- 789 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Her Yerde Kar Var
O gün yine bademciklerim isyan halindeydi. Çocuk olanlar bilir, hatta hem çocuk hem de hasta olanlar daha iyi bilir. Kar yağarken, herkes gülüp eğlenirken hele de kardan adamlarını özenle süsleyip püslerken onlara pencerenin ardından bakıyor olmak işkence çekmekle eş değerdir. Sobayı yakmaya çalışırken eli gözü kurum içinde kalan annemin yanına gittim tüm şirinliğimi takınarak: ’Annelerin bir tanesi, hadi beni sarıp sarmala da azıcık oynayıp geleyim.’ dediğimde zaten sobayı yakmakla epeyce cebelleşip sinir sistemini yitirmiş annemin, buzdağına benzeyen bakışlarıyla karşılaştım. Haklıydı aslında... Ben hastayken onun neler çektiğini, başucumda sabahlara kadar gözyaşları içinde nöbet bekleyişini bir ben bilirdim.
İşte o zamanlar ’kar’ yağması yalnızca diyette olan birinin pasta yiyememesi gibi bir şeydi benim için. ’Kar’ denilen şey eğlenceydi, kar topu savaşı yapmak, kardan adamlarımızın burnuna havuç takmaktı. Çocukların hayal gücü zengindir, doğru. Ancak çocuk masumiyetinin aklına yatıramadığı öyle şeyler vardır ki büyüdükçe su yüzüne çıkan...
Sonra dur durak bilmeyen zamanın kadranına takılıp ’büyümek’ algısına eriştiğimde, karların yağması eskisi gibi ’büyülü mahrumiyet’ gibi görünmemeye başladı. Kar, benim için artık ’ölümlü mahrumiyet’ idi. Bir kar yağışının ölüm sebebi olacağını bilemezdim o zamanlar, büyüklük denilen çağ düşlerime çelme takıncaya kadar... Çocukken arkadaşlarım deli gibi ’kar’ın tadını çıkarırken, ben ise oynayamıyorum diye hayıflanırken meğer ülkemin bir yerlerinde Muharremler, Aliler, Mehmetler ölüyormuş.. Van’da, Hakkari’de, Tunceli’de... Bitlis’te, Erzurum’da, Tokat’ta... İsimlerini bile telaffuz edemeyecek kadar bilgi yoksunu olduğum bir çağda, beyaz örtü kefeni oluyormuş yavruların. Yollar kapalıymış, geçit yokmuş insanlığa. Ve o köprüsüzlükte soluyormuş bir çiçek gözyaşlarıyla... Bir anne ağıtlar yakıyor, bir baba çuvalla taşıyormuş oğlunun cansız bedenini sırtında. Siren sesinin yokluğunda tükeniyormuş umutlar ve çığ düşüyormuş hayatlara...
Şimdi bu sancılı kış gününde,
Her yerde kar var...
Ve ben çığ düşen iklimlerin ayazında
üşüyorum...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.