Adalet, bir kutup yıldızı gibi yerinde durur, geri kalan her şey onun etrafında döner.-- konfiçyüs
yukapel
yukapel
@yukapel

Yorgun telaş ve İstanbul

26 Ocak 2015 Pazartesi
Yorum

Yorgun telaş ve İstanbul

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

826

Okunma

Yorgun telaş ve İstanbul

Yorgun telaş ve İstanbul.

Yorgun bir şarkı mırıldanıyordu camdaki kadın
akşam olmak üzereydi
ikindi namazı kılınalı çok olmuştu

balıkçılar ağlarını toplamıştı
son müşteri kasadaki bütün hamsiyi aldı
belli ki kalabalık bir ailesi vardı

Hüsnü efendi pencere önündeki sedirde yerini yeni almış her zamanki köşesine bağdaş kurup oturmuştu

tam sigarasını yakıp tellendireceği esnada daha bir nefes bile çekmemişken sigarasından
cırtlak sesli karısı bağırdı merdiven başından
belki görmemişti ama biliyordu elli yıl aynı yastığa baş koyduğu kocasını tanıyordu

-yine mi sigara yaktın zaten paraları hep cayır cayır yaktın yıllarca

oysa hayat ta yorgundu
sigara da

karşı apartmanın camlarını son bir kez parlatmaya çalışan temizlikçi kadın Şerife de

yorgun şarkısını salıverdı aşağıya
şarkının bu ilk intiharı değildi ki

dükkânların kepenkleri bir bir kapanıyordu
akşamın hüznü çökmüştü sokağa

yorgun şarkıyı her akşam aynı yerden geçen demircinin yakışıklı çırağı tutuverdi
ıslıkla çalmaya devam etti

çırak daha onbeşindeydi çok yakışıklıydı can yakacağa benziyordu

Karsın kazalarından birinden gelmiş kalabalık ailesi iki odalı eve zor sığmışlardı
balık istifi gibiydiler lakin
sabırları yorgun değildi umutlulardı gelecekten

delikanlı istikbal vaadediyordu
belki de bütün aileyi kurtaracak ilk ve son yüze gülen kaderleri olacaktı onların
yorgun değildi çakı gibiydi
yakışıklıydı

abi baba korkusu olsa da bütün o yaştaki yeni yetme kızlar onun geçeceği saati bilir kapı önüne çıkarlardı

korkularına rağmen akşam oldu mu yorgun
merdivenlerden inip kapı önünde boy gösterirlerdi

sokağın karşılıklı köhne everi cumbalı ve iki katlıydı
İstanbulun eski semtlerinden biriydi

İstanbul da yorgundu
Anadoluyu sırtında taşımaktan yorgun fakat çok renkli

gök yüzünde yıldızlar belirginleşti
içlerinden biri o da salıverdi kendini aşağı

demirci çırağının adı Selahattindi

yorgun İstanbulun taze yüzü oldu
adını değiştirip Emir koydular

İstanbulun en ünlü ünü dünyaya yayılan başarılı sinemacısı oldu Emir Çağlayan

İstanbul sevgilisinin kollarında güne gerinerek uyandı sabah ezanı okunuyordu

Boğaz Haliç galata ve kız kulesi muhteşemlerdi

Süleymaniye camiinin nur yüzlü güzel sesli müezzinin sesiyle inledi her yan

Henüz giyinmemişti ya İstanbul üryan

kapıldı telaşa
o telaşla feracesini takıverdi sırtına

yorgun yorgun gülümsedi
fecrin kızılıyla pembeleşti yanakları

30/Eylül/2010/Perşembe/Bodrum

Yüksel Nimet Apel

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yorgun telaş ve istanbul Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yorgun telaş ve istanbul yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yorgun telaş ve İstanbul yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kemnur
Kemnur, @kemnur
28.1.2015 07:26:54
tebrikler...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.