- 1003 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İstanbul
Kızım bana “Anne ben İstanbul’ a tayin isteyeceği m” dediğinde “hı hı” deyip geçiştirdim.Kızımın söylediğini duymuştum ama; anlamamıştım.O günlerde oğlumun sağlık sorunlarından başka hiçbir konuyu düşünmez ve anlamaz bir haldeydim.
Kızım bana tayin isteyeceğini sabah söylemişti.Gece üçte kızım: “ Anne uyan, benim tayinim İstanbul’ a çıktı” dediğinde yataktan fırladım.
Kızım gerçek mi bu söylediğin,yoksa eşşek şakası falan mı yapıyorsun? Dediğimde..
“Anne şaka değil,istersen internete bak,kendin gör .”dedi
Zaten gözlerim uykusuzluk yanıyordu.Birde internetin o parlak ışığına bakamazdım.Yerime yattım.Ne hikmetse kızımın dondurucusuna koyduğum sebzeler aklıma geldi.Nasıl gidecekti İstanbul’ a dondurulmuş bezelyeler,barbun fasulyeleri,domatesler ve emcili büberleri…
Sabah uyandığımda,dünden,bu gün için planladığım işlerin anlamıda kalmamıştı.Biz evin eşyasını toplamaya başladık.Çocuklar işte böyle insanı şaşkına çeviriyorlar.
Kısa bir sürede eşyaları toplayıp,kendi evime dödüm.Kızımda bir hafta sonra ilişiğini kesip İstanbul ‘ a gitti.
Neyse ki; İstanbul ‘ da çok yakın akrabalarım vardı.Kızım onların evine gitti.Onlarda zaten kızım gitmeden önce kiralık ev aramaya başlamışlardı bile.
Olayın şokunu üzerimden atıp,alışmaya başlamıştım.Kızım çok mutluydu.Önemli olan onların mutlu olmasıydı.
İstanbul benim içinse her zaman bir rüya ve hayal şehriydi.Taşı toprağı altın, attığın her adımda binlerce yıllık tarih fışkıran ,bir çok olaya,efsaneye konu olmuş ,hatta bir çağın kapanıp,diğer bir çağın açılmasına vesile olan bir şehir…
İstanbul ‘a gezi turları ile birkaç gez gitmiş olsamda bu İstanbul ‘ tanımam için yeterli değildi.Eşimle her zaman “İstanbul’ a gidelim bir otele yerleşelim,gezelim,görelim, bir yaşayalım İstanbul ‘ lu” desekte bunu bir türlü gerçekleştirememiştik.
Kızım uzunca bir süre sonra bir ev buldu kendine,ev tam istediğimiz gibiydi en önemlisi o evin güvenli bir ev olduğuna inanmıştık.Sıra kızımın eşyalarını göndermeye gelmişti.Eşimle sabahın köründe kızımın evinin olduğu şehre gittik.Taşıma şirketi geldi ve biz eşyaları yükledik.Dondurulmuş sebzeleri mecburen evime getirdim.Gödermem mümkün değildi.
Bana yine yol görünmüştü gurbete.
Eşimin gelmeyeceği kesindi.Öyle işleri hiç sevmez ya da; rahatına çok düşkün.
İstanbula ‘ a yalnız gitmek beni tedirgin etse de,pek kafama takmadım.Gün doğmadan neler doğarmış.Abimle yengemde İstanbul’ a kızlarının yanına gitmek isteyince iki tane yol arkadaşım olmuştu.Gece yolculuğunu hiç sevmesemde,onların isteklerine uydum.Gece yarısı otobüse bindik.
Sabah gün ağarmadan Esenler otagarına geldik.İstanbul buydu,sabahın o saatinde mahşeri bir kalabalık vardı.Koliler,çuvallar,bidonlar,tenekeler ve guruplar halinde insanlar,telaşlı ve gergin insanlar.Sabahın serinliğinde üşümüştüm.Otagarın o hali ise beni gerçektende tedirgin etmişti.
Bir taksiye binip gitmekte istemiyordum.O telaşlı kalabalığı,hengamayi,kucağında eteğinde çocuğu olan kadınları,yaşlıları izlemek istiyordum.Servis otobüsüne bindik bir müddet sonra da otagardan hareket ettik.
Uykusuzdum,sabaha kadar otobüste uyumamıştım.Ayakta bile zor duruyordum.Yeğenimin evinde uyumak istedim.Uyumakta mümkün olmadı.Eşyalar geldi.Eşyalar eve taşındı.Evdeki koltuklardan birini koridora çekip.Orada bir güzel uyudum.Odalarda uyuyamazdım ,perdeleri takık değildi.
Akşam yemeğinde yeğenimin evine gittik.Gece de onun evinde yattık.Ah benim şu erken uyanma huyum yok mu? Sabahın köründe uyandım.Yeğenimin evide olsa; insan yine de çekiniyor.Gürültü yapıp uyandırma,rahatsız etme gibi düşüncelerim nedeniyle mutfağa gidip kendime bir kahve bile yapamadım.Aslında mutfağa gidip kahve yapmayı denedim ama; kahveyi bulamadım.Arasam bulurdum ama;şu gürültü,tıkırdı meselesi..
Biraz internette dolaştım,balkona çıktım.Saat ancak yedi oldu.Sonra “ İstanbul ‘ dasın kızım,ne duruyorsun evde, hayal şehri,rüya şehir İstanbul’ dasın çık dışarıya” dedim.Acele ile giyinip kendimi sokağa attım.İşte o zaman İstanbul ‘ da olduğumu iyice anladım.Gerçekten de heyecanlandım.
Çok geçmeden bir pastane buldum.Kendime bir çay söyledim. Oh be! Dünya varmış.Çay öyle bir lezzetli geldi ki; bir çay daha söyledim.
Yaklaşık bir ay sürecek İstanbul yaşamım başlamıştı....
YORUMLAR
İstanbul'u ben de görmeyi çok isterdim. Sizin gibi benim de kızımın ve damadımın isteğiyle tayinleri oraya çıktı ve gittiler. Sonra oğlum işi nedeniyle oraya yerleşti. Biri Asya, diveri Avrupa tarafında. Bu sayede İstanbul'la tanışmış oldum.
İstanbul bütün bozma çabalerına rağmen güzel ve tarih kokulu. Orayı çok seviyorum. Hep sessiz bir kasaba'da oturdum. Bu yüzden büyük şehri ve kalabalığı seviyorum. Adını şanını, ırkını soyunu bilediğin değişik insanların arasında yaşamak bütün keşmekeşine rağmen güzel.
Güzel bir anlatımdı,
tebrik ve segilerimle..
Ben şimdi, İstanbul da değilim eylül ekim arasında oradaydım.Gerçekten de şahane bir şehir..
Bir roman gibi,her gün başka bir sayfası okunacak kadar büyük ve heyecanlı bir roman gibi İstanbul.
tarih kokuyor.Ben aslında İstanbul da yaşamayı isterdim.Küçük sahil kasabaları da güzel ve huzurlu ama; henüz değil..iyice yaşlanınca tercih edilmeli bence..:)))))))))) ve de tehlikeli bir şehir.Dikkat edilmeli..
Kozmapolit ve her tür insan var.Bakırköy pazarına gitmiştik.Küçük bir çocuğun elini omuzuna taktığım çantamın içinde gürdüm...Tamam dedim gitti telefonum.." neyse ki; erken fark ettim de zararsız çıktık olaydan..ve gerçeken de o anda çok korktum..ana babaları da vardı...
İyi dileklerin için teşekkür ederim..
Selam ve sevgiler.
sareyaprak tarafından 1/10/2015 8:41:58 AM zamanında düzenlenmiştir.
sareyaprak tarafından 1/10/2015 8:42:19 AM zamanında düzenlenmiştir.
sareyaprak tarafından 1/10/2015 8:44:17 AM zamanında düzenlenmiştir.
sareyaprak tarafından 1/10/2015 3:59:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yani Şimdi İstanbulda mısın?
Hoş geldin...Kızına yeni görev yeri hayırlı uğurlu olsun. Sanırım Avrupa yakasında görev yeri.
İstanbul'a gelince: Küçük ve sessiz bir sahil kasabasını her zaman tercih etmişimdir İstanbula..Sanırım ben büyük ve kalabalık şehirlerin adamı değilim.
Güzel bir yazıydı. Senin o telaşını görmek isterdim doğrusu.
Selam ve sevgilerimle.
sareyaprak
Bir roman gibi,her gün başka bir sayfası okunacak kadar büyük ve heyecanlı bir roman gibi İstanbul.
tarih kokuyor.Ben aslında İstanbul da yaşamayı isterdim.Küçük sahil kasabaları da güzel ve huzurlu ama; henüz değil..iyice yaşlanınca tercih edilmeli bence..:)))))))))) ve de tehlikeli bir şehir.Dikkat edilmeli..
Kozmapolit ve her tür insan var.Bakırköy pazarına gitmiştik.Küçük bir çocuğun elini omuzuna taktığım çantamın içinde gürdüm...Tamam dedim gitti telefonum.." neyse ki; erken fark ettim de zararsız çıktık olaydan..ve gerçeken de o anda çok korktum..ana babaları da vardı...
İyi dileklerin için teşekkür ederim..
Selam ve sevgiler.