- 694 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
insanlıksızlık
Toplum içinde yaşamak denen tabirden uzun bir müddet uzak kalmak istiyorum. Zira ortada bulunan toplumun içinde yaşamaya değer bir hal kalmadı. İnsanlar zamanla mı ortaya çıkarıyorlar saklı yüzlerini yoksa bu çirkinlikler de zamanın getirdiği sabır oyunu mu? cevabın bir önemi yoktur belkide kimilerine göre. aslında ben cevabın ne olduğunu önemseyecek kadar derinlerdeyim. çünkü iki ihtimal doğuyor bu sorudan. Bir, biz bu yüzleri göremeyecek kadar kör ve safız(aptal) ki bu en muhtemel olan. iki, hayatı bir sınav sayarsak duygu yıkılmaları ve sabır ölçümü devreye giriyor. kısaca hayat diyor ki al sen bu adama güvendin ama bak şimdi sana ne yapacak! hadi sıkıyorsa devam et güvenmeye. bu iki ihtimal üstüne de bir çok ihtimal doğuyor tabii. bunlardan da bahsedelim biraz.. birinci ihtimal üzerine konuşursak insanları yeterince tanıyamama, bir işi hep hayra yorma ve asla kötü yanlarını görememe saf(aptal) olma durumunun başlıca belirtileridir. maalesef ki bu kişiliğe sahip insanlar genelde kandırılan, yersiz oyunlara fark etmeden ortak olan , ve gerçekle yüzleştiğinde ruhsal çöküntüler yaşayan hassas tuğlalardır. nadir de olsa aralarında çok güçlüleri vardır ki onlar zamanla gözünü açar zaten. ikinci ihtimal dahilinde değerlendirecek olursak, bence bu bencil insanların kendi vicdanlarını rahatlatmak için sığındığı bahaneden başka bir şey değil. çünkü kişi bir şeyi arzu ediyorsa yapıyordur. dilemediği bir şeyi yapmaya onu kimse zorlayamaz. o halde neden buna hayatın bir oyunu kalıbını oturtmuşlar? çünkü hatalı insan yeterli sorumluluğu üstüne alamadığında, hatasıyla yüzleşecek cesareti olmadığında hatta bazen özür dileyecek gücü bulamadığında bile aklına ilk gelen bu olur. kader... evet kader denen yazgıya inancım sonsuz fakat karşındaki insanı bu denli güvensizliğe itecek, onun hayatını etkileyecek bir hataya sen kader diyemezsin. buna sığınamazsın. çünkü biliyorum ki kader de kişinin seçimleri üstüne çizilir. kimse kimseyi hissettikleri için suçlayamaz ama hissettirdiklerinin hesabını sormaya hakkı olmalı elbet. keşke insanlarımız ikili ilişkilerin ( anne-baba, karı-koca, arkadaşlık, aşk(!), komşuluk vs.) de yalnızca kendi için değil de bir nebze de olsa karşısındaki için de yaşayabilse. evet günümüze göre büyük bir istek bu . ne de olsa hayal kurmak bedava.