Affet Kendim
Günahlarımı affet kendim.Yıkılan cömert benliğimin,bilerek kaybettiği ağır yaraları bana geri kazandırma lütfen.O süzülen bulutlara ulvi bir el dokunmasın yanaklarıma dökülen yağmurları sevmiyorum artık.Yaşamak miğdemi bulandırıyor.Dünya döndükçe aşk tutuyor,biçare oluyor miğdem.Sonra susuyorum avazım çıktığı kadar şu saçma sokaklara.Ayrıca belirtmeliyim ki bu şehir beni sevmiyor.Tıpkı benimde bu şehri sevmemem gibi ve buna üzülüyorum çünkü ben bu şehri çok sevmiyorum.O da beni çok sevmiyor.Bu düşüncelerde yaralanırken hiç ummadığım bir kaos yıktı geçti böbürlenmelerimi.Hiçbir zaman dışıma yansıtmadığım hislerimi alıkoyan geceye çırpındım durmadan.Gece konuşmadı.Susan bir kaç tane keşkem vardı.Bir Ocak serüveninde onları aramayı seçmem ve doğum günlerine takılmam sevgililerimin.Ah kendim!Benim bütün sevgililerim neden hep bu ayda doğmuş ki?Bu bir işaret mi?
Duruyorum burada evleneceğim kişiyi düşlüyorum.Tıpkı son sevgilim gibi!Abartıyorum bazen,onu dünyanın en güzel kızı yapıyorum.Ki ben bir kızı sevmişsem zaten o dünyamın en güzeli oluyor.Otomatiken doğamın kanunu bu.Benim sevdiğim bütün kızlar şanslıydı.Benim konuştuğum bütün kızlar şansızdı.Bu kadar saçmaydı her şey.Abartmıyorum ben gittikçe kararan şu ay gibi.Yahut battıkça sarıdan kahverengiye sonra kırmızıyı siyaha çalmaya yeltenen şu güneş gibi talihsizim.Ama onlar gibi gidip tekrar gelemiyorum.Benim gidişim var dönüşüm yok.Tıpkı hayatımdan son giden kişi gibi sanki bir yıldızdı ve kayıp gitti ama kayarken ışığını yani o mükemmelliyeti de esirgemedi.
Biraz mahçup biraz kırgın bir azalma başlıyor kalbimde.Sanki artık her şeyi daha az seviyormuşum gibi.Birini çok sevmekten kaynaklandığını anlamıyorum.Bazen ona duyduğum sevginin çokluğu yüzünden diğerlerine sevgi bahşedemeyecek olacağım önsezisine kapılıyorum.Sonra biraz utanma duygusu çehremi kaplıyor.Soruyorlar niye utanıyorsun.Söylüyorum siz nasıl doğduğunuzu bilmiyor musunuz?Yakalanıyorum hayatın gerçeklerini bir kuralsızlık yaptığım ana.Sevdamı iki gülücük besliyor sanki.Gülsem her şey düzelecek gibi.Sanki susmasam yıkılsam şiirselliğe bir mırıldanma bile olsa dökülecek aşk mantığıma.Mantık!Bu bir mantık evet.Sararan bulutlara kavuşmam gibi.Sapsarı saçları olan o küçük kız gibi hafif tatlı ama çirkef.Bazen dışavurmak güzelliği içinde olan çirkinliği göstermeden karşısındakini aldatmak gibi.
Günahlarımı affet kendim.Şöyle geçmişime dalıp gittiğimde anladım benim öyle büyük günahlarım yokmuş ki!Ben kendi halinde sadece aşka aşık bir gencin dramını dudaklarında dahi hissedemeyen bir yıkımım.Kendi kendimin yıkımıyım ben.Günahlarımı değil,sen beni affet kendim!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.