- 809 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kavuşamayanlar
Bir seyahatim sırasında, otobüste ,yanımdaki genç ve güzel gözlü kadın. çok üzgün bakıyordu,pencereden, ona el sallayanlara.. aracımızın hareketinden sonra konuşmaya başladık. daha doğrusu o kendi hazin hikayesini anlatmaya.. benden yaşça epey küçük olduğundan, abla sen bana bir akıl ver ne olur. çıkmazda kaldım.ne yapacağıma karar veremiyorum. ama otobüsten inmeden karar vermem gerek....dedi Ve anlatmaya başladı..
"-Yıllar önce liseyi henüz bitirmişken..bir arkadaş toplantısında tanışmışdık, serkan la.. yakışıklı görgülü iyi biriydi. kısa zamanda çok sevdik birbirimizi.. ve nişanlandık.
(Bu arada ben ekleyeyim, kız da sarışın yeşil gözlü çok güzel bi kız. yaani birbirlerine tam denk..) -ee sonra dedim.."- sonrası biz Adapazarında o ise izmir de. kemer altında işyerleri var. sık sık da yurt dışına çıkması gerekiyor. yaani durumları çok iyi. doğal sonucu tabii fesatlar çok oluyor. kıskananlar... Serkan o kadar düşkündü ki bana. her gün telefon açar, sesim biraz üzgün ya da kısık olsa, hastamısın yoksa diye uçakla koşar gelir, bir saat dahi vakti olsa görür dönerdi. o derece yaani. ama fesatlar, bak oğlum bu kız seni paran için seviyor. bi incele, dene.. param olmasa beni istermiydin de .. gibi, lalarla, aklını bulandırıyorlar. O bunlara aldırmıyor olsa da şeytan giriyor ya baazen insanın aklına.. bir gün bana - sen beni param için mi sevdin.. deyiverdi....."..bundan sonrasını ben anlatayım..
Kız o kadar gururlu, o kadar seviyor ki nişanlısını.. yıkılır bu soruyla ve sen bunca zamandır beni tanıdın öğrendin seni nasıl sevdiğimi gördün. bu soruyu nasıl sorarsın diye... yüzüğü çıkarıp veriyor. benim sevgimden şüphe edenle evlenemem diyor. çocuk binbir özür dilese de affet desede dönmüyor sözünden. .. ve o sıra kendisini istemeye gelen bir fabrika işçisiyle evlenmeyi kabul ediyor. peşini bıraksın diye.
Evlendiği çocuk da dünya iyisi ve kızı çok fazla seviyor ve çok duygusal. öyle ki yıllar geçiyor.. kızın eski nişanlısını unutamadığını bildiği için, kendisini sevmesini sabırla bekliyor .. yıllarca beraber olamıyorlar.. ve tabii çocukları da olmuyor.
Tam 7 yıl sonra evlilikleri mutlu bir beraberliğe dönüşüyor ve bir kız çocukları oluyor.
bu arada eski nişanlısı Serkan da sevdiği kız evlendikten sonra, belki unutabilirim diye bir evlilik yapıyor.. ama nafile .. evlendiği kız da olayı biliyor ama sabırla değişmesini beklese de.. serkan evlerindeki vitrinden sevgilisinin resimlerini ve kalbinden sevgisini yok edemiyor. ve tabii ki bu evlilik bir süre sonra sona eriyor.
Uzaktan da olsa ilk aşkının haberlerini alıyor ve bir kız çocuğu olduğunu öğrendiğinde yıkılıyor Serkan.. Birgün çokça içip ,aracına biniyor ve yurt dışına işyerine malzeme almaya gidiyorum diye çıkıyor. sınırı geçince bir uçurumun kenarından arabayı boşluğa sürüyor.
çevreden geçenler onu buluyorlar, üzerindeki kimlikten aileye ulaşıyorlar.aile hemen gelip alıyor ve hastaneye yatırıyor. ama çok ağır durumda. komada.
hastanede yoğun bakımda. hiçbir hayat belirtisi yok.
doktorlar diyor ki, yaşama isteği yok. tedaviye cevap vermiyor. komada olsada hisseder, anlar baazı şeyleri.
sevdiği, istediği biri varsa gelsin yanına konuşsun...
aile hemen bu kızı hatırlıyor ve bi şekilde ulaşıp rica ediyorlar. ne olur gel, sen onu hayata döndürebilirsin..
kız tabii kocasına bunu anlatamıyor ve bir arkadaşım hasta ona yardımcı olmak için gitmem gerek diye izin alıp geliyor Serkanın başına. elini tutup, konuşuyor baş ucunda.. ve tepki vermeye başlıyor Serkan...
tedavi iyiye gitmeye başlıyor. ancak geri dönmesi gerekiyor tabii bu güzel kızın, işte evine dönüş yolunda , otobüsde bana anlattı bunları. asıl sorun bundan sonrası..
"- Ablam, kocam dünyanın en iyi insanı, beni çok seviyor. onu üzemem. ona bu durumu söylesem, eminim ki beni bırak git der. ve eğer iyileşirse de beni boşa git onla evlen der. öylesine iyi yaani. ama ben ona bunu nasıl yaparım. onu üzmek çok büyük haksızlık olur.
öte yanda da bana ihtiyacı olan hayata dönmesine yardımcı olacağım ve bir zamanlar çok sevdiğim biri var. ve haala çok seviyorum. ne yapacağımı bilemiyorum. kocama hiç anlatmasam da, beni o kadar iyi tanır ki.. sesimden, yüzümden hemen anlar mutsuz ve üzgün olduğumu ve sorar ne oldu diye.. nasıl anlatabilirim?
çıkmazda kaldım.abla bana akıl ver ne yapsam.." diye diye ve yol boyunca 6 saat , hiç durmadan, o yeşil gözlerinden akan yaşlar, yağmur gibi döküldü durdu. ve tabii bir de henüz 3 aylık bir bebek vardı. ...
anlayacağınız çok zor bir durum. düşünüp bir çözüm bulamadan yol bitti... ve ben araçdan indim.
Bu güzel kız evine döndüğünde nasıl bir kararla kocasına olayı anlattı hep merak ettim. doğruları söyleyip Serkan a geri mi döndü hastaneye..? neden üzgün olduğunu bir şekilde izah edip.. eşinin yanında mutlu olmayı mı seçti. böylesine büyük bir aşkla birbirini sevenler kavuştu mu sonunda... yoksa Serkan öldü mü hastane odasında..
bunları hep merak ettim yıllarca. bir daha haber alamdım onlardan. kendim de bir yorum yapamadım. hangi son daha iyi olur. hangi karar mutluluğa götürür. Siz karar verin. bu güzel kız nasıl bir karar verdi hiç bilemeyeceğiz ama, siz olsaydınız ne yapardınız sorusuna bir cevap bulmaya çalışın.
işte böyle hüzünlü bir hikayeden sonra biten seyehatten bu anı kaldı belleğimde ve hep bir merak.. acaba o günden sonra neler oldu...?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.