- 1557 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
ŞU BENİM DAMAT
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Adı lâzım değil bir yerlere para yatırdı, birileri geldi, bir sürü belge imzalattİşlem tamamdı.
İş başı yaptı.Geçti bilgisayarın başına. Önünde rengârenk bir grafik. Kilitledi gözlerini ekrana.
Yüzü bir gülüyor, Bir geriliyor. Ne oluyordu? Neler oluyordu? Anlamıyorduk!
Benim damat yeni emekli oldu ya… Daldan dala konuyor. Daha genç. Emeklilik ne bilmiyor.
Yeni bir uğraş buldu ya kendine. Aman bir mutlu, bir mutlu…Kumar sa – hadi kumar demeyeyim- nasıl bir oyundu bu?
Bacağından tutup sürüklesen uyanmaz. Öyle sever uykuyu, Hayret sabahın beşinde damat ayakta…Yeni bir damat profili çıkmıştı ortaya, sazı eline aldı mı uyutmayan damat artık bizimle hiç konuşmuyordu. Ama yeni bir huyu oluştu.
Kendi kendine konuşuyor;
"Çıktı çıktı."
"Vay bee yine yine kaçırdık."
"Hay şimdi yakaladım. Sattım."
"Tühh be düştü keşke alsaydım."
Sofra kuruluyor. Yemek yenilecek. Kaşığı, tabağı, ağzını o kadar ustalıkla ayarlıyor ki gözü ekrandan uzak kalmasın.Kaşığı bazen burnuna, bazen kulağına gidiyor. O kadarda olacak.
Damadımız iş yapıyor, Para kazanacak…Bazen gözlerinin bizleri gördüğü de oluyor tabi. Sohbet de ediyoruz.
"Düştü, aldım"
"Çıktı, sattım"
Torun soruyor;
"Dede babam nerede?"
"İşte burada ya oğlum baban!"
"Bu adam babama benziyor ama. Babam değil. Babam benimle oynar, konuşurdu"
Ben damadı kaybettim. Bulan bana da haber versin…
Kızıyor muyum? Ayıplıyor muyum?Bin kere hayır…Çünkü o dünyanın en zor işini yapıyor.
Çünkü o emekli.Çünkü onun bir günü yirmi dört saat değil. Otuz altı saat. Belki de daha fazla…Belki de kızım elektrik süpürgesini ayaklarına vuruyor.
“Kalk git evden de evi temizleyeyim diye
İnsanlar eğer işlerinden memnun, huzurlu iseler hiç emekli olmasınlar diyorum.
O da olmuyor işte. Ama o emeklilik kurdu bir girdi ise beynine iflah olmanın imkânı yok.
Dilekçeni veriyorsun. Mesai arkadaşlarınla vedalaşıyorsun. Eline bir şilt veriyorlar. Gururla geliyorsun eve. Ancak huzurun en fazla bir ay sürüyor. Sonra iş yerini arkadaşlarını özlüyorsun.Sonra yeni bir kurt kemiriyor içini.
"Acaba emekli olmasa mıydım?"
Geri dönüşünün olmayacağını da biliyorsun. Eski kariyer geride kalmıştır. O yoktur artık.
Yeni işler arıyorsun. Buluyorsun da. Ama üç kuruşa alışık olmadığın davranışlar.
BENDE BİR EMEKLİYİM.
ŞİMDİ NE Mİ YAPIYORUM?
SORDUĞUNUZ SORUYA DA BAKIN?
BEN BİR ŞEYLER YAZIYORUM,
SİZLER DE BOŞ KALDIKÇA OKUYORSUNUZ YA,
BUNDAN İYİ İŞ Mİ OLUR?
YORUMLAR
Bedri Tokul
DOĞRU SÖYLÜYORSUN. DAMDAN DÜŞENİN HALİNİ DAMDAN DÜŞEN BİLİR.
SELAMLARIMLA...
Nasıl geçti habersiz o güzel yıllarım…
Yakın çevremden emekli olmuş arkadaşlardan da aynı şikâyetleri duyuyorum. Tıpta “emeklilik sendromu” diye adı bile konulmuş.
Aynı olmasa da benzer bir konu “Esaretin Bedeli” isimli filmde geçiyordu. 50 yıldır içerde olup hapishanenin kütüphane sorumlusu olan Brooks isimli mahkûm tahliye edilmesi üzerine bizdeki emeklilik sendromuna benzer tepkiler göstererek başka bir mahkûmu rehin alıyor şayet tahliye edilirse öldürmekle tehdit ediyor. Tahliye edildikten bir müddet sonra ise normal yaşama alışamayıp intihar ediyordu.
O derece yani…
Tahliye olmanın sevinci veya özgürlüğün tadı boşa çıkmanın verdiği yaraya merhem olamamıştı Brooks için… Aslında bunalımının sebebi 50 yıldır yaptığı işten ayrılacak olması, emekliye ayrılşması veya amiyane tabirle ıskartaya çıkarılması idi (bence)
Şükrolsun bizde o kıvama gelmiş emekli olmasa da öyle ense yapan tuzu kuru emeklimizde maalesef çok az.
Aslında iki ucu necis değnek gibi emeklilik denen mevhum. Evet evet mevhumun ta kendisi hem de Olsan bir dert (Şekil: damat bey) olmasan bir dert (Şekil:ben) :-)
Tebrikler, selamlar, saygılar...
Not: Aşağıda; örnek verdiğim kütüphaneci Brooks'un hikayesinin işlendiği sahnenin linki (meraklısı için)
http://www.youtube.com/watch?v=u6H4pN36mZ8
Bedri Tokul
VAY AĞRAR IM VAYY...
"HOŞ GELDİN" DEMESENDE YORUMUNU BEN ONA SAYDIM.
ÖLMEZSEM DAHA BİR ÇOK YAZIDA GÖRÜŞECEĞİZ İNŞALLAH...
SENİ YORUMLARINI ÇOK ÖZLEDİM...
SELAMLARIMLA ÖPTÜM GÖZLERİNDEN...
Ağyar
Sefalar getirdiniz :-)
Saygılar, selamlar
Bedri Tokul
Beğendiniz se ne mutlu bana...
SAYGIYLA...
Öncelikle hoş geldiniz Bedri Bey, yazılarını özlemiştik.
Yazıya gelince, acı da olsa gerçekleri haykıran bir yazı. Bazı işlerin, bazı davranışların dozu kaçtı mı bu gibi olumsuz haller vuku buluyor. Her şey dozunda olması gerek ama insanız işte gel de ayarla diyeceksin.
Ben de iki ay önce emekli oldum. İşimi mi özledim, asla! Ama bir uğraşım olmalıydı.Bu uğraş senin damat gibi bilgisayar başında olursa senin damat gibi çevremden temelli kopacağımı düşündüğümden bilgisayardan az da olsa kendimi soyutlamaya karar verdim.
Ne mi yaptım? Çoluğa çocuğa yıllardır öremediğim kazak yelek ne varsa hepsini ördüm :)
Günün yazarını kutlarım, tekrar hoş geldin.
selam ve saygılar...
Bedri Tokul
Emekliliğiniz hayırlı uğurlu olsun.
Her şeyin bir zamanı, her zamanında kendine has bir güzelliği oluyor.
Tabi değerlendirmesini bilene...
Selam ve saygıyla...
Emeklilik bana yaramadı be hocam. Emekli olduktan sonra ağır KOAH çıktı ortaya ve beni oksijen makinasına bağladı; yaşama sevincimi yitirdim. Derseniz ki, yazıyorsun ya... dört duvar arasında başka ne yapabilirim ki...Yazınızı tebrik ediyorum. Saygıyla
Bedri Tokul
BENİMDE PEK TADIM YOK DOST.
YAPACAK BİR ŞEYDE YOK. ALLAHIN DEDİĞİ OLUR.
SAĞLIKLA KAL..
Aynen kardeşim Allah'a şükürler olsun emekli olduk Rahmanın yardımıyla bir şeyler yazıyoruz,okuyanlar okuyor sağ olsunlar selam ve dua ile...
Bedri Tokul
KALIN SAĞLICAKLA
Toynak abim de gelecek mi abicim.İnşallah o da döner,özledik...İş yerlerimiz ayrılalı beri hiç görüşemedik en son seni onunla ankara da görmüştüm bir etkinlikte...Yazı çok güzeldi siz bu işi biliyorsunuz ağabey...
JENGAR tarafından 1/15/2015 10:33:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Gözlerinden öpüyorum
Ben de emekliyim de söylemeye gerek yok. Geldin gördün ne hallerde olduğumu.
Saygılarımla Bedri abi. İlginç konular çıkarıyorsun vallahi, biraz olsun morel buluyoz yazılarınla.
Selamlar...
Bedri Tokul
Biz hazırı yemesini dahi beceremiyoruz.
Romanın bir bölümü daha yayınlandı.Farkındayım. İnşallah dediğim gibi evde hepsini okuyacağım.
Öptüm gözlerinden...
Özlemişim böyle yazıları.
Okuduğumda kendimi buldum.
Çok iyi biliyorum ki; çalışan ya da emekli çok kişi kendini bulmuştur yazıda.
Emekli olmak mı olmamak mı? Tartışılır...
Emekliye çalıştığının yarısını verip "Yan gel yat" da deniyor.
Güzel bir düşünce jimnastiği oldu yazı.
Tebrik ederim Bedri Bey...
Saygılar...
Bedri Tokul
Her şey zamanında güzel. Çalışmakta, emeklilikte...
Birde hanımların ayağına dolaşmazsak emeklilik güzel.
SELAMLARIMLA...
Allah nasip ederse ben de o emeklilik aşamasına giriyorum. Bakalım inşallah pişman olmam. Gerçi bizim uğraşımız var: Güzeldi yazın abim. Senin bu damattan çok yazı çıkar daha:)
Bedri Tokul
Çok haklısın burada biraz daha kalırsam ŞU BENİM DAMAT dizi olacak neredeyse...
SELAM VE SEVGİYLE...
İnanın bayıldım Bedri Bey...
Benim eşim bir kaç güne kadar emekli olacak, (tabi kendi işinden.) Şimdiden provasını yapıyor. Öğleden sonraları eve gidiyor, "hatun neredesin." Yaa sana ne be adam, ben sana öğleden önce neredesin dedim mi?"
"Sana da iyilik yaramıyor yani, eve lazım olan bir şey varsa alalım falan fişman." Haydaa, işin yoksa programın alt üst.
Ertesi gün yine erken: Hatun neredesin?
Ne yapacaksın canım?
Hiç inanki, bişey mişey lazım mı diye soracaktım.
Bir daha ki bizim bey yine erken eve gelecek nasılsa ya: Hayatıııımm neredesin?
Eve yaklaşmak üzereyim canım, ya sen.
Tamam canım. Bak etejerin üzerinde bir zarf var, al onu ama sakın açma okkk. Çok güzel bir film, bayılacaksın.
İnanmıyorum. Hangi sinema neden açmıyım zarfı.
Açma dediysem açma canım. O kadar işte. ........ AVM Sineması Saat 16. 45. de. Tam zamanında orada ol. Hadi öptüm.
**
Aloo...
Canım ya, sinemadayım şimdi, zarfı açtım ama içinden tek kişilik bilet çıktı.
Hay Allah, kendime bilet almayı unutmuş muyum yani?
Olsun hayatım olsun, sen gir izle güzel güzel. Ben de eve gidip biraz yazı yazayım bari senin tv.seslerin olmadan.
Ama içime sinmeyecek.
Lütfen lütfen....
Sevgilerle.
Bedri Tokul
Sizin yorumunuz benim yazımdan çok daha güzel olmuş...
Teşekkürler.