Öyle güzel uyuyordu ki...
Yaşanmış onca güzel şeyi unutmadım elbette…
Şu anki duygularımın önceki günlerdeki güzelliklerden uzak olduğunun farkındayım fakat ikisi ayrı şey.
Çok uykusu olan sevgilimin kulaklarını öptüm gece boyu hiç uyumadım.
O bilmiyor nasıl farklı bir sevgi duyduğumu ve o hiç bilmeyecek ona nasıl âşık olduğumu…
Dün gece boyu seni uyandırmadan
Kulağında biriktirdim öpücüklerimi
Uzan o salkımdan al gerektiğinde diye
Ben uzağındayken
Onun çok uykusu vardı hepsi o kadar; yani sizi taraf edecek kadınların kızı, erkeklerin adamı destekleyecek bir hikâyesi yoktu ayrılığımızın. Bu konuda sizi hayal kırıklığına uğratmış olabilirim ama tam da bu idi ayrılığımızın nedeni. Çok uykusu vardı onun ama inanılmaz derecede çok.
Fakir büyümüştü sevgiden yoksun, endişe ile kesilmiş göbek bağından itibaren ekşiyen tadı vardı hayatının. Annesinin bakışları ile ayakta kalmayı başarmış ve günün birinde kadın olmuştu hem de çok erkenden öğrenmişti Türk usulü hizmet etmeyi erkeklerine…
Buğulu camdan baktığı hayatına bir pencere açtı şiirlerim çok sevdi kalemimi, ellerimi, saçlarımı. Ben yalnızlığın şairi onun sevdiği adam sadece yazdım. Onu değil onun duymak istediklerini yazdım…
Orada kaynayan kazanlarda ölür sevda denilen çiçek
Birileri reçelini yapar sevinçlerimizin
Sen sırf o içim sevme diye beni
Ellerimi daldırırım kor ateşine bağrının
Yanmakla kalmam sen olurum
Küçük yaşta kaybettiğin kardeşin
Yeni pişmiş somun kokusu olurum
Başka türlü sev diye beni
İçinde yalnızlık sözcüğü geçmeyen şiirler yazdırdı bana, beraber ağladık…
Dilimde anlamını bilmediğim bir ağıt öylece gezdik kol kola kaybolma arzusu veren dar sokaklarda.
‘Hadi göster pipini’ der gibi çocuklaşıp bana şiir yaz deyişine gülerdim en çok ama ne ilginçtir ki hep birkaç kelime dökülürdü dudaklarımdan her öyle dediğinde…
Hiç bitmez pilli telefonların uşağı olmuş kuşak
Ne bilsin seni neden sevemediğimi
Öyle güzeldi ki salyası tabloya bakar gibi izledim tüm gece bebek dudaklarını. Saçında sevgilim olamayacak kadar siyah bir tavır, düşünde benim gibi bir korkağın yeri olamayacak bir vaha vardı.
Ellerini tutmaya cesaret edemedim hiç, belki de bir daha bırakamayacağım gibi geldiğindendir.
Gözlerine o biçim bakamadım hiç…
Yeni nesil komik bulup şiirlerimi
Topuklarını ovuyorlar onlarla
Neyi kaybettiklerini umursamadan
Doldurmaya çalışıyorlar çatlaklarını
Avucunda bir kızın
Sevmeyi unutmuşlar ülkesinin
Orta yerinde
Avucunda bir kızın
Tel tel olmuş umutların tütsülenmiş yankısında
Yarınım nerede
Avucunda bir kızın
Gülmeyi unutmuşların nefesinde
Ayrılık mektubumu okuduğunda ‘çok uykum var’ dedi sadece ve uyudu…
27.01.15
Nadir