- 961 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜZELLİĞİ SEVGİ İLE YOĞURAN İNSANLARA MERHABA
Merhaba,
Gönlü sevgi dolu dostlara Merhaba
Dostluğu dost gibi bilenlere Merhaba
Güzelliği sevgi ile yoğuran insanlara Merhaba...
Tebessüm edin, aynada kendinize bir kez bakın ve ne kadar yakıştığınızı göreceksiniz.
Güzel günleriniz ve yarınlarınız, tebessümlerinizde anlam bulsun.
Bugün siz değerli dostlarımıza çay tiryakilerinin daha iyi anlayacağı, eski bir halk hikayesi
olan Çaydanlık Hikayesi’nden bahsedeceğim.
Yaşlı ve bilge kadın, genç bir bayana hayatla ilgili konuşmaya başlar:
KAYNANA: Çayın alt demliği sürekli kaynar durur. Hatta dikkat edilmezse taşabilir.
GELİN: Üst demliktir. Alt demlik kaynadıkça onun da hareketi artar. Ama zamanla da
olgunlaşır ve demlenir…
DAMAT: Bardaktır. Her iki çaydanlıktan da yeterince nasibini alır. Biraz kaynana doldurur
onu; birazda gelin… Bu nedenle de denge unsurudur. Açık ya da demli çayın
hoşa gitmemesi bundandır.
ÇOCUKLAR: çayın şekeridir. Tat verir. Çok şeker çayın lezzetini bozar. Şekersiz çaya
alışanlara ise bir tanesi bile fazla gelir.
GÖRÜMCE: Çay kaşığıdır. Arada bir gelir; karıştırıp gider.
KAYINPEDER: çay tabağı”dır. Çayın demine, suyuna karışmaz; bir kenarda oturur.
Sadece dökülenleri toplar ve çevreye zarar vermesini engeller. Ancak; ara sıra boşaltılması
gerekir, yoksa taşıp her şeyi berbat edebilir.
Çay süzgeci, ailenin sahip olduğu değerlerdir. Aileyi dış müdahalelerden korur. Delikler
büyük olursa çayın tadı kaçar.
Suyu ısıtan ”Ateş” ise hoşgörüdür.
Kısacası; aile bir bardak çay gibidir. Ağız tadıyla içilen bir bardak çayın üstüne yoktur.
Der.
Hiç bir kimse, son vedanın ne zaman olacağını bilemez. O yüzden sevdiklerinizden hep
güzel ayrılın Sevgili Dostlar.
Hoşça kalın... Mutlu kalın...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.