış oluruz.
Bir şairin poetik yelpazesi ne kadar geniş ise, genel bilgi birikimi de o kadar geniş demektir. Herkeste beliren bir yazma isteğinin altında yatan temel içgüdünün, kendini realize etmek olduğu da yadsınmaz bir gerçektir. Yazarken, biçim, biçem, estetik, düşünce derinliği kaygısı taşımayanlar iyi bir şair, hâtta şair olamazlar.
Kimin şair olup olmadığı konusunda en büyük usta, bence halkın ortak beğenisidir ve halkın eleğinin delikleri geniştir, elek yerine kalbur ya da holus desek daha da tutarlı olur sanırım. Çünkü kalburun üstünde elenmeden kalabilmek için büyük söz söylemek gerekmektedir. Yıllar sonra şairler, kitaplarıyla değil, sadece önemli dizeleriyle anılırlar. Böylesine güçlü dizeleri yazabilmektedir marifet, herkesin söylemiş olduğunu yinelemekten şiddetle kaçınmakta fayda var. Yeni bir şeyler söylemek en başta ön koşuldur. Bir de şiirlerde intihal yoluyla başkalaştırmalar da yapılmakta ve muadili şiirler de yazılmaktadır, ancak edebiyat tarihçileri bunun incelemesini inceden inceye yaparak, kimin kimden neyi aşırdığını hatasız saptamaktadırlar. Bu anlamda, yazarım diyen kişinin öncelikle kendisine karşı dürüst davranması gerekmektedir.
Uzun yıllar boyunca birçok sanat ve edebiyat dergisinde yaklaşık 100 den fazla şiirim yayımlandı. Bu dergiler içinde Poetik’Us, Morca, Ansan Sanat, Berfin Bahar, Aykırısanat, Tay, Düşlük, MK, Mavi Umut gibi dergiler vardı. Şiiri seçkin dergilerde yayınlanmış olmak, elbette şair açısından hem bir onur hem de göstergedir. Fakat günümüzde sanal ortamda okuyuculara ulaşmak ve düşlerinizi paylaşmak, çok daha büyük bir hızla gerçekleşmektedir. Teknolojik evrimin sağladığı olanaklar ile saniyeler içinde dünyanın bir ucundan bir ucuna ulaşabilmekteyiz. Bu bağlamda sanal ortam yazarları bu olanakları hem bir antrenman sahası olarak kullanmaktalar hem de aldıkları eleştiriler ile kendilerini yönlendirmektedirler. Bazı yazarlar ve şairler ise tercihen düşlerini saklayıp, kitaplarından, bir yazın emekçisi olarak para kazanmayı hedefledikleri için sanal ortamda yazmayı tercih etmemektedirler. Hatta sanal ortamda yazanları küçümseyen söylemlere de sık sık rastlamaktayız. Oysa insan duygu ve düşüncelerini saklamak ile bencillik ettiğinin de farkına varmak zorundadır. Şayet sanatın değiştirici gücüne inancımız var ise ve toplumsal düşünce yapısını da hızla değiştirmek gibi bir hedefimiz var ise, karşılığında tecimsel kaygı gütmeden, düşlerimizi, ürettiğimiz ürünleri paylaşmamız gerekmez mi?!
Elbette insanlar tercihleri doğrultusunda yaşarlar ve kararlarını bağımsız alırlar. Bu konuda takdir bence yine halkımızın olacaktır diye düşünüyorum. Nice büyük ozanımız türkülerini para beklemeden paylaşmışlar ve onların eserleri sayesinde pek çok insan, eserin gerçek sahibinden daha fazla para kazanmıştır. Neşet Ertaş usta buna iyi bir örnektir. devletin bu noktada gerçek ve büyük sanatçılar lehine alması gereken teşvikler olabilir mi acaba?! Bence olmalıdır. Ayrıca ödüller sadece kitaplara mı verilir? Sanal ortamda da ödüllendirmeler yapılamaz mı? Örneğin en başarılı edebiyat sitesine ödül verse devlet, ne kaybeder?! Tam tersine çok daha fazlası ülkeye hizmet olarak bunun karşılığında geri dönecektir.
İlk kitabımdan yola çıkmışken konunun tartışma ve genişleme trendi hızla büyüyor görüldüğü üzere. Kısaca ben ilk kitabımla şiir dünyasına kalıcı bir kitapla ’merhaba’ demenin mutluluğunu yaşıyorum. Bu kitabımın adını 1995 yılında kararlaştırmış, kapak resmini ise 1997 yılında beğenmiştim. Geç kaldığımı düşünmüyorum. Ancak sırada yayınlayacağım, kitaplaşacak daha çok sayıda yazınsal ürün var.
Herkesin sanal ortamda olmadığını düşündüğümüzde, kitapların yaşama alanlarının elbette çok daha farklı olduğunu da kabul etmek gerekir. Umarım zamanla çok daha fazla sayıda okuyuca ulaşır kitaplarım diyorum.
Bir kitabın hazırlık aşamasında, ana maddeler ile sıralayacak olursam, altını çizmem gereken bazı hususların da hepimiz için önem taşıdığını düşünüyorum:
1) ’Erişir menzili maksude aheste aheste giden’ diyen ne kadar doğru söylemiştir: Yazmak bir sabır ve tam kıvamını bulana kadar pişirme eylemi olmalıdır. Tıpkı bir yemeği iyice pişmeden çiy yemek nasıl bir tat verir ise, kıvamını yakalamayan kitaplar da öyledir biraz.
2) Her ne kadar şiirlerinizi sanal ortamda yayınlamış iseniz de o şiirlerinizi elinize kitap olarak aldığınız zaman, bebeğini eline alan bir ebeveynden farkınız kalmıyor ve doğumu gerçekleşen çocuğun organlarının tam olup olmadığını ancak o zaman görebiliyorsunuz. Bu noktada; doğru yazım kuralları, anlamsal içerik, kitabınızın dizgi ve tasarımı, yayınlanacağı yayınevi ve yapacağınız sözleşme, her şey en küçük ayrıntısına kadar büyük önem taşımaktadır. Yani ok yaydan çıkmadan önce yapılması gereken yapılmalıdır. Dolayısıyla baskıdan önce uzman sayılacak otoritelerin kitabı incelemesinde çok büyük isabet vardır.
Yazılı eseri eleştirmek profesyonellerin işidir ve onların tabağına ekmek doğradığınızın farkında olmalısınız?! Sonradan duymak istemediğiniz olumsuz eleştirileri minimize etmek için büyük çaba sarfetmiş olmalısınız.
3) Ülkemizde çok sayıda insan şiir yazmaya heveslidir. Ancak gerçek anlamada şiire emek vermiş olan ve dünya edebiyatından da haberdar olan kişilerin eserleri, elbette amatör kalemler ile kıyaslanmaz. Bu anlamda hedefteki kriter, Attila Jôzsef’in (Macar şair) dediği gibi ’ Evrenle Ölç Kendini!’ olmalıdır.
4) Pek çok insan eleştiriye açık değildir, oysa eleştirilmeden kendini ’Allâmei cihan!’ zannedenler, okudukça hiçbir şey bilmediklerini ayırdına varacaklardır. Okudukça insan büyür mü küçülür mü? Bence insan, büyürken küçüldüğünü görebildiği ölçüde derinleşmektedir. İyi bir şair, bilimin ve hayatın her alanından haberdar olandır.
Bu vesile ile daha başka söyleşilerde görüşmek dileğiyle tüm dostlara saygılar sunarım.
Şaban AKTAŞ
29.01.2015
Not: İlk şiir kitabım ’Ay Güzeli Sevda Seli’ni temin edebileceğiniz yayınevine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
www.arkeolojisanat.com/shop/urun/ay-guzeli-sevda-seli_11_10873.html
YORUMLAR
Şaban Aktaş (Homerotik)
....
Bir şiir Kendini sonsuza kadar ifade edecek okurları olursa yaşar.
Şiir canlı bir mekanızmadır. Şiir hafızamızı taşıyan Sudur. Damla damla İçimizde ki o muhteşem güzellikleri yansıtan bir ışıktır.
Biz yazdıkça damla damla nice sevda selleri şiirlerimizden taşacak kim bilir ?
An gelir bütün sevda selleri okurların gönlünde bir sevgide buluşur damla damla
"Ay Güzeli Sevda Seli’ her kitap bir nefestir , seldir . Aksın dilerim her dem kaleme .
Kitabın okurları çok olsun .
Başarılar diliyorum.
Sevgimle,
.
İlk kitabımı ben de bastırdım ölürsem arkamda bir kitabım olsun istedim ikinciyi bastırmak için meşhur olmayı bekliyorum ,neden mi satış yok şiir kitabına ilgi yok.Bir bakıma da iyi oldu diye bilirim ağzımın payını aldım.Kilomu öğrenmiş oldum kitabım sayesinde.
Sizin ki hayırlı olur inşallah .
Ama yine de sevinçliyim kitapsız diye dakılmıyor arkadaşlar da...
Başarıların devamını dilerim saygılarımla.
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik)
şimdi çocuğunu aldın avuçlarının içine..büyümesi dileğimle. çokça başarılar diliyorum.
selamlar.