- 872 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KAMPÜS
‘’Süreniz doldu arkadaşlar. Sınav kâğıtlarınızı derhal teslim edin. Bırakın kalemleri.’’
‘’Teşekkürler, hocam. Buyurun.’’
‘’Sen, gözlüklü arkadaşım. Bakar mısın? Konuşacaklarımız var. Gelir misin?’’
‘’Hayırdır, hocam.’’
‘’Biliyorsun konunun ne olduğunu. Görmedim mi sanıyorsun?’’
‘’Neyi hocam?’’
‘’Şu an sınavını iptal ederim ve dört yılın yanar.’’
‘’Dört değil altı hocam.’’
‘’Demek ki kopya çektiğini kabul ediyorsun.’’
‘’Madem bu kadar eminsiniz derhal şikâyetçi olun.’’
‘’Alttan başka dersin var mı?’’
‘’Vardı ama verdim. Bir tek bu günkü ders ile cebelleşiyorum. İki yıldır veremediğim tek ders: Eğitim psikolojisi.’’
‘’Nasıl geçti peki bu yoğun çabaların neticesinde?’’
‘’Sizce?’’
‘’Soruma soruyla cevap verme.’’
‘’Neden bu kadar müsamahakârsınız?’’
‘’Halden anlarım. Ne de olsa öğrenci psikolojisi. Üstelik son sınıf öğrencisisin.’’
‘’Bu iyiliğinizi ömür boyu unutmayacağım’’
‘’Kim bilir, belki de kötülük yapıyorum.’’
‘’Hocam, siz bir meleksiniz.’’
‘’Çıkabilirsin.’’
‘’Hocam…’’
‘’Konuşacaklarımızı konuştuk. Yolun açık olsun arkadaşım.’’
***
‘’Islatalım artık şu kemikleşmiş mezuniyetini.’’
‘’Şans yüzüne güldü sonunda Muzo. Bir altı yıl daha sınava girseydin ömür billâh vermezdin.’’
‘’Suskunsun, adamım.’’
‘’Hangi dersin hocası, Muzo?’’
‘’Doktora öğrencisi olduğunu biliyorum sadece bir de çok güzel gözleri olduğunu…’’
‘’Bakıyorum, etkilenmişsin.’’
‘’Nasıl oldu da sene başından beri hiç rastlaşmadık?’’
‘’Kütüphaneden çıktığı yok ki hatunun. Güzel olduğu kadar akıllı da.’’
‘’Hadi, bırakalım bu boş işleri. Şerefe arkadaşlar…’’
***
‘’Nilüfer Hanım, bölüm başkanı sizi görmek istiyor. Odasında sizi bekliyor.’’
‘’Hocam, merhaba. Beni görmek istemişsiniz.’’
‘’Gel, Nilüfer. Nasılsın?’’
‘’Yoğun ve yorgun hocam. Sınav kâğıtlarını okuyorum dünden beri. ‘’
‘’Sınavda dikkatini çeken bir şey oldu mu?’’
‘’Ne gibi hocam? Her şey gayet yolunda.’’
‘’Ne demek istediğimi pekâlâ anladın. Okuduğum kâğıtlardan biri fazlasıyla dikkatimi çekti. Kimden bahsettiğimi sanırım anlamışsındır. Zorlamayım seni. Konu Muzaffer. Hiç beklemezdim ondan. Ve senden de…’’
‘’Ne gibi hocam?’’
‘’Adam kâğıdı baştan aşağı bilgiyle donatmış. Hem de eksiksiz.’’
‘’Demek ki oldukça çalışmış.’’
‘’Sanmam. Üç yıldır veremediği tek ders ve aldığı not seksenin üzerinde.’’
‘’Bir imada mı bulunuyorsunuz hocam?’’
‘’Anladın ne demek istediğimi. Endişelenme. Bu aramızda kalacak. Bilakis memnun oldum ve takdir ettim seni. Ama bir daha olmasın. Kafamda seninle ilgili soru işaretleri vardı kadroya alıp almama konusunda ve bu engeli bu sayede aştın.’’
‘’Sonuç ne hocam?’’
‘’Artık asistanımsın Nilüfer. Pedagojik yönden tartışılır bu tutumun ama artık eminim senden. Sonuçta fabrika üretimi yapmıyoruz burada. İnsan yetiştiriyoruz bu çatı altında. Ve empati kurman beni umutlandırdı. Sana son bir tavsiyem var Nilüfer.’’
‘’Dinliyorum, hocam.’’
‘’Muzaffer’den uzak dur. Asla muhatap olma, kızım.’’
‘’Bu konuda şüpheniz olmasın.’’
‘’Hayırlı olsun, Nilüfer. Sen gerekli evrakları bir an evvel hazırlarsın artık. Çıkabilirsin.’’
***
‘’Nilüfer Hanım, kutlarım sizi. Kadronuz hayırlı olsun. Odanız da…’’
‘’Teşekkür ederim, Zerrin Hanım. Bu çiçekleri masama kim bıraktı, gördünüz mü?’’
‘’Ben de henüz geldim. Bilmiyorum kimin bıraktığını.’’
‘’İyi de oda kilitliydi. İkimizin dışında kimsede anahtar yok ki…’’
‘’Belli ki kapıyı kilitlemeden çıkmışsınız.’’
‘’Neyse, daha dikkatli olurum.’’
‘’Aklıma gelmişken Nilüfer hanım, son sınıflardan bir öğrenci sizi sordu bugün.’’
‘’Çıkaramadım.’’
‘’Adı Muzo. Bölümün kıdemlilerindendir. Nasıl olduysa tüm dersleri vermiş. Çıkışını almaya gelmiş.’’
‘’Teşekkürler Zerrin Hanım. Ben çıkıyorum. İyi akşamlar.’’
‘’Görüşürüz. Dikkatli olun.’’
‘’Neden ki…’’
‘’Bir nedeni yok.’’
***
‘’İyi akşamlar Rüştü Efendi.’’
‘’Merhaba Nilüfer Hanım. Erkencisiniz bugün.’’
‘’Evet, çok yorgunum. Erken çıkayım dedim. Arabanın anahtarını alabilir miyim?’’
‘’Buyurun, efendim. Sizinkinin haricinde araba yok otoparkta. Yaz tatili başladı mı kimseler kalmıyor kampüste.’’
‘’Bana tatil haram Rüştü Efendi. Daha eve gidip ders çalışacağım. Teze üç beş ekleme yapacağım. Bizim binada elektrikler kesik değildi çıktığımda. Yeni mi kesildi?’’
‘’On dakikadan beri kesik. Şu alt çekmecede fener var. Bir zahmet bakarsınız siz.’’
‘’Sorun değil Rüştü Efendi. Ben bulurum. Sen çık.’’
‘’Kapıyı dışarıdan kilitliyorum. Zaten sizin araba otoparkta.’’
‘’Hangi çekmece, Rüştü Efendi? Çıktın mı yoksa… Bulamıyorum. Kim var orada? Rüştü Efendi, sen misin? Ses versene.’’
‘’Selam, hocam.’’
‘’Kimsin sen?’’
‘’Bu kadar çabuk mu unuttun beni?’’
‘’Ne saçmalıyorsun? Ne istiyorsun? Uzak dur benden. ‘’
‘’Mezuniyetimi bir de seninle kutlamak istedim kanatsız meleğim.’’
‘’Defol git. Uzak dur benden. Bak, fena olur.’’
‘’Kaçacağını mı zannediyorsun. Sen de unutamadın beni, biliyorum.’’
‘’Kim olsa aynı şeyi yapardı. Seninle bir ilgisi yok. sadece empati kurdum. Git, diyorum.’’
‘’Karanlık ve sen…’’
‘’Bir adım daha yaklaşırsan avaz avaz bağırırım.’’
‘’İstediğin kadar bağır. Kimseler duymaz seni.’’
‘’İmdat, imdat!’’
‘’Nilüfer, iyi misin canım?’’
‘’Neredeyim ben?’’
‘’Odandasın, uyuyakalmışsın. Tam çıkacaktın ki birkaç kâğıt daha okuyayım dedin. Sen iyi misin?’’
‘’Nerede o?’’
‘’Kim nerede?’’
‘’Kusura bakma Zerrin. Sanırım kâbus gördüm.’’
‘’Çok çalışıyorsun. Biraz rahat ol canım. Ben çıkıyorum. Sen iyisin, değil mi? Bak, aklım sende kalmasın.’’
‘’İyiyim, merak etme sen.’’
‘’Sen de erken çık. Bizden başka kimse kalmadı bölümde.’’
‘’Endişe etme.’’
‘’Geçe kalma. Bilirsin ara yol fazla tekin olmaz.’’
‘’Görüşürüz, Zerrin.’’
***
‘’Hay, Allah sırası mıydı şimdi. Karanlıkta nasıl çalışacağım şimdi. Telefonun da şarjı bitmiş. En iyisi çıkayım ben. Zerrin, canım sen misin? Kim var orada? Zerrin sen misin?’’
‘’Merhaba, meleğim.’’
‘’Kimsin, kimsin sen?’’
‘’Nasılsın görüşmeyeli?’’
‘’Hayır, hayır…’’
YORUMLAR
Karşılıklı konuşma; yazım türü...
Benim severek yazdığım türdür. Ülkemizde çok az yazarın yazdığı, fakat yakında bomba olacağına inandığım bir yazı türü. Okuru yormayan, içine çeken...
Sadece başlangıçta, konuşma aralarında, olayların ne olduğunu ve nerelerde geçtiğini daha iyi belirtmelisin.
Bunları da söylememdeki amaç, hata değil. Olay, mekân, zaman, kimlik gibi gruplaşmaların konuşma ile değil, anlatımla olması gerekmektedir. Okuyucu o zaman, kimin kim olduğunu daha iyi kavrayacaktır.
Yazıdaki konuşmalar çok iyiydi, beğenerek okuduğumdan emin ol Sevgili Gülüm.
Tebriklerim güzel kalemine.
Davidoff tarafından 1/22/2015 11:15:21 AM zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
Sağ olun, var olun.
Dediklerinizi pek tabii ki dikkate alacağım. Bir yandan paylaşıyoruz bir yandan yeni şeyler öğreniyorum. eksik olmayın sevgili Davidoff.
Sevgiyle kalın, mutlu kalın.
Biraz daha karanlık...
(...) Her kabusun ardından,her karanlığın sonrasında mutlaka iyi ve aydınlık (...)
Hayal kurabilmek,gerçekleri anlayabilmek için çok önemli...Aydınlığa biraz daha hayal sizden.
sevgiler,saygılar
Gülüm Çamlısoy
Bir adım ötemizde belki de çok uzağımızda ama olsun...
Kendimi bildim bileli hep hayallerle avunmuşumdur.
Aydınlık yarınlara kavuşmak dileğimle...
Teşekkür ederim bu güzel yorum için.
Sevgiler, selamlar, saygılar...
NE DİYEYİM OKUMADIM YAŞADIM ...KALEMİN DERT GÖRMESİN.KUTLUYORUM DERİNDEN...
Gülüm Çamlısoy
var olun efendim.
saygılar, sevgiler en derinden...
Gülüm Çamlısoy
Varlığınız mutlu etti.
Sevgiler, selamlar...