- 350 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KORE ORMANLARINDA YÜRÜYÜŞ
Bugün Pazar. Kahvaltıdan sonra, biraz sıkıntıdan, biraz da spor olsun diye yürümeye karar
verdim. Dışarıda hava yağmurlu ve sisli. Öğle vakti olmasına rağmen gece ile gündüz arası.
Otelden çıktım ve yürüyüş yolundan ormanın içine doğru yürümeye başladım. Yağmur
yağmasına rağmen, orman o kadar sık ve yoğun ki, ağaçların yaprakları adeta şemsiye
görevi yapıyor üzerimde. Arada sırada yaprakların arasından geçip gelen yağmur damlacıkları
hariç neredeyse yağmur yağmıyor gibiydi. Ormanın içinde yürüyüş yolu yapmışlar. İniş ve
çıkışlara da ağaç kütüklerden basmaklar. Bu koreliler, genciyle, yaşlısıyla spora, yürüyüşe
çok önem veriyorlar. Ha bir de buraları çok güvenli yerler. O kadar ki, zaman zaman ormanın
içinde tek başına yürüyüş yapan genç bir kıza rastlayabilirsin. Bugün havadan olsa gerek,
yürüyüşüm boyunca hiç kimseye rastlayamadım. Yerler ıslak, sonbahar olduğu için yapraklar
dökülmüş, ve yolları kaplamış. Ama hiç çamur değil. Etrafta sadece yağmurun yapraklara
değen sesi.. Bir de benim ayak seslerim ve ormanın içinden gelen sessizliğin sesi. Ağaçların
kimi yeşil, kimisi sarı, kimisi de kırmızı, rengarenk. Şırıl şırıl akan derenin sesi. Merdiven
şeklinde yerleştirilmiş taşların üzerine basarak aşağı doğru iniyorum ve biraz suyu azalsa da
tertemiz berrak, içilesi suyu olan dereye ulaşıyorum. Su o kadar temiz ve berrak ki, içindeki
taşlar tek-tek sayılabir. Sonra dönüş yolunda, bu sefer aşağıya doğru yürümeye başlıyorum.
Biraz aşağıda çok da büyük olmayan bir şelale karşılıyor beni. Biraz şelaleyi seyredip, biraz
da soluklandıktan sonra yoluma devam ediyorum. Derenin üzerindeki tahta, nostaljik köprüden
geçtikten sonra dönüş yolunda yukarı doğru tırmanmaya başlıyorum. Yürüyüş yolu öyle ayarlanmış
ki, ne sürekli yokuş çıkıyorsun, ne de iniş. Derken yürüyüşün sonunda otele ulaşıyorum. Yağmur
altında, daha doğrusu ağaçların yapraklarının bir şemsiye gibi gökyüzünü kapadığı ormandan,
neredeyse hiç ıslanmadan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.