ÖLÜYE DEĞİL, DİRİYE AĞLADIM!
Meğer ölüm ne kolaymış ,Azrail hep yanıbaşındaymış insanın ,seninle nefes alıyor seninle soluyormuş ,anladım bu gün çok iyi anladım ölüm gelirken haber de veriyormuş…
Yeri,zamanı, yokmuş ölümün,anladım ölmek sadece toprağa girmek değilmiş,yaşarken de ölüyormuş insan….
Azrail sarsıyormuş şöyle bir gelirken bak! Diyormuş, hazırlan! Geleceğim zamanını çok iyi kullan!...veda et sevdiklerine son defa seni seviyorum de!,ah biliyor da insan söyleyemiyor kimseye öleceğim ben!seni seviyorum! Diyemiyor ,son defa bile….
Ölüm acı mıydı? ,yoksa ! acı ölümün sancısı mıydı? Nasıl oluyordu ölünce insan ,ya da öldüren nasıl oluyordu? öldürünce insan!...
Ölümü gördüm bugün !beyaz bir kefen değil di!..tahta bir tabut hiç değildi!...
Ölüm evladını yitirmiş ama bir tek yaş bile dökememiş, bir annenin yüreğime çarpan gözleriy di!...
Onu da uyarmıştı bel ki !Azrail geliyorum! Diye,ama o umursamamıştı kimbilir..Belki yavrusuna son defa bile sarılamamıştı,veda edememişti ,son bir kez elleriyle saçlarını okşayamamıştı.Belki de! onu ne kadar çok sevdiğini hiç söylememişti.
Yavrusu mezara küçücük tabutla defnedilirken, o sadece öylece bakıyordu…
Ben onun gözlerine bakıyordum hep, ve ilk defa orada,yaşayan bir ölü gördüm!...
Herkes o küçücük bedene ağladı!...ben bir tek gözyaşı bile dökemeyen anneye ağladım! çünkü çocuğun mezarı annesinin gözlerindeydi…
AyNuR