- 435 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Telifsiz Duygukar
"Telifsiz Duygular" Nevhan Varol, Ocak 2015
"Ve adam,,,sanki bir yeni hikayeye başlamış gibi oturuyordu ekranın başına. Kimi zaman bilgisayar, kimi zaman telefon,,, eskiden olsa, daktiloda bir kaç satır yazılmış ve bırakılmış bir beyaz sayfa derim. Sanırım, meslek hastalığı gibi bir şeydi bu,,,yazmak,,,cümleye başlamak,,replikler hazırlamak. Lakin o, daktilonun başından kalktığı gibi kalkınca,,, karşısında ben,,,yazmaya başladığı hikayenin geldiği noktada beklemiyordum onu. Kafamda ben de bir şeyler yazıyordum,ona dair. Ve son cümlesi yazdıklarımın,pek çok soru işareti ile noktalı.
İlham bazen iki bazen üç günde bir geliyordu. Öyküler nerede bırakırsanız oradan devam eder ama ya insanlar? Bilse bırakır mıydı benim sayfamı soru işaretli ? Halbuki, soru işaretlerini değil üç noktaları severim ben,,,devamı gelecek duygusu veren.
Hatta bazen bazı replikler, zamanından önce geliyordu. O zaman, bunlar söylenenler değil, taslaklar ve henüz yerine oturmamış karalamalar diyordum içimden, her okuduğumda. Ve o an, en iyi ihtimalle kendimi daktiloda yarısı yazılmış bir beyaz sayfa gibi hissediyordum. En kötüsü ise etrafa atılmış onlarca buruşturulmuş kağıt gibi olmak, yazılmış ama olmamış hissini veren.
O, başladığı bu öyküyü yazıp bitirdiğinde,,,imza günlerinde, o replikleri yazdığı tüm kadınları önünde bir kuyrukta bulacaktı. Keyiflenecekti onların kitaplarını imzalamaktan. Ama biri eksik olacaktı,,,ben. Ben sadece yeni çıkan kitabını alacak ve kim bilir kaç yarım bırakılmış kadının birleştiği bir öyküyü okuyor olacaktım. içinde benim sıkıştırıldığım sayfaları arayacaktım. Arayıp bulacak ve o sayfaları kitaptan yırtarak ayıracaktım. Izinsiz kullanılan her duygu, yaşayanına iade edilmeli,,,telif yasaları böyle demiş olmalı,,,"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.