- 871 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KURT İLE KÖPEĞİN FARKI!
1980 öncesinin gençleri sağcı veya solcu idi ama genelde iki tarafta kurt gibi idi. Bilerek olgunlaştırılan 1980 ihtilali iki tarafında çoğunluğunu evrimleştirdi. Menfaatçiliğe önem verenler dün küfrettikleri kapitalistlerden daha beter oldular.
Kurda “Neden boynun kalın?” diye sormuşlar, oda “Kendi işimi kendim görürüm” demiş. Köpek ise başkasının avladığı avdan kalanını yemekle veya beklediği kapıya kuyruk sallaması sonucu verilen yiyecekle karnını doyurur. İşe yaramaz olunca da öldürülür.
Amerika’nın Saddam’ı ve Bin Ladin’i yetiştirip, kullanıp, işe yaramayınca öldürdüğü gibi.
Kurt hürriyeti sever köpek ise bağımlılığı sever. Köpek tasmayla dolaşmaktan hoşlanır. En küçük ilgide kuyruk sallamaya başlar. Karnı doysun yeter. Kustuğunu tekrar yer, yalar, yutar.
Kurt bir dakika tasma takılmaktansa ölmeyi tercih eder, köpek ise gurur duyar. Tasmayla yüz yıl yaşamaktansa bağımsız bir yıl yaşamak daha güzeldir.
Aslında şuurlu bir sağcı ile solcu kökte aynıdır, teferruatta ayrılır. Sağcı geçinenlerin çoğu Dursun Önkuzu’nun, solcu geçinenlerin çoğu da Deniz Gezmiş’in mezarında yüzüne bakamaz. Onlar fikirde zıt olsalar da delikanlı insanlardı.
Adam “Başbakanımızı yalancılıkla” suçluyor hiç ilgilenen yok. Aslında kendinin ele alınacak yanı yok. Delikanlılığın d si varsa üstünde buyursun siyaset yapsın.
Benim suçum köylü çocuğu olmak. 4 defa Eğirdir de şiir akşamı düzenlendi. Şiirin ş sini bilmeyenlere şiir okutulurken bana ya davet gelmedi ya da şiir okutulmadı. Isparta’dan dernek başkanı çağrılıyor, Eğirdir’deki üyesi çağrılmıyor. Para ödenerek şair çağrılıyor bize davet yok. İstedikleri bir oyu öncekine de, şimdikine de vermiştim. Tek eksiğim ikisine de köpeklik yapmadım. Çünkü bir defa köpeklik yapan devamlı yapmak zorunda kalır. Oda bize ters!
Cebimdeki halk şairi kimlik kartımı onların selamı ile almadım. Yüreği yeten varsa bir dörtlük yazabilsin de görelim.
Eğirdir’den biri yıllar önce İstanbul’a gitmiş. Yoldan geçerken bir köpek saldırmış. Eğirdir’e dönünce ilk gördüğü suçsuz köpeği taşlamaya başlamış. Sebebini sorana da “Oda o gök köpeğin soyu değil mi?” demiş.
Geçen gün İstanbul’un Ortaköy ilçesinde bir sokaktan geçerken aynı saldırıya bende uğradım. Bir hayvan sever önayakları kırılmış yaşlı sokak köpeğini 2. kattaki balkonuna koymuş
Bende gençlikten kalma kurt kokusu var ya, kokumu duyan balkondaki yaşlı köpek arka ayaklarının üstüne kalkarak bana ürmeye başladı. Baktım sakat ve 2. katta, birde “Isıracak köpek dişini göstermez” diye ilgilenmeden geçip gittim. Belki oda Eğirdir’den gitmiştir, kuyruk acısı vardır.
Dünyamızdaki iki ayaklı bazı köpeklerin düştüğü durumu gören gerçek köpekler “Biz bu duruma düşmedik” diye üzülürlerdir. Yinede ekmek verene sadıklığı biz insanlardan daha fazladır. Nankörlükte insandan ileri yaratılmış yoktur.
Benim yazmamı (Camilerden tespihler ve terlikler toplanmış) ilçe müftüsü bile dikkate almıyor ama belki belediye başkanımız ilgilenir.
Şu sıra sokak köpekleri çoğaldı. Belki içinde kuduz olanı da vardır, ya hayvanat bahçesine toplansa ya da etkisiz hale getirilse iyi olur. Birini ısırır ondan sonrada ilgililer sadece üzüntü bildirmekle yetinirler.
Köpekler ürmeye devam etse de kurtlar hür hayatta yürümeye devam eder. Çünkü tabiatta herkes görevini yapıyor.
Dursun Yeşil
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.