Çok uzadı ayrılık...
Sokaklar ıssız sen gittiğinden beri... Her sabah sensiz uyanmak bir güne ve sensiz yürümek
boş yollarda, inan çok anlamsız ve garip geliyor. Nisan yağmurlarıyla gittiğin gün hala aklımda,
ayrılık bu denli acıtırmış bilemedim. Hafife aldık sevdiğim ayrılığı, basit sandık yalnızlığı.
Aylar geçti sensiz bu yollarda, bu parkta, bu şehir de... Bin bir yaprak soldu, bin bir çiçek açtı yokluğunda.
Bütün aylar habersiz senden, kim bilir yüreğin hangi sokaklar da yankılanıyor, kim bilir gözlerin hangi sessizliğe bakıyor.
Sen de benim kadar dalıyor musun sevdanın uzaklığına, hasret vuruyor mu yanaklarına, susuyor musun bir ayrılığa şahitlik ederken...
Bu gökler, denizler ve dağlardır sevdamızın şahidi. Sokaklardır gözyaşlarımızın tesellisi, parklardır.
Eylül ayıdır sonbaharımızın habercisi, yapraklarımız solar yorgunluktan ve hafif bir esinti başlar yüreğimiz de sessizlikle kavrulan. Ne yaman şeymiş şu sevda, beraberken de aynı ayrıyken de... Bizim inadımız olmuş sevmek, vazgeçilmezi olmuş yüreğimizin. Bulamazsın başka bir diyar da benim gibi seveni, ne yer de ne gökte. Susuz kaldım sevdana, üşüyorum arada sırada şu soğuk havalar da fakat ne hacet soğuk havalar senin soğukluğuna vız gelir. Tükenmiş bir mürekkep gibiyim, erimiş bir mum ve yırtılmış bir kağıdı andırıyorum şu sıralar.
Dargınız aylardır, hep de dargın kalacağız biliyorum. Bu aşkta bir daha ne sen bir adım atarsın, ne de ben. Belki de bitmiş bir aşk demeliyiz ikimiz açısından bakarsak
fakat benim tarafımda hala yaşayan bir aşk var. Çözülmeyen bir bilmece gibi sevdamız, hem de şu sıralar bir afet gibi...
Ne ben biliyorum seni, ne de sen beni. Neyin habersizliğidir bu sevdiğim, hangi meselenin inadıdır şu kararlılık. Geceler büyüyor yokluğunda günler hıphızlı artık. Kulaklarımda çınlıyor kalp atışlarım, çok uzaksın bana fakat çok da yakınsın. Aylar geçti yüreğimden fakat ilk gün ki kadar taze acısı hala ve şu an bile sana benziyor
insanlar, ilk zaman ki gibi, eskisi gibi, aynı...
*Enes Demirci*
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.