- 386 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİNDE YAŞADIĞIN BATAKLIĞIN BÖCEĞİSİN
Zannedilmesinki,her duygu sonsuza kadar sürer.Duyguların bile bir kullanma miadı vardır.Hiç ama hiç bir duygu baki kalmıyor insanda.Şimdi mutluluk veren biri,az sora nefret duygunu besliyebiliyor.Yada nefret değilse bile,herhangi bir duygu kalmıyor ona karşı içinde.Sanılmasın ki,benimle çok güzel anları var bunun,nasıl olsa bende onda ölümsüz olurum.
Bazen ölümsüzlüğün başka boyutlarıda var.Cahil,anlayıssız ve sabit fikirli diyede o insanın tüm güzellikleri,beyninde yer değiştirebiliyor.
Öyle bir fikir edinilen durumlarlada karşılaşmadım değil yaşamımda.Ben arkamı döner giderim,gidincede onda sonsuz sevgiyle kalırım.Yok bende öyle bir duygu.Giden biri bende,giden biri olarak kalıyor.Sadece anlamsızca gitti oluyor.Ne oluyor,giderek kendi cehennemine sevdiği şekide odun atıyor.Neden? çünkü,daha önce aynı muameleyi brinden öğrenmiş o(yani ondanda gidilmiş)...Peki ondan gidilmisse,neden o önüne geleni,otu boku bahane ederek yol vermesin ki?
O haketmemişdi.Ama gitmişdi,onu kurtarmamışdı yaşadığı hayattan...Oysa o kurtarılmaya değecek tek kişiydi dünyada.Kurtarılmamısssa ve gidilmisse,ozaman önüne gelene bu öğrendiği aptalca ve kendince öğrendiği tavrı,durumu yaşatacakdı.
Demek istediğim insan kalbini dinlemeyen yobaz bir yapıya sahipdir.Öğrenileni,sonradan edinileni yaşamına kılavuz kılıyor.O öğretiyle ve saf enerji olan sevgi haricinde kararlarda sürdürüyor.Kendimde,son zamanlarda ençokda şunu seviyorum.Kalbimin peşinden gidiyorum.Eskiden kalben değil başka kriterlere göre kararlar alsamda,şimdi tek desturum kalbimdir.
Seviyorum kalbimin sesini,tınısını bana söylediğini dinlemeyi.Kalbimi üzmedimmi hiçbir organım ve yanım üzülmüyor çünkü.Kalp üzülmemesi gereken tek yerdir bence.
Yapılanın,söylenilenin ve söylenilmeyenin hesabında yada peşinde değilim.Birşey yapılmıssa yada söylenmisse,olmuşdur ve bitmişdir.Olanla,ölenin önüne geçilmezmiz.Önemli olan geçmek değildir zaten.Hatalar ve yanlışlar varsa düzeltmekdir.Yoksada,önüne bakarak yolunda yürümekdir.Nedirki yani,kendi kendine işkence ayetleri eşliğinde,ben ölüyorum,bitiyorumlar.Nedirki üç günlük dünyayı sürekli sorgulamak ve yargılamak.Benim yaşamımda hiçbir durum sorguladım diye değişmedi daha.Ne zamanki benim o durum hakkındaki fikirlerim değişdi,o durum değişdi.Dünyayı gören gözlerimize biz nasıl görmesi gerektiğini söyliyebiliriz.Nasıl istiyorsak öyle görür.Biz şeçimlerimizden ibaretiz.Neyi ve kimi şeçtiğimizle ilgilidir yaşamımız.Şeçimlerden sonra dizini dövmek,kendine sövmek gelişimini tamamlamamış bir beynin eseridir.Kalbi büyük ve saf duygularla dolu olanlar huzuru bulur.KİBRİ büyük olanlar değildir mutlu olanlar.Kibrini büyüten cehenneminide büyütür.Kendi önüne set çeker kibirller,o set kibirden ve gururdan bir settir.Bu set yıkılmadıkça huzur ve saf sevgi olgusunu yaşıyamazlar.
Biryere bağlamaıyacağım yazımı.İsteyen istediği yere bağlar zaten...Kimse kimsenin düşünüş ve yaşayış şeklini değiştiremez.Değişim ve iyileşme insanın içinden gelmeli...
İnsalar aslında içinde yaşadıkları bataklıkların böcekleridir.Bu böceklik durumunuda severler aslında...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.