- 564 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KAYIP
Dolaşmak için güneşi kollayan gölgelerin serinliklerine gizlenip yazı savuşturmayı planlıyordum.
Yazmak , bir süredir ertelediğim vazgeçilmezlerimdendi.
Ta ki , bir dost eli karanlığın tülünü kaldırıp omzuma dokunana kadar.
Gülümsemek bu kadar güzel yakışırdı , yaz mevsimine.
Kelimelerin ahengine kapılıp serpiştirilen ilhamları azimle yakalama çabam ruhumun öteki yarısına zarar verir korkusuyla hep bir adım gerisinde durdum.
Düşmeye müsait yılgın cesaretim sevgi kılıcını kuşanıp savaşmaya hazırdı.
Sabır , sabırsızlığımdı .
Sabır , zorla dayatılmaya çalışılan bir umman.
Olasılıklar girdabında çürümeye yüz tutmuş mutluluklarım vardı.
Hayal kurmayı sevdiğim zamanların birindeydi hayalet olduğumu fark etmem.
Etrafta fark edilmeden dolaşmak zaman zaman herkesin başına gelebilecek asosyal bir kazaydı kimilerine göre.
Kimilerine göre yaşam tarzı , kafayı dinlemenin adı.
Hayalet olmak umuda yolculuktu sessiz gemide.
O gemi kayıp dolaşırken okyanusta yapayalnız ve hala kayıp.
YORUMLAR
Konteynerlerinde ne yüklü olduğuyla müsemmadır gemilerin deryada ne kadar ve nasıl kalacağı. Düşünsenize, eğer şeker çuvallarını yüklenmişse birazcık su almağa bile tahammülü yoktur onca yükün. Oysa ya sünger yükü olsa ne olur? Öylesine ağırlaşır ki gemi, sonunda dibe çöker. Şimdi hayal ve hayalden yapılma kelimelere bakınca insan, doğruya doğrulmuşum diyor. Yazmağa evrilen yol kıvrımlı ve meşakkat getirse dahi, kaçınılmaz tercihi oluyor işte bazılarımızın. Tebrikle. Aslında kısa kesilmiş ve kestirmeden yapılma gibi görünen yazı, pek çok şey anlatmaktaydı kanımca.