Mucize / AZİZ
Güneydoğu da hoş geldin denildiği zaman, size yumuşak bir ses tonu ile "hoş gördük" derler.
Ne yazık ki, filmin başında Aziz’e hoş geldin deseydik, bize "hoş gördük" diyemezdi. Ağzını, burnunu yamultur, utanır giderdi. Siyah atı da onun peşinden giderdi...! Kimdi ki bu Aziz böyle? Yaradanın sınavından geçmesi gerekenlerden biriydi belki de. Annesinin, babasının her gün onun gözlerinin içine bakıp göz yaşlarını arkasını dönüp akıttığı.
Ve düş gibi bir adam: Muallim.
Muallim olmak, hele ki öğrendiği harfler için çocuklara şeker veren bir muallim olmakla başladı filmin öbür yanı. Kendi çocuklarını bırakıp dağları aşması onu ilgilendiriyor, beni en çok ilgilendiren yanları yüzündeki hiç bitmeyen gülümseyişi ve inatla konuşmayı bile bilmeyen sakat bir çocuğa okuma, yazma öğretme çabası. Artık Aziz sınıf başkanıydı...
Yürüyemiyor bile. İçim acıdı.
Aziz, bak bu "G" harfi Aziz, al eline kalemi. Çiziktir bakem. Bak bak, gördün mü bak nasıl da oldu.
Olmuş muydu acaba? O an orada olup, Aziz’in çiziktirdiği "G" harfini görmek istemiştim adeta.
Ah Aziz.
Ve düş gibi bir hayat dağların ardında: Kar kış, tezeklerle ısınma çabaları.
Sonunda Aziz okuma yazma öğreniyor. İşte "Mucize" buradan sonra başlıyor. Gerçek hayattan alınmış bir öykünün, kurgulanmış filme dönüştürülmüş şekli olan Aziz’in hikâyesi.
İstanbul Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu Mert Turak’a Aziz olarak kendisini tebrik etmek isterim. Eminim ki bu oyunu ile Türk Sinemasında Oscar’a aday adayı olarak gösterilecektir. Muallim oyunundaki başarısı ile değerli sanatçımız Talat Bulut’u, Mahsun Kırmızıgül’u tek tek bütün oyuncularının seçimi ve yapmış olduğu çalışması için ayrıca tebrik ederim.
Başarıları daim olması dileklerimle.
Davi/ öyküsatıcısı 2015
YORUMLAR
Yazıyı okumaya başladığımda yazarın gene olağanüstü öykülerinden birini okuduğumu sandım. O da o havayı yaratmış zaten...Sonra muallim ve öğrenci Aziz ilişkisinin yalın anlatımı bana Anadolu'da görev yapan fedakar öğretmenlerimizi, babamı ve iarkadaşım Abdil Işık'ı anımsattı. Tarsuslu Abdil Güney doğuda görev yapıyor ve sekiz öğretmen kadrosu olan okulunun tek öğretmeni, çünkü tayin edilen öğretmenler gitmiyor. Okul birinci derece heyelan zemini üzerinde; hiç bir şey yapılmıyor ve gene okul PKK tehditi altında. Mangal yürekli Abdil, ben buradayım, gelin, diyerek rest çekiyor onlara...Ve, o koca okulu tek başına ayakta tutuyor. Öğrencilerinin hepsi çıplak ayaklı, kitapsız, kırtasiyesiz. Bizim gibi dostlarından destek isteyip alıyor, çocuklarını o giydirip kuşatıyor. Şimdi her biri kabanlı, botlu, defterli, kalemli çocuklar...EVET, MUALLİMLER. Her öğretmenler gününde klasik kutlama mesajım şöyledir. TÜM ÖĞRETMENLERİN ELLERİNMDEN ÖPÜYORUM... Filmin gelişme ve final bölümlerini illa ki merak ettiren çok özel bir film eleştirisiydi yazınız. Maalesef eve bağımlı olduğum için gidip seyredemeyeceğim. DVD si çıkınca artık...İnşallah Mahsunun bundan önceki filmleri gibi cemaat destekli değildir. SAYGILAR
Davidoff
Değerli yazar arkadaşım.
Yorumlarımda bile söylerim, siyaseti sevmeyen biri olduğumu.
Ki; yazmış olduğum yazılarımı en alttan başlayıp incelerseniz görürsünüz.
Bugüne dek hiç bir romana, filme, tiyatroya dair her hangi bir eleştiride bulunmadım. Kendi yazılarında dahi siyaset yapanlara kızan biriyimdir. O yüzden şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; bugüne dek ne siyaset bildim, ne cemaat. Beni de tanıyan bunu iyi bilir. Gönlünüz rahat olsun.
Dikkat ederseniz bu makale bir eleştiri değil, tamamen bir beğenidir.
Genç tiyatrocumuzun, sinema filmi içindeki müthiş oyununu sizlerle paylaşmam ve filmin yönetmenini kutlamaktır. Kırmızıgül ise benim için yönetmendi bu filmde, eğer cemaat memaat gibi işleri varsa hiç anlamam inanın.
Tekrar alkışlıyorum kendilerini.
Size gelince, Aziz'in oyununu izleyince bana hak vereceğinizden eminim kemnur.
Teşekkürlerimle.
Kemnur
Filmi hala izleyemedim en kısa zamanda izlemeye çalışacağım.
Şimdiye kadar olumlu tepkiler var; Mahsun'un filmleri perfomans olarak çok filmlerden çok çok daha iyi. Yerli filmler standart basamkalarını yükseltiyor bu da çok sevindirici...
Güzel bir film eleştirsiydi; Filmde ve eleştride emekleri geçenleri tebrik ediyorum
Sevgiyle kalın
Davidoff
Ben sadece beğenimi paylaşmak izledim Deman. Bizler iyi yetişmiş öğrencilerimizi takdir ve tebrik etmezsek, arkadan gelen öğrenciler nasıl şevkle öne geçmek isterler ki?
___"Filmde ve eleştride emekleri geçenleri tebrik ediyorum."___
Bu ne demek anlayamadım. Benim yazılarıma kimse nokta bile koyma fikri veremez bil, olur mu?
Teşekkürler.
DemAN
"Filmde emekleri geçen ve eşeştriyi yazan yüreği tebrik ediyorum" demek istemiştim.
ayrıca film üzerine(karakter de olabilir) yazılan yazıyı olumlu bir eleştri olarak algıladım affola. bir beğeni olduğunu söylüyorsunuz; siz yazarın takdiri.
Fikir vermek mi ne haddime.