Serçe ve Eylül
Sokakta doyasıya oynayan Eylül 6 yaşında küçük bir çocuktu.Diğer çocuklardan farklı olarak bütün hayvanları severdi ama kuşlardan korkuyordu.Buna sebep olan şeyin ne olduğunu çok araştırdı ailesi ama bir türlü bulamadılar.
Kuşları görünce hırçınlaşan ve kaçıp duran küçük bir kızdı Eylül.
Okula başlamasına bir sene vardı ve tabiri yerinde olacaktır ki cin gibi bir kızdı.Ne öğretirlerse hemen anlıyor.Yaşında ki çocuklardan biraz zeki olduğunu belli ediyordu.Mutluydu .Etrafa mutluluk saçmayı da biliyordu.
Ailesinde sorunların olmaması ona hayatın bir ayrıcalığıydı.Çünkü etrafında ki bütün arkadaşlarının ailesinde problemler vardı.O onlar için üzülüyor ama kendi için seviniyordu.
Eylül üç kardeşti.Hem abla hem de kardeş rolü üstleniyordu evde Çünkü bir küçük erkek kardeşi ve bir de ablası vardı.Her küçük kız gibi ablasının giydikleri giyiyor.Ona biraz özeniyor desem yeridir.
Yıllar geçer ve Eylül’ün okul çağı gelir.Heyecanlı bir şekilde okula gitmeye başlamış.Hayatı güzel gidiyordu.Ta ki o anne serçe ile karşılaşıncaya kadar garip kuş gelip balkonlarına yuva yapmış .Etrafta ağaç kalmayınca ne yapsın hayvan mecbur orada bulmuş .
Eylül evde yaygaralar koparmaya başlamış.Artık kuşlar yüzünden o çok sevdiği balkonunda oynamıyor.Evde tam anlamıyla terör estiriyordu.Ailesi onla konuşuyor .Eylül inadım inat huysuzluk yapıyordu.
Bir gerçek var ki zamanla o da alışacaktı.Ailesi alttan alıyor çocukluğuna veriyordu.Babası biraz otoriter biriydi.Bekliyordu konuşacaktı.Kız da suç hem var hem yoktu.Korkmak her insanın başına gelen bir duyguydu.
Bir gün balkona çıkar annesinden habersiz.O sırada anne serçe yoktur .Birden yuvalarına doğru yürür .Yumurtaları görür.İşte onlar çatlamaya başlar .Korka korka seyreder.Bakar ki küçük tatlı minik serçeler çıkar .Onlar onu görünce korkar ondan kaçar ,tabi garip kuşlar kendine gelince ,.O manzara onu çok etkiler evde kuş diye tavuk yemeyen civciv den bile korkan o farklı kız gider.Asabiyeti durulur.Annesine koşar
Annesine Eylül:
-Anne serçeler çıktı gel bak ,eteğine tutuşmuş götürür
Anne:Yüz kere söyledim be yavrucuğum onlar kuş hadi kartal dan falan korksam anlayacağım da serçe bu sonuçta
Babasını gelmesini bekler dört gözle.
Babası gelince babasına Eylül:
-Baba bak bunların yavruları oldu.
Baba tebessüm ederek bak kızım senin hayvanlardan hiç birinden korkmana gerek yok.Biz sana söyledik anlamadın .
"Hayvanların bize zararı yok ki biz onların soylarını tüketiyoruz,eşya yapıyoruz,sütünü ,yağını,derisini kullanıyoruz.Güvenliğimiz için kendi zevklerimiz için evlere tıkıyoruz.Onlara ve bize ait olan doğayı maf ediyoruz
Eylül:Bu kuşlar bana büyük bir ders verdi.Dediklerinde çok haklısın
YORUMLAR
Yazıyı okudum kutlarım. Kurgu ve anlatım güzeldi. Fakat Eylül neden sadece serçeden korkuyor, güvercinden, kartaldan, leylekten v.b. kuş cinslerinden korkmuyor acaba... Biraz düşündürdü. Yazıda anlatım güzeldi. Daha güzel yazılara imza atacak kaleme sahipsin. Yazıyı ve yazarı kutlarım selamlar.
CemalettinGÜRPINAR tarafından 1/29/2015 10:38:10 AM zamanında düzenlenmiştir.