Hikmetli Mektuplar / 3 Ocak 2015/ BİR DERVİŞ ve BİR KÂSE PAÇA ÇORBASI
GA: Canım hocam; bu gün içimde öyle bir sevinç var ki tarifsiz. Neden bilmem uçuyorum adeta. Bütün kâinata müjde vermeyi istiyorum sanki kandillerini kutlamak, doğdu bugün doğdu demek... Sanki âlem bugün yeniden nurlanıyor. ALLAHU EKBER VE LILLAHIL HAMD.
Selam es selam
HAB: İnşaAllah hislerin doğrudur. Artık Deccalın büyüsü bozuldu. Altı köşeli yıldız dağıldı, Kürsi artık dört köşeli. Şimdi Allah Teâlâ’nın El Hadi isminin tecellisini, selim aklın, zahire çıkarak tüm kalpleri aydınlatmasını beklemek kaldı.
GA: Selamın aleyküm hayırlı akşamlar hocam, bugün rüyamda büyü yapan insanlar gördüm. Ne için yaptıklarını bilmiyorum ama küçük küçük pek çok yapıyorlardı. Hepsi de kadındı bu büyüyü yapanların... Sonra gelinlik giymiştim evleniyordum. Yalnız o büyü her ne diye yapılıyorsa beni hakikatte çok etkiliyor.
Selam es selam
GA: Selamın aleyküm hocam; hayırlı sabahlar.
Bugün de rüyamda “Semi Allahu limen hamideh” diyordum, tekrarlıyordum.
Bir ses de diyordu ki “artık eskisi gibi hacca gelen yok”.
Selam es selam
HAB: Selam es selame G. A... hanım kardeşim...
Rüya tabiri konusunda en güvenilir kaynakta, en güvenilir yorumcu olarak bilinen İbn-i Şîrîn: “Büyü yaptığınızı görmek, boş şeylerle vakit harcayacağınıza veya insanları aldatacağınıza işaret eder.” diyor.
Rüyada KADIN remz olarak DÜNYA DEMEKTİR... “Kadınlar sürekli büyü yapıyorlar” diyorsunuz ya, dünya insanları büyü ile yani aldatıcı nesnelerle oyalar. Sizin rüyanız da, nefsiniz düzenli Allah sevgisi, ahiret ve ruhu besleyen şeylerle ilgilenmenizden bunalmış. “Biraz da beni oyala” diyor. Birçok kadının büyü yapması demek, sana dünyanın çok çeşitli nimetleri olarak sunuluyor. “Bak” deniliyor “bunlardan dilediğinle ilgilen, her biri birbirinden şahane. Hak vermelisin nefsine, nefes almasına izin vermelisin...”
GA: Hocam bu mümkün değil ki yani ben huzuru ayetlerde alıyorum... Okudukça okumak geliyor. Ben üç seneden fazladır bir süre kimseyle görüşmüyorum. Zevk vermiyor bana…
HAB: Dervişin biri, zamanın birinde, nefsini öylesine baskı altına almış ki yedirip içirmede, giydirip kuşatmada aşırı pinti davranmış. Maksadı nefsi terbiye etmekmiş ama bir takunya, bir telis çuval ve düzenli aç bir mide de nefse çok ağır gelmiş. Gün olmuş şehre inen dervişe nefsi, “tamam seni anlıyorum... Sürtüşmek de istemiyorum. Ne zaman tartışsak hakkımdan geliyorsun. Ben de her şeyden vazgeçtim, emrindeyim. Ancak lütfen bugün bana bir tas paça çorbası bari lütfet” demiş. O sırada paçacıdan nefis bir koku etrafa yayılıyor, herkesi dükkâna çağırıyormuş. Derviş nefsine “param yok” demiş. “Biliyorsun bedava çorba vermezler adama.” Nefis kokuyu aldıkça zıvanadan çıkmış, paça çorbasının sevdasına kendinden geçmiş, “artık yeter, ben seni terk ediyorum” deyip, sıçradığı gibi paçacının masasına oturmuş. Derviş nefsini orada bırakıp yürümeye niyetlendiği anca atıftan bir ses sağ cenahtan seslenmiş; “Kulum; sen onunla birlikte güzelsin, makbulümsün...”
Derviş emrin geldiği cenahı bildiğinden nefsin peşinden gidip, ayağındaki takunyaları paçacıya uzatarak, bunları al da şu asi nefsime bir çanak çorba ver demiş.
GA: Nefsimin arzuladığı hiç bir şey yok ki hocam. Daha doğrusu sadece içimde bir boşluk var, ne üzüntü, ne sevinç, ne heyecan, hiçbir şey. Yani kendimi bir ceset gibi görüyorum. Onun içinden etrafı seyrediyorum. Sanki bu cesedin içinde başka biriyim.
HAB: Paçacı, bir eskimiş takunyalara bir de dervişe bakmış, boyun büküp takunyaları elinden almış. Nefis heyecanla çorba katılmasını beklerken çorbacı elindeki takunyaları dervişin başına şiddetle vurmuş, “takunya ile paça çorbası satıldığını gördün mü sen” demiş.
Aynı anda nefis bulunduğu masadan fırlayarak dervişin içine girmiş, hadi çabuk buradan gidelim demiş. Çorba beklerken, takunya yemek çok ağırına gitmiş... Derviş nefisine dönüp, “şu takunyayı yemeden itaat etsen olmaz mı?” demiş.
Yani nefse ara sıra takunya yedirmek gerekir ki içinizde dursun. İstediklerinin bedelini görünce o size yine geri döner.
İkinci rüyanızda ise Rabbimiz rüya yoluyla senin hamd’ini duyduğunu, razı olduğunu belirtmiş. “Eskisi kadar hacca gelen yok” demek, “eskisi kadar kendini yormana gerek yok, hacca gidenlerin neredeyse yüzde yüzü günahlarından arınmak için giderler. Hâlbuki sen Allah’a şükür, artık çok iyi bir mümin konumundasın. Rabbin senden razı, sen Rabbinden razısın. Kendini fazla yormamalı, nefsine de merhamet etmelisin” denilmiş. inşaAllah bencileyin kendini seccadene mahkûmiyetten az da olsa kurtar ve dünyanın hazlarından nefsini nasiplendir. Pek tabii ki helal olanlarından... Bir parka çık, gökyüzünü seyret, yürüyüş yap, bir kafede otur, kahve keyfi yap. Ne bileyim vitrin seyret... İnsanların kudurmuş gibi alışveriş yapmalarını seyret. Yüzlerine bak, tavırlarına, huzurlarına velhasıl hallerine ibret nazarıyla bak lütfen.
GA: Tamam hocam. Rabbim razı olsun. İNŞA ALLAH dediklerinizi yapacağım.
HAB: Seni bir ceset gibi bırakan, can çekişen nefsî arzularındır. Canlandır biraz onu. Küçük bir hediye al. İlk an belki de almak bile istemez ama çocuk gibi kandır onu. “Gel o zaman sana bunu şunu alayım” de. Yaşama sevinci aşıla inşaAllah. Hayatım boyunca yaşadıklarımı anlatıyorsun bana. O duygulara yabancı değilim. Gençliğimde senenin 200 gününü oruçlu geçirirdim. Bir zaman oldu ki, çeyrek ekmeği yiyemez, açlık susuzluk duygusu hissetmez olmuştum. Şimdilerde bile bazen katı yiyecek istemem dediğinde zorla sıvı ile beslerim onu.
GA: Şu an ben de öyleyim hocam hiçbir şey yiyemiyorum…
Canım hiçbir şey istemiyor, eğer başım dönmese herhalde günlerce aç kalırım.