Aş(ı)k ve Kıskançlık
Kıskançlık, zâafiyet kimisine göre... Güvensizlik hatta sevgisizlik alâmeti... İşitmişizdir; "Seven hiç kıskanır mı?..." sözünü... Peki ya aslı varmı ki?...
Kıskançlık; âşığın olmazsa olmaz vasıflarından... Kıskançtır âşık... Hem öyle ki; kendinden bile kıskanır sevgiliyi... O`na bakan göz layık değilse şayet... Sevgili`ye ilişen gözü kıskanır... "Zira", der âşık "Göz, sevgide yabancı ve eldir..." Hal böyle olunca bir yabancının kıskanılmaması da ne demek!... Hani bir gün aya sormuşlar: "En çok neyi seversin ey ay?" diye de... Ay cevab vermiş... "Güneşin ebede dek bir perde altında kalmasını" demiş... Ve eklemiş: "O, bulutlar altına kalırsa, benim de gözüm O`nu görmez... O`na olan aşkım öylesine derûni ki... Artık O`na kendi gözümün dahi bakmasına tahammülüm yoktur..."
Güvensizlik değildir kıskanma... Aşk mesleğinin şiarıdır, yolu, yordamı... Kıskançlık, imandır... Kıskançlık, kalkan... Aşk yolunda dosdoğru gidişin bir nişanesi... Kıskanan sevilir... Kıskanma; büsbütün bir aşk eylemidir... Kıskanmak, farkına varıştır... Kıskanmak, idrâk, bilmek, tanımaktır... Mâşuk`un kıymetinin anlaşılmasıdır... Ve o kıymetin değer bilmezlerden esirgenmesi... Gözün arkada kalması demek değildir... Şüphe, Vesvese, sûi-zan asla... "Kıskanmayan kimsenin kalbi eğridir" der, bir ses... Kıskançlık, doğruluktur yani... Kıskanmak, fazîlet... Aşk yolunda kıskanma; hased değildir... Ulvî bir mana...
Aşk ummanında, vuslat limanına doğru seyreden âşığın, gayretidir... Kıskanmak, paylaşmamak, paylaşamamaktır... Sevgili bir bütündür... O bütünlüğün dışına çıkmamaktır... Bir an olsun sûreti, aynaya yansıyacak olsa yâr`in... Aynayı paramparça etmektir... Sevgili gül desenli bir giysi giyecek olsa... Gül`ün dikeninin gölgesine dikkat kesilecek kadar ince olmaktır... Saçlarını savuran rüzgara öfke... Gözlerini inciten güneşe hiddet... Ellerini kurutan mevsime kızgınlık... Ayağına takılan taşa nefrettir... Vuslattan dahi kaçmaktır kıskançlık... "Sevgili`ye yaraşır bir halim yok" düşüncesi ile... Sınırın çiğnenmesidir... Mahrem`in işgali... İçinde kıskançlık olmayan bir sevgi iddiası kuru laftan ibarettir... Kıskanmadan yaşanmış bir sevgi, oyalama ve oyalanmadan başka birşey değil... Yani âşık kıskanır, kıskanmalıdır... Kıskançlık; âşığın olmazsa olmazıdır...
"Leylâ", dedi Mecnûn:
"Ben, seni kıskanıyorum..."
Leylâ kaşları çatık bir halde seslendi:
"Ne o? Yoksa beni yeni mi sevmeye başladın?..."
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.