- 451 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BİR RUHUN AĞZINDAN SAHİBİ
Ruhların da dedikodu yaptığı doğrudur.Bu dedikodu ritüellerinde,sahiplerinin zaafları anlatılır,dalga geçilir,eğlenilir.Beyin,kalp ve beden üçlüsünün yaptırdığı her sey teşhir edilir bu toplantılarda.
Yine bu ritüellerin birinde gülüp eğlenmeyen bir ruh, konseyin dikkatini çeker.Bu aykırı durum sinirini bozsada diğer ruhların ,sahibi yeni ölmüş galiba diye söylenmekten kendilerini alamazlar.Fısıldamalar gittikçe artarken ,konsey bu ruha söz vermeye karar verir ve anlatmasını isterler.Ruh sahibini anlatmaya başlar:’Mutsuz ,yapayalnız ve çirkin genç bir kadındı.Ne öyle beğeneni nede arayıp soranı vardı.Hoş ,kendiside kimseyi beğenmezdi.Sıkıcı,tek düze bir hayatı vardı.Kalbiyle beyni sürekli savaş halindeydi.Her gece uyumadan önce ettiği tek dua;Tanrım,kalbimi artık birisi çalsın.’olurdu.Bu istek onda büyümeye ve onu hayattan koparmaya başlamıştı artık.Derken bedeni ince hastalığın eline düştü ve günbegün eridi ,eridi...
Bir gece acılar içinde yine bu duayı edip uyudu.Ve sabaha karşı beni azadetti...İki gün kimseler gelmedi,koymaya yüz tutmuş bedenim ve azap çeken ben.Sonunda iş arkadaşı buldu onu.Ogün akşam üstü toprakla kavuştu sahibim.İlk gece onu yalnız bırakmak istemedim.Sabaha doğru, çirkin ve yaşlı bir kadın geldi.Sahibimin mezarını hırlaya hırlaya açtı.Sonra ,bir bıçakla kalbini söküp çıkardı.Evet,sahibimin kalbi çalışmıştı artık.Ona sonkez baktım,gözlerinden yaşlar boşalmıştı yüzüne.
O kalp şimdi, ölmek üzereyken kurtulan bir gençte.Sahibim azapta ben ise arafta’.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.